Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
En çirkin merhamet, hedefini şaşırandır.
Büyük Merhamet Yarışının Kahramanı: Togo
Birçok hayvan türü, binlerce yıldan beridir insanlara eşlik etmiş; sadakat, sevgi ve bağlılığı ile insanların kalplerini fethet etmiş ve insan hayatının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Homosapiens’in evcilleştirdiği bu ilk türlerinden biri de köpektir. Köpek, tarih boyunca insanlarla derin bağlar kurmuş ve insan topluluklarında önemli roller üstlenmiştir. Tabi insanlar için sadece evcil bir hayvan değil, aynı zamanda insanların güvenliğini sağlamıştır. Gözlerindeki sadık bakışlar, koşulsuz sevgi, insana birer dost ve yol arkadaşı olmuştur. 1925’te sert bir kış yaşanırken solunum sistemini hedef alan oldukça bulaşıcı bir bakteriyel enfeksiyon olan difteri salgını, Alaska’nın küçük kasabası Nome’u kasıp kavurdu ve bu salgın yüzünden çocuklar ölmeye başladı. Söz konusu Alaska olunca, iklim şartları dolayısıyla, bu salgın yüzünden umutlar hiç de iç açıcı değildi. Hayat kurtarabilecek bir serum vardı ama Nome'da bu serum bulunmuyordu. İşte Togo ve sahibi Seppala'nın macerası böyle başlar. Videonun tamamını aşağıda verdiğim linkten izleyebilirsiniz. YouTube kanalıma abone olmayı unutmayın. youtu.be/r6VwLS5kaJ0?si=...
Reklam
kaybetmiş insanları, kazananlardan daha yakın bulurum kendime. Onların yaşadıklarında çok daha fazla merhamet vardır, çok daha fazla acı.
Sayfa 409
Allah bize akıl ve irade gibi iki güzellik vermiş, şartları hazırlamış, kuralları koymuş, bildirmiş ve uyarmış.Bunun üstüne her türlü özgürlüğümüz olsun ama hiçbir yaptırım olmasın demek hiç mantıklı değil. Merhamet olsun adalet olmasın demektir bu Bu talep yerine gelmiş olsa, bir sürü suç olacak ama cezasını bulmayacak.Peki işlenen suçların bir kısmı bize yönelik olursa ve canımız yanarsa, yine aynı şeyi düşünecek mi- yiz? O zaman "Adalet nerde?" diye haykırmayacak mıyız? İnsanoğlu böyledir. Hırsızlığa maruz kalmadığında hırsızlara karşı son derece merhametli. Ne olacak canım giden mal olsun, diyebilir.Ama kendisi buna maruz kaldığında hırsızın idamını bile ister.İşte bu tipik modern zaman bencilliği. Cehennemi istemeyenler, acı çekmemiş.haz ve hız içinde olanlar.Onlar ölümden ve kıyametten de korkarlar.Çünkü onların bu dünyada bir elleri yağda bir elleri balda.Acı çekenler, zulüm görenler, kötülüğe maruz kalanlar ise adalet ararlar.Kendilerine bunları yaşa tanların en ağır cezaya çarptırılmasını isterler.
… ama merhamet bile çirkin olabiliyor.
Gülümsemesi anlayış , şefkat ve merhamet dolu.
Sayfa 296 - Can Sanat YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Allah (c.c.) insana merhamet etti. İnsana imtihan kapılarından geçebilme irade ve aklını hediye etti. Yurdunu da ona göre imar etti. Ona düşmanını tanıttı, düşmanın düşmanlığının sebebini de bildirdi. Düşmanı dumansız ateşten yaratılan İblis idi. Önceki adıyla Azazil. Onu bize düşman kılan ise düşman olduğunun da sahibi olduğu nefis idi. Nefsi ona kibri telkin etti. Onca ilmi nefsinin zuhur ettirdiği kibrinde eriyip gitti. Kibrini, inadı izledi. Kibri ile mevcudiyetini büyük gördü. Kendi gözünden varlığı büyüdükçe büyüdü. Ve dedi: Ben ateşten o ise topraktan, ben ondan üstünüm. Oysa ki ateş varlığını, farklı iradelerin bir araya gelmesine borçlu. Yıldırımın düşmesi, iki taşın birbirine sürtmesi, iki kuvvetin bir kuvvet meydana getirmesi ile oluşuyor oluşu ateşin acziyetini gösterdi. Ki toprak ateşi söndürür. Secde etmiyor oluşu da iki kuvvetin onu sürüklemesi ile değil mi? İnat ve kibri... Büyüklüğün en büyük göstergesi; buna takva diyoruz, emre itaatte boynun inceliği. İblis meydan okudu... Meydan okuması da güçsüzlüğü, zayıflı değil mi ki? Üstünlüğünün ispatını, topraktan yaratılanların sapıttırmada gördü ve gösterdi bize ne kadar kör olduğunu. Nefsinin, aklının, kibrinin ve inadının gölgesinde yitip gitti. Oysa ki üstünlük ve büyüklüğün en büyük tezahürleri, kendi kabiliyetinin "iyilik" uğrunda neler yapabildiğini göstermesiyle mümkündü. O ise yanmayı ve yakıp yıkmayı tercih etti. Yakıp, yıkanlar hep zorbalar değil miydi? Öyle ki İblisin aldandığı bir başka şeyde "ateşten olan kendisinin ateşin kendisine zarar veremeyeceğini düşünmesiydi." Ne büyük aldanış.!!!
Vakit çok az...
Ey insan! Kendine merhamet et! Aklından gaflet perdesini kaldır! Bâtılın bâtıl olduğunu görerek, ondan kurtulmaya çalış. Hakkın hak olduğunu da görerek ona tâbi ol, sarıl. Vereceğin karar çok büyük, çok mühimdir. Vakt ise çok azdır. Muhakkak öleceksin.
Dua eden adam bilir ki, birisi var ki; onun sesini dinler, derdine derman yetiştirir, ona merhamet eder. Onun kudret eli herşey'e yetişir. Mektubat - 302
"Ben iyi bir insanın mutluluğu, ancak başkalarının mutluluğunda ve onları doğruya iletilmesinde bulabileceğine inanıyorum. İyi insanın sevincinin ise başkalarını sevindirmekten ve onları kötülükten alıkoymaktan geçtiğine inanıyorum. İyi insan, kamunun ıslahı doğrultusunda fedakârlıkta bulunmayı kâr ve ganimet sayar, yollarının dehşetli olmasına, yorgunluk ve zorlukla dolu olmasına rağmen hak ve hidayet uğrunda cihadı, rahat ve lezzet olarak değerlendirir. İyi insanın, kalplerin derinliklerine nüfuz ederek hastalıklarını anlayan, bunları da ancak insanoğluna duyduğu merhamet duygusundan ve onların iyiliğini istemesinden dolayı yapan insan olduğuna inanıyorum. İyi insan, hasta kalpleri tedavi etmeye, yaralı gönülleri rahatlatmaya, mahzun ruhları sevince boğmaya çalışan insandır. İyi insan, ebedi mutsuzluktan veya maddi bir sıkıntıdan bir canlıyı kurtardığı ve ona doğruluk ve mutluluk yolu gösterdiği anı en mutlu olduğu an olarak gören kişidir. Faydası sahibini aşmayan, yararı onu yapandan başkasına dokunmayan bir amelin oldukça cılız ve dar çerçeveli bir amel olduğuna inanıyorum. En hayırlı ve en değerli amelin, sonuçlarıyla hem sahibini hem ailesini hem de toplumu etkileyen ve fayda veren amel olduğuna inanıyorum. Bu fayda oranında o amelin değeri ve önemi de artar. İşte bu inancımdan hareket ederek öğretmenliği seçmiş bulunuyorum."
Reklam
İçimizde korkunun tohumları da durur, merhamet, aşk ve nezaketin tohumları da.Hangisine su verirsek o büyür.Neyin yeşereceği bizim seçimiz.O halde dostum, bırak hakikat incitsin seni, bir yalan avutacağına.Bırak, kendin olduğun için sevmesinler, başkası olduğun için alkışlayacaklarına.
Sayfa 117Kitabı okudu
Empati yapabilmek için kendi acımla da sağlıklı bir ilişki kurabilmem gerekli.Eğer kendi acımı yok sayarsam, onu görmezden gelirsem başka insanların ıstırabını anlamam da zorlaşır.Ama kendi acıma sevdalanmışsam, onunla övünür hale gelmişsem de acı çeken başka insanlarla rekabete tutuşur ve duyarlı olamam.Kendi acıma da belirli bir mesafeden bakmayı, kendine merhamet etmeyi öğrenmeliyim önce.
Rabbim! Kendime kafirleşmekten, hatalarımdan kaçmaktan, hatalarımla karşılaştığımda ise onları güzel görmekten sana sığınırım. Senin tövbeleri merhamet ve istekle kabul eden olduğunu bir an bile olsa unutmak istemiyorum. Seni sık ve içtenlikle hatırlayanlardan eyle bizi Rabbim!
Sözlerim korkutmasın seni; bir ölü hiçbir şey istemez artık, ne aşk ister, ne merhamet ne de teselli.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.