Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İçin yok mu senin, içindeki karanlığı ulaşmaya şiirin yok mu, bazen karanlık da merhamet bekler bir gün içimize dökülür gözlerimizde tuttuğumuz ne varsa için bir dağ gibi acıyıncaya dek gözlerini uzaklara tut başkasında unuttuğun gözlerinin yaşını gözyaşlarınla tutma!
Sayfa 13 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okuyor
Büyük özlem üzerine
Ey ruhum, sana “bir zamanlar” ve “eskiden” dercesine “bugün” demeyi öğrettim ve bir de dansını tüm Burada, Şurada ve Oradakilerin üzerine etmeyi. Ey ruhum, seni tüm köşelerden kurtardım, tozu, örümcekleri, bulanık ışıkları üstünden aldım. Ey ruhum, seni küçük utançtan ve köşede kalmış erdemden temizledim ve güneşin gözleri önünde çıplak durmaya
Reklam
İnsanın taş yemeye ihtiyacı yok diyorsun. Öyleyse şunu düşün: İnsanın ihtiyacı olandan fazlasını elinde tutması kendisi için taş gibidir. Bu yalnız mallar, servet, güç gibi nesnelerde geçerli değil. Merhamet, şefkat, tevazu gibi şeyler için de böyle. Bilgi için de böyle. Eğer herhangi bir şey insanların istifadesine açıksa ancak istifade edildiği kadar o "sey" olur, o seyden istifade edilmezse artık o taştır ve gerçekten onu istifadeye konu etmeksizin kullananlar taş yemiş olurlar. Sana yaramıyorsa bırak başkasına yarasın. Sana yaramadığı halde sende olan hem senin hem başkasının aleyhinedir. Taşları yeme, taşları yemek yasak."
Gerçeklik , yani bu dünya , başka bir alemin hayaletinden gayrı bir şey değil.Bazen yürürken gördüğüm insanların yüzyıl sonra bu sokaklarda olmayacaklarını düşününce, her şeyin ne kadar geçici olduğunu anlıyorum. Binaları asırlara meydan okuyan ağaçları ve hatta şu gemileri kıskanasım geliyor . Çünkü dünyada bizden fazla barınacaklar. Düşündükçe gülüyorum ama en çok biz insanlara merhamet duyuyorum böyle anlarda. Nasıl da zayıfız . Hem varız hem yok . Hem ölüyüz hem diri. Hem hayaliz hem hakikat . Hem ruh hem beden . Hem keder hem mutluluk…
Allah'ın nizamında dile gelir bütün dünya. Kainatın yüreği aynı duygularla vurur. Nurlu pırıltılar yansıtmaya başlar ufuklar. İnsan şeytanın düzenini bozduğu gün: -Allah bir, Peygamber hak sedalarıyla inlerdi gökler... Gel gör ki, hayaller kurtarıcı değil, temayüller adımsız, hülyalar silinip gidici... Vefa yok. Herkes suskun ve ürkek. İğrenç öldürücü bir korku yüzünden duygular kaskatı... Merhamet, şefkat ve hakikat dilsiz. Bozulmayan bir sükût sinmiş her köşeye. Çehreler, duvağı önüne düşmüş gelin kadar mahçup...
Dünyadaki kaynaklar sınırlıymış, tükenmek üzereymiş, üretimin tüm aşamalarında korkunç bir emek sömürüsü yaşanıyormuş, doğa bir daha düzelmeyecek şekilde yok oluyormuş, tüketim çılgınlığına dahil olmak için kıçımızı yırtarken tüm insani değerler bir bir yozlaşıyormuş; sevgi, saygı, merhamet, dayanışma, paylaşma, aşk, onur, haysiyet beş paralık oluyormuş kimin umurunda...
Sayfa 8 - ÇöplükKitabı okuyor
Reklam
Dünyadaki kaynaklar sınırlıymış, tükenmek üzereymiş, üretimin tüm aşamalarında korkunç bir emek sömürüsü yaşanıyormuş, doğa bir daha düzelmeyecek şekilde yok oluyormuş, tüketim çılgınlığına dahil olmak için kıçımızı yırtarken tüm insani değerler bir bir yozlaşıyormuş; sevgi, saygı, merhamet, dayanışma, paylaşma, aşk, onur, haysiyet beş paralık oluyormuş kimin umurunda... Umurunuzdaysa tüketmeyin oğlum, tüketmeyin; bırakın yıkılsın kapitalizm.
Empati yapabilmek için kendi acımla da sağlıklı bir ilişki kurabilmem gerekli.Eğer kendi acımı yok sayarsam, onu görmezden gelirsem başka insanların ıstırabını anlamam da zorlaşır.Ama kendi acıma sevdalanmışsam, onunla övünür hale gelmişsem de acı çeken başka insanlarla rekabete tutuşur ve duyarlı olamam.Kendi acıma da belirli bir mesafeden bakmayı, kendine merhamet etmeyi öğrenmeliyim önce.
“… iyilik kötülükten, merhamet ise nefretten daha güçlü.”
"kabul" dedim ," ama bir sorum olacak". " Buyrun " " özgürlukle neyi kastediyorsunuz" " istediğiniz her yere girip çıkabilirsiniz , aynı arkadaşlarim ve benim gibi" "bunun bir hapishanenin içinde dolaşmaktan ne farkı var , bu bizim için yeterli olamaz" " olmak zorunda" ülkemizi , arkadaşlarimizi, ailemizi goremiyecek miyiz yani" " ben fırsatını bulursam kacmayacagima söz veremem " diye atıldı ned hemen " sizden buna söz vermenizi isteyen yok " dedi komutan " ama bu zalimlik " dedim " hayır bu merhamet
Sayfa 37
Reklam
Bağışlama gücümüz yok ama merhamet duygumuz var.Ah, tanrılarda da olsaydı ondan biraz şimdi onlara acımasız demeye gerek duymazdım.
Yaralanmayı kabulleniyorum ama bu yaradan doğabilecek öfkenin ruhumu bütünüyle ele geçirmesine, beni ve sevdiğim her şeyi yok etmesine izin vermiyorum. Merhamet benim ödevim ve ödevime kendimden başlıyorum. Hak etmediğim eleştirileri, kendimi tümden geçersiz kılan toptancı söylemlerimi bırakıyorum. 'Benden bir şey olmaz' diyemem artık, çünkü bir gülümseme bile hayatta birçok şeyi yerinden oynatır. Ufak bir iyilik, sökün edebilecek bir dizi kötülüğü önleyebilir. Şimdi iyilik vakti: Ey nefsim, bugüne kadar yaptıklarından çok daha iyisini yapabilirsin.
Sayfa 120 - Kemal Sayar - Beni Sessiz de Sevebilir MisinKitabı okudu
Meleknaz
"Merhamet istemiyorum, hiç kimsenin acımasına ih- tiyacım yok, merhamet de zulmün bir parçası; ne ba- na acıyın ne de çocuğuma. Merhamet zulmün merhemi olamaz."
Neyin var? Unutmak istemiyorum. Neyin var? Zamanın kalbi yok. Neyin var? Sevmek neden bu kadar yıkıcı. Neyin var? Merhamet ruhunu yitirdi. Neyin var? Yalnızlık tanrıya şarkı söylüyor. Neyin var? Acı, sevinçten çok büyük. Neyin var? Yaşıyorum, neyim olsun daha
SÜRREALİZM’İN KÖKLÜ, HAKİKİ OKÜLTLEŞTİRİLMESİNİ İSTİYORUM. Bu hususta, mutlak şiddete hakkımız olduğunu ilan ediyorum. Dünyaya ödün vermek yok, merhamet yok. Elimizdeki korkunç sözleşmeyle. Uğursuz ekmeği kuşlara dağıtanlara lanet olsun.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.