✿✿✿
"Allah der ki,
'Kimi benden çok seversen onu senden alırım...'
Ve ekler:
'Onsuz yaşayamam' deme, seni onsuz da yaşatırım.
Ve mevsim geçer, gölge veren ağaçların dalları kurur,
Sabır taşar, canından saydığın yâr bile bir gün el olur, aklın şaşar.
Dostun düşmana dönüşür,
Düşman kalkar dost olur,
Öyle garip bir dünya.
Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur...
'Düşmem' dersin düşersin,
"Şaşmam' dersin şaşarsın.
En garibi de budur ya 'Öldüm' der, yine de yaşarsın."
Acaba diyorum, bunca yıldır sana hasret kalışımdaki muamma bu mudur? Peki ya sonrası?
Sevgili Henå,
Bunu bir sen bileceksin bir de ben.
✿✿✿
Yaşar Kemal hatıralarında Don Kişot karakterine birçok kez referanslar yapmıştır. Örneğin, bir keresinde şair ve ressam ar kadaşı Arif Dino'nun Don Kişot hakkındaki bazı sözlerini akta rır: "Arif Dino bir gün tutturdu, çağımızın romancıları tek tipten korkuyorlar, dedi. Ona göre dünya romanı, Don Kişot gibi, tek tipin romanıydı."32 Hem İnce Memed l'de hem Dağın ôte Yü zü üçlemesinde Yaşar Kemal Don Kişot'tan temel teknikler kullanır.
Don Kişot karakterinin basmakalıp hale gelmesi ve gezgin şövalye rolüne hapsolması gibi, Memed de eşkıya rolüne hapsolur ve bu yüzden huzurlu bir yaşam hayalinden vazgeçmek zorunda kalır.
Benzer şekilde, Taşbaş da bir evliya olarak rolüne hapsolur ve Meryemce de, fa rklı bir şekilde, ölü kocası İbrahim'in hatırasını ideal koca rolüne hapsederek muhafaza eder. Her üç durumda da Don Kişot'u, Taşbaş'ı ve İbrahim'i basmakalıp rollere zorla sok mak çok tehlikeli bir şeydir. Ortega'nın bir keresinde dile getirdiği üzere, Don Kişot'ta Cervantes idealizmi yıkmıştır.
Ne edersen et, öteki dünyada, yakanı iki elime alır da, Allah'ın karşısında, yakanı parça parça ederim.
Derim ki, atın şunu cehennemin en derin yerine.
Sayfa 104 - Yapı Kredi Yayınları 19. BaskıKitabı okudu
Beni sırtına alıp Çukura değil de, Mekkeye, Medineye götürsen, bana Hac yaptırsan, ta sırtında, sırtın yağar olsa, ayakların şişse benim yüreğim sana düzelmez.
Sayfa 103 - Yapı Kredi Yayınları 19. BaskıKitabı okudu