Kendisi 32 yaşında olup zeka seviyesi bu yaşlarda olan normal bir insana göre daha alt seviyede olan Charlie’nin, kendisi için zorluklarla dolu bir hayat sürerken bir deneye, denek olarak başvurmasıyla başlıyor hikayemiz.. Daha küçük yaşlarda durumunun anlaşılamamasıyla birlikte annesinin evde istemediği, en yakın arkadaşı olarak gördüğü insanlardan bile zorbalık gören, zeka seviyesi nedeniyle dalga geçilen, hor görülen ama buna karşın onlara hep gülerek cevap veren, çünkü gülerse daha çok arkadaşı olacağına inanan Charlie’nin hayal ettiği tek şey olan akıllı olmak ve hayat ona ikinci şansı sunuyor. Bir anda dünya değişiyor ve Charlie bir dahi oluyor. Daha önce yapamadığı şeyleri müthiş bir zekayla yeniden yapıyor. Ancak ne kadar akıllı olursa o kadar etrafındaki insanlar azalıyor. Moronluktan dahiliğe ve sonra yine en başa dönen Charlie’nin yaşam mücadelesi bu..
Okurken insanı duygudan duyguya sokan, sanki oradaymışçasına her ayrıntıyı hissettiren bir anlatım. Kalabalıklar içinde yalnızlık daha iyi betimlenemezdi diye düşünüyorum. Kendimi ağlamamak için zor tuttuğum bir kitap ve şunu belirteyim; seni asla unutmayacağım Charlie…