Herkes bir bir gidiyor bu şehirden.
Uzaklara dalan bakışlar yarınlık suretlerinden öpüyor düşleri.
Ve herkes bir yol tutturmuş kendine.
Geride kalan ne varsa vebali boynuma ve boynuna artık buraların.
Günahlardan çıkmış kanatlarını ötlere açan kim varsa, giderken günahsız ve haklıydı kendi nezlinde.
Herkes bir şekilde ve esneklikte gidiyorken terketmek konulu filmi başlıyor hüznümün.
Üstelik deniz bile tutmuyor, etrafı denizlerle çevrili kentte insanları!
Sözlerinde renkli resimler kuruttuğum "gidemem" adlı bir şarkı tutuyorum kendime.
Hadi ben bir şarkı tuttum diyelim.
Bir şehir, bir Temmuz, bileklerimde çarmıha gerilen bir İsa!
Peki bu saatten sonra ne tutar ki beni?
Belki bir beddua, belki de kan, belkide Meryemce bir ah!
-Davut Işık