Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Merve Uçar

Reklam
“Sevinçler küçük ama acılar uçsuz bucaksız.”
Sayfa 85
Ey insan, bu büyük kentte yurttaştın. Üç yıl veya beş yıl fark eder mi? Çünkü onun yasalarına göre herkes eşittir. Seni kentten gönderen bir tiran ya da adaletsiz bir yargıç değildir, seni kentten gönderen veya buraya getiren doğadır, o halde bunda tuhaf olan ne? Bir oyuncunun, onu işe alan yönetici tarafından sahneden alınmasına benzer bu. “Ama ben yalnızca üç perdede oynadım, beşinde değil!” Doğru söylüyorsun, ama yaşamda üç perde bütün oyun anlamına gelebilir. Çünkü her şeyin sonunu belirleyen, seni vaktiyle bir araya getiren ve şimdi de çözülmenden sorumlu olan şeydir. Her ikisinden de sen sorumlu değilsin. Bu yüzden zarafetle ayrıl sahneden, zira seni sahneden alanda da var aynı zarafet.
Sayfa 132

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Her insana zamanın sonsuz uçurumunda ne küçük bir parça ayrılmış. Bir anda sonsuzluğun içinde kaybolur insan. Evrensel maddenin, evrensel ruhun ne kadar küçük bir parçası düşmüştür insanın payına. Bütün yeryüzünün ne küçük bir parçasında sürünüyorsun. Hep bunları düşün ve şundan başka hiçbir şeyi önemseme: Doğa seni neye yönlendirirse onu yap, evrensel doğa sana ne getirirse kabul et.
Sayfa 132
“Tanrıları nerede gördün veya varlıklarını nereden öğrendin de bu kadar tapınıyorsun?” diye soranlara şöyle söyle: İlkin, tanrılar gözle görünür. Sonra, kendi ruhumu da hiç görmedim ama ona da saygı duyuyorum. Tanrıların gücünü her eylemimde sürekli tecrübe ettim ve var olduklarını anlayıp saygı gösterdim.
Sayfa 131
Reklam
Herhangi bir şeye sinirlendiğinde, her şeyin evrenin doğasına göre meydana geldiğini, bunun bir başkasının yaptığı yanlış olduğunu, her şeyin, her zaman aynı şekilde gerçekleştiğini ve gelecekte böyle olacağını, hatta şu anda herhangi bir yerde aynı olayın gerçekleştiğini unutuyorsun. Herhangi bir insanın bütün insanlarla ne kadar yakın olduğunu, bu yakınlığın kandan veya tohumdan değil, toplumsal akıldan kaynaklandığını unutuyorsun. Her insanın aklının tanrısal olduğunu ve oradan aktığını da unutuyorsun. Hiçbir şeyin, hiçkimseye has olmadığını, çocuğunun, bedeninin, hatta ruhunun bile oradan geldiğini, her şeyin yalnızca kanılarından ibaret olduğunu, her insanın yalnızca şu an yaşadığını ve yalnızca yaşadığı şu anı kaybedeceğini de unutuyorsun.
Sayfa 130
Her şey düşüncene bağlı, düşüncen de sana. Bu yüzden istediğinde düşünceni ortadan kaldırırsan, bir burnu dönüp huzurlu, dingin bir koya ulaşmış gibi olursun.
Sayfa 129
Çok zaman geçmeden hiçbir yerde bir hiç olacaksın, ne şimdi gördüğün herhangi bir şey olacak, ne de şimdi yaşayan herhangi birisi. Çünkü doğanın uygun gördüğü üzere, her şey değişmek, dönüşmek ve yok olmak zorundadır, şu an bulunduğun yerde sırası gelince bir başkası var olacak.
Sayfa 129
Bir şey sana uygun değilse yapma! Doğru değilse söyleme! Dürtün senin elinde olsun.
Sayfa 128
822 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.