Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Meryemce sağ eliyle sinirli sinirli toğrağı dövmeye başladı. Yanındaki pembe pembe açmış pamuk çiçeğini görünce aklına peri böceği düştü. Yüreği hop etti. Çiçek amma da parlaktı. Böceği arandı. Ak başörtüsündeki düğümdeydi. Başörtüsü beline sokuluydu. Onu oradan çıkardı. Düğümü çözdü, baktı ki peri böceği içinde ya, ölmüş, kurumuş. Kurumuş böceği aldı, usulcana çiçeğin üstüne koydu. Kendi kendine, "uyu," dedi. "Kadersizim kimsesizim burada uyu!" Başını kaldırdı sonra da, gözlerini köylünün üstünde, bu kocaman sessizliğin üstünde uzun uzun gezdirdi. Sağ elini bir kaç kere hızlı hızlı toprağa vurdu: "İndik ya!" dedi. "Geldik ya!"
Sayfa 352Kitabı okudu
O ışıltılı mehtapta; "Eyüpçe sabır,Yakupça şükür,Mesihçe takva,Meryemce suskunluk,Ademce gözyaşı,Yunusca zikir,İbrahimce sehavet, İsmailce teslimiyetle kadere teslimdiler."
Sayfa 420 - Hayat yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yusuf’ça bekleyişe, Hatice’ce adanışa, Meryem’ce iffete, Asiye’ce sabra, Aişe’ce sevdaya, Zeynep’çe vefaya, Fatıma’ca aşka muhtaçlığımız Sana âyan iken bu çırpınışı da bizden kabul eyle!
“Yolun üst başında, tek, kocaman, dalları kanat gibi açılmış, uçmağa hazırlanmış bir ulu kuşa benzer bir çam ağacı vardı. Çama sevgiyle baktı. Belki otuz yıl, aynı dal, aynı yapraklarla oradaydı ağaç. Ha uçtu ha uçacak. Kim bilir belki uçuyordur dedi Meryemce. Ağaçların da insanlar gibi tatlı canları var. Evliyası olanın canı olmaz mı?
Sayfa 160Kitabı okudu
Yolun üst başında, tek, kocaman, dalları kanat gibi açılmış, uçmağa hazırlanmış bir ulu kuşa benzer bir çam ağacı vardı. Çama sevgiyle baktı. Belki otuz yıl, aynı dal, aynı yapraklarla oradaydı ağaç. Ha uçtu ha uçacak. Kimbilir, belki de uçuyordur dedi Meryemce. Ağaçların da insanlar gibi tatlı canları var.
Sayfa 171 - TekinKitabı okudu
Sonunda kendini toparlayan Meryemce: "Orman orman" diye başladı. "Mutlu orman, yüz bin ağaç bir aradasınız, bir yere kımıldayamaz, birbirinizden ayrılamazsınız. Gürleyince hep birlikte gürlersiniz, hep birden yaprak döker, hep birden kök salarsınız. Hep birden çiçek açar, hep birden donarsınız. Üstünüze hep bir yağmur yağar, hep
Reklam
"Kırarsın, dökersin, yakarsın, yıkarsın,kesersin biçersin ölmez Meryemce,ölmez otudur Meryemce," -Ali, Ali acıman var mı senin? -Ali' nin yüreği taştandır...
Biraz abartmadın mı Meryemce?
Beni sırtına alıp Çukura değil de, Mekkeye, Medineye götürsen, bana Hac yaptırsan, ta sırtında, sırtın yağar olsa, ayakların şişse benim yüreğim sana düzelmez.
Sayfa 103 - Yapı Kredi Yayınları 19. BaskıKitabı okudu
Meryemce ıssızlığın yamanlığını ta yüreğinin başında duydu. Dünyanın bomboşluğunu. Her şeyi var, ağzına kadar dopdolu, kıvıl kıvıl dünya, bomboş, ıpıssız, ölü gibi. İnsansızlığı yüreğinin başında duydu. İnsansızlık ta yüreğine işledi, bir kara hançer gibi. Demek dünyayı dolduran insanmış. Her şey, her şey, bütün dünya insanmış. İnsan yoksa dünya yokmuş.
Sayfa 273Kitabı okudu
KUDÜS BİZİMDİR BİZİM KALACAK.
Kudüs Süleymandan tarih akar İbrahim in evlatlarından nesil Musaya selamet iken İsaya sürgün düşer Yakubun gözlerine perde Zekeriya ya ölüm iner Ve bir gece yol olur gökyüzüne Vuslat bulur son nebi kainatın rabbi ile Kudüs Davuda içli sesi Yusufa kör kuyudur Hacerce yakarış Meryemce adanış kudüs Tarih Kudüs küdüs tarihtir. Selahaddin eyyubide özlem Yavuzdan uzanan şefkat eli Abdülhamit çini çini kuran işler Ve kutsiyet bedel ister Dün ve bugün Gün be gün Yafa kapısından girildiği günden hüzün 1948 den bu yana sağanak sağanak karanlık
266 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.