"Biliyorum, Sen bazen kullarına oyunlar oynayıp onları deniyorsun.
Hoşlanmadıklarına da tuzaklar kurup onları iyice yoldan saptırıyor, içlerindeki ikiyüzlülüğü, kefereliği açığa çıkartıyorsun.
Kafaları karıştırmak da hoşuna gidiyor. Bazen benzeşen ayetler indirip bizleri ortada bırakıyorsun. Biz saftirik kullar da tartışıp duruyoruz, o mu
Ölen ve sefalete terk edilen diğer insanlar kötü çekilmiş bir filmin oyuncuları olarak seyrediliyordu. Ancak bu, film değil hayatın ta kendisiydi. Merhametin mesafeleri aşan gücü belki dünyayı kötülüklerden arındıramazdı ama iyiliğin ışığını çoğaltabilirdi.
_Laiklik, medeniyettir.
_Laikliği, her şeyin üstünde zorunlu buluyorum.
_Cadılarla, hortlaklarla ve ruhlarla ilgilenmek, politikacıların işi değildir. Politikacıların görevi, kanunlarla sınırlandırılmıştır. Politikacı, ruhları, sıradan insanlardan daha iyi bilmez ve bundan ötürü, en az benim kadar cahil olan ve benim selâmetimle benden daha az
Herkes bir başkasının sağırı. Herkes kendisine benzemeyenin körü. Herkes kendisinin, ‘kendim’ derken içini doldurduğu her şey budalası.
s.15
Anlamak ister gibi yapıyoruz duvarın ardındakini ama aynadaki suretimizin sarhoşuyken ne mümkün.
s.16
‘sen’ diyebilmek cevheri.
s.17
“Kendimi düzeltirsem yeryüzü bir yanlıştan kurtulacak.”
“Cümleler
Gençlerimizi merhamet açısıyla büyütmezsek merhametin kumaşıyla onları dokumazsak, içlerine bir merhamet mayası atamazsak, Türkiye'nin de yarınlarının tehdit altında olduğunu düşünüyorum.
Rahman, yüce Allah'ın bir özel ismi olduğundan dolayı ezeli ve ölümsüzlüğü içine alır. Bundan dolayı, bu cins rahmet, merhamet ve nimet vermenin kullardan ortaya çıkması düşünülemez. Rahim ise yalnız Allah'a ait olmadığından sonsuzluğu gerektirmez. Ve bundan dolayı böyle bir merhametin ve nimet vermenin kullar tarafından da yapılması düşünülebilir. Demek Rahman'ın rahmeti bir şarta bağlı değil iken, Rahim'in rahmeti şarta bağlıdır, sarta bağlı olarak gerçekleşir.