Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Merve

Merve
@merviews
kendi mezar taşını yazan bir yerkürede, terbiyeli cesetler gibi davranacak kadar ağırbaşlı olalım.
Reklam
Dikkat dikkat!
Aşkın, hakikatin içinden çıkmayıp sadece tutkularla yönetildiği her an, eşler birbirini özgürleştirmeye değil köleleştirmeye çalışırlar. Dünyada ve özellikle de ülkemizde yoğun bir şekilde meydana gelen kadın cinayetlerinin sebebi de budur. Hatta kadın ya da erkek fark etmez, ortaya çıkan aşk cinayetlerinin sebebi insanların daha kendileri tanıyıp sevmeden, bir başkasını sevmeye kalkışmasından, birbirini gerçekten severek evlendiklerinden değil, bedensel ve duygusal açlıklarının sevgi ya da aşkmış gibi görünen yanılsamasından kurtulamamalarından doğar. Kıskançlık ise bu tutkuların kurbanı olan ve karşısındaki kişiyi sevip ona âşık olduğunu zanneden kişide açığa çıkar. Çünkü gerçek âşık, âşık olduğu kişinin sürekli olarak gelişmesini ve özgürleşmesini isterken, sahte âşıklar sevgililerinin ya da eşlerinin sadece kendi isteklerine uymasını ve kendi belirledikleri gibi bir hayat yaşamasını ister ve böyle olması için de ellerinden geleni yaparlar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İbn Haldun
Zaman bekleyince yavaşlar, gecikince hızlanır, üzülünce can yakar, mutlu olunca kısalır, acı çekince bitmek bilmez, sıkılınca uzar.
Albert Einstein
"Başarı peşinde koşmak ve bununla birlikte gelen devamlı huzursuzluğa karşın sakin ve mütevazı bir yaşantı daha fazla mutluluk getirecektir."
Reklam
″Memleket Mesleği′ Geleneği ve Ankara’daki Durumu Üzerine Bir Arş.
Dernek Başkanından alınan bilgiye göre Ankara’daki pastacıların çoğu Rizelidir. Muhallebiciler; Bulgaristan ve Yugoslavya göçmeni Türkler arasından çıkmaktadır. Şekercilikte Araçlılar, Safranbolulular ileridir. Gaziantepliler baklava yapımında ustadır. Boyabatlılar ve Çankırılılar da son zamanlarda şekerciliğe ve muhallebiciliğe rağbet etmektedir ifadelerine yer veren Tan, bu çalışmasıyla memleket mesleği kavramının doğruluğunu desteklemiştir. Bu konuyla ilgili diğer bilgilerde Kastamonululardan genel olarak Bozkurtlu, İnebolulu ve Abanalılar İstanbul’da tornacı, marangoz, mobilyacı; Tosyalıların telâcı olarak çalıştıklarını da bilgilere eklemiştir.
Türk Dünyası Araştırmaları; S 9, 6/1982, s.5-32; Derlemeler- Makaleler VI, Ankara 2007, s.149-172.
Türk Şekerciliğinin Öncüsü Araçlı Hacı Bekir Ailesi
Türkiye’de Türk şekerciliğinin öncüsü olan, şekerciliğin ülkemizde yayılmasını ve yurt dışında Türk şekerlemelerinin ün kazanmasını sağlayan Araçlı Şekerci Hacı Bekir ve ailesi hakkında yapılmış oldukça kapsamlı bir araştırmadır. ... Eser iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Hacı Bekir ailesi ve dünyaca ünlü şekerlemelerinden bahsedilmiş; ikinci bölümde Hacı Bekirzade şeceresinden olan İstiklal Marşı’nın Bestecisi Osman Zeki Üngör ve ailesi yer almıştır. Tan, kitabında II. Mahmut Dönemi’nde sarayda Hacı Bekir şekerlemeleri tercih edildiğine, Hacı Bekir lokumlarının dünyaca ünlü isimler tarafından sevildiğine hatta bu şekerlemelerin tiryakilik oluşturduğu gibi rivayetlerin olduğuna yer vermiştir. Hacı Bekir Müessesi’nin bugünkü durumu hakkında da bilgi veren Tan, lokumun yapılışından bahsetmiştir.
Ankara 2008, 80 s., Kültür Ajans Yayınları
″Millî Mücadelede Kastamonu″
Tan makalesinde: Kurtuluş Savaşı’nın en çok şehit veren illerinden biri olan Kastamonu’nun Millî Mücadele’deki yeri ve öneminden bahsetmiştir. Cepheye silah nakleden İnebolu halkının cesaretinden, Mehmet Âkif’in Kastamonu’da yaptığı konuşmalardan, Açıksöz gazetesinin yayımlarından ve Millî Mücadele’ye destek için Kastamonu’da kurulan derneklerden söz edilmiştir. Makalede Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Kadın Kolunun Kastamonu’da düzenlediği ses getiren mitinge ve Ankara Müftüsü Ali Rıfat Börekçi’nin Millî Mücadele’ye destek amaçlı yayımladığı fetvaya destek veren 40 din adamının 24’ünün Kastamonulu oluşuna dikkat çekilmiştir. Makalenin içinde aynı sayfada bir yer açılarak ″Millî Mücadele’de Kastamonulu Kadınlar″ başlığı altında Kurtuluş Savaşı’nda Kastamonulu kadınların yürüttüğü faaliyetler, kurduğu dernekler ve mücadeleye doğrudan ve dolaylı hizmetleri de dile getirilmiştir.
Kültür ve Sanat (Kastamonu Özel Sayısı ); S 27, Eylül 1995, s. 16-18.
2:286
Allah kimseye kapasitesinin (vusat) üstünde bir şey yüklemez. Kazandığı iyilik lehine, ettiği kötülük de aleyhinedir. 'Rabbimiz, unutur ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Rabbimiz, bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır yük yükleme! Rabbimiz, gücümüzü (takat) aşan şeyleri bize yükleme. Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen mevlamızsın, kafirlere karşı da bize yardım et.' (2:286)
2.218 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.