“(…) Sen hiç kimsenin olamayacağı kadar çok şeyimsin benim… Yüreğimde sana ayrılan yer herkesinkinden büyük. Yalnızca bir arkadaş, bir kardeş, bir sırdaş, bir çok yakın dost değil, bir büyük sevgisin sen… Yanında sonsuz şımarabileceğim mi hala kaybetmekten korkmayacağım tek kişi… Yani biraz annem, biraz babam, hatta hiç görmediğim dedem dedem, belki hiç doğmayacak oğlum… sonra daimi hayranım ve tabii dokunulmamış sevgilim… sen benim masumiyetimsin Tuna… Benim en yakınımsın! Aslında belki öbür yarımsın? (…)”