•••MERVE•••

Sabitlenmiş gönderi
Hem ben çirkin miyim, sevgilim? Ben de insanoğluyum. Bu, senin beni bir sevmene bakar. Bak o zaman nasıl burnum düzeliyor, gözlerim mahmurlaşıyor, küt parmaklarım incelip sanatkâr parmağı oluyor, dişlerim incileşiyor.
İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Yetişkinlere paylaşmayı öğretme. Fakirler ağaç altında 50 gram zeytin yerken, zenginler para, para, para diye birbirlerini yesinler.”
Sayfa 52 - Taze KitapKitabı okuyor
“Aslında biz çocuklar gayet dürüst insanlarız. Yaptıklarımızı gizlemeye, gizli işler çevirmeye bizi kendileri sevk ediyorlar. Sonunda bizi de kendilerine benzetecekler...”
Sayfa 28 - Taze KitapKitabı okuyor

Reader Follow Recommendations

See All
%35 (70/200)
Dedemin Bakkalı
Dedemin BakkalıŞermin Yaşar
8.9/10 · 9.4k reads
87 syf.
·
Not rated
·
Read in 24 hours
Ev Yapımı Sihirli Değnek
Ev Yapımı Sihirli DeğnekŞermin Yaşar
8.6/10 · 2,466 reads
Reklam
Böğürtlen lekesini en iyi böğürtlenin yaprağı çıkartır. Dert dermanın yanı başında...
Şimdi “nerde o eski bayramlar” demek kolayımıza gidiyor. Bayramlar burada, her yıl iki kez, düzenli olarak geliyor. Kapıyı açmayan biziz... Açalım ve tutalım ellerinden. Çünkü bayramlarda kapımıza gelen çocuklar poşetlerinde ağır yükler taşır. Biz onlara şeker veririz, onlar bize çocukluğumuzu.
Unutma, insan sadece para kazanmak, ailesinin geçimine katkıda bulunmak ve zorunda olduğu için üretmez. En büyük yanılgımız bu. Bu ülkenin kadınlarının en büyük yanılgısı belki de. “Çok şükür ihtiyacımız yok, neden çalışayım?”, “Eşim iyi kazanıyor, benim çalışmama gerek yok”... Tanıdık geldi mi bu cümleler. Ayırdına varamadığımız şey şu: Kadın üretebildiği, düşünebildiği, fayda sağlayabildiği için de çalışır, içinde bir potansiyel olduğu için ve bu potansiyeli açığa çıkartarak başka insanlara da fayda sağlayabileceği için de üretir.
Trafikte, bir köpeğin karşıdan karşıya geçme çabasına birlikte tanık olduğum hiç tanımadığım başka bir şoförle gözgöze gelip gülümsediğimizde “nereden tanışıyorsunuz” diyorlar yanımızdakiler. Buradan tanışıyoruz işte. Şimdi tanıştık, ikimiz de aynı güzelliğe şahit olduk ve ona gülüyoruz. Yetmez mi, bu tanışıklık birbirimize gülümseyebilmemiz için.
Birine seni seviyorum dediğinde, karşındakinin “ben de seni seviyorum” deme ihtimali çok yüksektir. Eğer sevdiğini söylemezsen, sevildiğini duyma ihtimalin de aynı oranda düşer.
Reklam
Niye ben atıyorum dermişim şimdi:))
“O bir adım atsa ben koşarım” diyor ya insanlar; garipseyerek bakıyorum. Ya o da aynı şeyi düşünüyorsa, nasıl buluşacaksınız? Sen bir adım at, o koşsun, olmaz mı?
Her şeyi öğretebilirler bize. Daha etkili konuşmayı, daha özgüvenli olmayı, daha bilmem nasıl yaşamayı. Samimi olmayı öğretemezler, çünkü samimiyetin diğer anlamı “içtenlik”. Dışardan olacak iş değil.
insan önce kendisiyle barışacak, önce kendini sevecek ki sonra başkalarına dağıtabilsin sevgisini...
Hani, “yaşıyor muyum onun bile farkında değilim” dediğin durumlar oluyor ya, güneşin doğuşunu izle. Gözlerinin seçemediği bir karanlığın yavaş yavaş yerini aydınlığa bırakmasını, sessizliğin yerini sese bırakmasını, yeni aydınlıkta dolaşmaya başlayan sokak köpeklerini, yanıp sönen ve “bu saatte beni takmasan da olur” diyen trafik lambalarını, uykulu arabaları izle. Yaşadığın sokağın güne nasıl başladığını izle.
Bana göre, dünyanın en paha biçilemez zevki “gün doğumunu izlemek”...
Hayat, nerede ineceğimizi kendimizin tayin edemediği uzun bir yolculuk. Mutluluk bir hedef değil. Bu yolculukta hissettiklerin, yaşadıkların, gördüklerin, göremediklerin, merak ettiklerin, söylediklerin, tanıştıkların, duyduklarında mutluluk. Eğer mutluluğu yolun sonuna koyarsak, belki ulaşamadan inebiliriz trenden. Mesele yola çıkmadan önce onu da yanımıza alabilmekte.
7.6k öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.