Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben en karanlık yanlarımdan ve gecenin hoyrat kollarından koparıp benliğimi senin aydınlığına yürüdüm sevdiğim... Sana bir ömür muhacir kalmaya âmade varlığım...İçimi karış karış saran aşk sızısının acısıyla döndürdüm yüzümü sana... "Hiç-mi insafı yok sevda yamaçlarının"... Nice yangınlar büyüterek doldurdum heybemi... İçinde bir tek sen kokan hasretim var... Eğer-ki bir parça merhamet süzülmez ise gözlerinden, gam deryasına düşmemem için hiç bir sebep olmayacak bilesin...
Sayfa 318 - Tek Gül
Gördüklerimi ve duyduklarımı derinlemesine düşünebilmek için bin yıl yalnız kalmak istiyordum - ve unutmak için. Dünyanın insan yapımı olmayan bir parçasını istiyordum, kusma raddesine geldiğim insandan tamamen bağımsız bir parçasını. Bütünüyle toprağa ait, fikirden yoksun bir şey istiyordum. Kanımın damarlarımda tekrar akmaya başladığım hissetmek istiyordum, yok olma pahasına bile. Taşı ve ışığı içimden söküp atmak istiyordum. Doğanın karanlık doğurganlığını istiyordum; rahmin derin kuyusunu, sessizliği ya da ölümün karanlık sularının kıyıya vurmasını. Acımasız gözün aydınlattığı gece olmak istiyordum; yıldızlarla, süzülen kuyruklu yıldızlarla bezeli bir gece. Geceye ait olmak; ürkütücü bir biçimde sessiz, aynı anda hem kavranamaz hem de anlaşılır olmak. Bir daha asla konuşmamak, dinlememek, düşünmemek. Hem kapsanan hem de kapsayan olmak. Merhamet yok, şefkat yok. Sadece toprağa ait bir insan olmak; bir bitki, bir solucan, bir nehir gibi. Ayrışmış olmak; ışık ve taştan mahrum, molekül kadar değişken, atom kadar dayanıklı, dünyanın kendisi kadar kalpsiz.
Reklam
Kırk kuraldan ilkidir halbuki.Birinci kural: Yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. Şayet Tanrı dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklina, demek ki sende korku ve utanç içindesin çoğunlukla. Yok eğer, Tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet, ve şefkat anlıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut demektir.
Hayatın başlangıcından kıyamete kadar,bütün insanların ve hayvanların sahip oldukları ve olacakları merhamet duygusunun toplamı,Allah'ın kullarına duyduğu merhametin binde biri.Fakat kulun kula yok merhameti.
Vakit öğleni geçmişti. İnsanın yüzüne alev alev vuran yakıcı güneşin etkisi azalmıştı. Rüzgar yoktu lakin evin yanında akan derenin başındaki iğde ağacının yapraklarının hışırtısı ve kokusu insana huzur veriyordu. Bir müddet ağacın gölgesinde oturdu. Kokuyu içine çekti. Sonra yokuş yukarı yürümeye devam etti… Zeynep’in annesi ile birlikte
Merhametin yok diyelim nefsine, Merhamet etmezmisin evladına...
Reklam
Yüreğinde sevgi ve merhamet yoksa, diğerlerinden bahsetmenede gerek yok...
"İyi ki 'merhamet' denen ilacın son kullanma tarihi yok.."
Herb! Allahaşkına! Aklımı kaçırmak üzereyim! Herb! Merhamet et! Televizyona tahammülüm yok! İnsan ırkına tahammülüm yok! Herb! Herb!
Sayfa 135Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.