Tahir'le Zühre Meselesi
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil, bütün iş Tahir'le Zühre olabilmekte yani yürekte. Mesela bir barikatta dövüşerek mesela kuzey kutbunu keşfe giderken mesela denerken damarlarında bir serumu ölmek ayıp olur mu? Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil. Seversin dünyayı doludizgin ama o bunun farkında değildir ayrılmak istemezsin dünyadan ama o senden ayrılacak yani sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı? Yani Tahir'i Zühre sevmeseydi artık yahut hiç sevmeseydi Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden? Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil Nazım HİKMET
Sayfa 18 - Akdeniz KitabeviKitabı okuyor
"Sana bir soru sorabilir miyim?" Kucağımdaki ellerime bakmaktan vazgeçip kafamı kaldırdım. Sana ilgi gösteren tüm erkekleri potansiyel sevgilin olarak gören o kızlardan mısın yoksa? diye sorabilirdi mesela. "Tabii," diye mırıldandım. "Bu bir buluşma mıydı bilmiyorum," dedi ciddiyetle. "Ama değilse başka bir akşam benimle buluşur musun?" Yanaklarımı acıtacak kadar kocaman bir gülümseme yayıldı suratıma.
Reklam
Nefes alan aşk… Aşk, nefes alamadığında boğulur. Aşk, hep sadece aşk olmak zorunda kaldığında, nefes alamaz; her zaman belirli bir anlamdaki aşka sabitlendiğinde, aşk sürekli iyi duygular ve tutku, sürekli şeker şerbet bir samimiyet sunmak anlamına geldiğinde mesela. Bu, sürekli soluk alıp durmak demek olur, oysa insanın soluğunu vermesi de gerekir. Aşkın da öyle.
Hayat Dediğin hastalık gibi. Ve ben, sen, hepimiz bu hastalığa tutulmuş garipleriz. Hani diyorum bir rüyadan uyanır gibi, hastalığın mahmurluğundan ayılır gibi kaldırsak başımızı ve baksak ki hâlen dahi cennetteyiz. Mesela Tuğba Ağacın dalları altına dalmışız bu uykuya. Başımızı en çok sevdiklerimizin dizlerine yaslamışız, rüyamıza ağlamışız, kâbuslarda yaşlanmışız.
Bu memleketin aklı başında insanları, eli yeten dili tutan, sözü geçen insanları ölmüş müdür ki? Neden hiç ses gelmiyor taşındı değdiği yerlerden? Kimsenin canı yanmıyor mu? Taşı kaldıramıyorsak da başımız kalırsak En azından yerden, kâfi değil mi bu kadarı bile? Görebilsek, durdurabilsek mesela... söndürebilsek ateşi. Yoksa yanacağız, ama hep beraber.
Mesela kişinin psikolojik ihtiyacı yalnızlık duygusundan uzaklaşmaksa, kendini çok yalnız hissediyor ve sevdiği kişinin onu koruyacağına inanıyorsa o kişi büyük ihtimalle daha çabuk aşık olacaktır. Çünkü psikolojik bir açlık içindedir. Sığınacak bir liman arıyordur.
Reklam
Bir insana tavsiyeler
1. Utanç bir prangadır. Kendini azat et. 2. Yeteneklerin hakkında endişelenme. Sevme yeteneğin var. Bu yeter. 3. Diğer insanlara karşı nazik ol. Evrensel boyutta onlar sensin. 4. İnsanlığı teknoloji kurtarmayacak. İnsanlar kurtaracak. 5. Gül. Sana yakışıyor. 6. Meraklı ol. Her şeyi sorgula. Şimdinin gerçeği gelecekte bir hikaye olacak sadece. 7.
Sayfa 261Kitabı okudu
Bana sorarsan aşk annedir mesela, aşkın en temiz hali, en saf hali annedir. Ben onu öyle sevdim, ama yetmedi. Yetmez.
ROXANE Peki bizim de bu anımız gelince, Neler diyeceksiniz? CYRANO Ne doğarsa delice, Aklıma ne gelirse, hepsini, kucak kucak, Dağınık, birer demet haline koymayarak. Mesela: Seviyorum sizi,aşığım çılgınca sana, Tahammülüm kalmadı acısına; Bir çıngırağın dili gibi gönlümde ismin, Ben de karşında, Roxane, hep ürperdiğim için
"Ona tekrar sarıldım. Muhtemelen uzunca bir süre böyle kalırdım ancak bulaşıl deterjanı şişesini avcuma bastırmaya çalıştığını hissedince geri çekildim. "Ne yapıyorsun? " "Shani dedi ki senden sağdıç ya da nikah şahidi olmanı rica ederken bir hediye vermem gerekiyormuş. Aslında, okuduğu bir internet sitesine göre birini düğününün bir parçası olmaya davet ederken kullanabileceğin pek çok taktik varmış. Kendisi arkadaşlarınj özel bir sürprizle davet edecekmiş mesela. Ama ben artık bittim. Evlilik teklifi planlaması tüm enerjimi çekti. Mümkünse pinterest saçmalıklarından bir süre uzak kalmak istiyorum. Yani, bu bulaşık deterjanını alıp hediyen olarak kabul etsen olmaz mı? " "Hediyeye ihtiyacım yok," dedim. "Olsa bile babamın ölümüyle ilişkili olan bir şişe sıvıyı hediye olarak kabul eder miydim, bilemiyorum." "Ah," dedi Conner. "O yönden bakınca haklısın."
Sayfa 300Kitabı okudu
Reklam
Kişi aşık olduğunu nasıl anlardı mesela!
Sayfa 107Kitabı okudu
Can attıklarımız canımızdan ediyordu bizi, en çok da... Aşk, mesela! Aşka can atanları, canından eder.
Aşk, sevginin cünûn hâli olarak tarif edilir. Cünûn, aklın zâyi olmasıdır. İnsan aşk halindeyken hesap yapamaz olur. Akıl doğası itibarıyla hesap yapar, kendini korur, muhafaza eder;ama aşk gelince insan hesap yapamaz olur. Bu aşk hâli, özellikle insanlarda karşı cinse duyulan temayül şeklinde ortaya çıkıyor m. Bu temayülün içerisinde aynı zamanda dürtüsel duygular da var. Çoğu insan bu fiziksel dürtüyle, içgüdüyle kalbi olan aşkı birbirine karıştırır. Karşı cinse duyulan aşk, kalbin tattıği ve en üst merhalede olan aşk hâli değildir. Dünyada birtakım zevkler vardir, bu zevkler bütün insanlara bahşedilmiştir; çünkü biz hayatı zevkle yaşarız. Aksi hâlde hayat, yaşanılacak bir macera olmaktan çıkardı. Mesela güzel bir yemek karşısında mutlu oluruz, lezzetle yediğimizde ondan zevk alırız. Bu, Allah'in verdiği bir nimettir. Dünyevi zevklerin en üst kademesinde karşı cinse duyulan eğilim vardır. Bunun da üstünde kalbin tattığı haz vardır.
“Bana ihtiyaç duyuyor musun?” “Daha öte, seni seviyorum,” diye cevap verdi. “Daha öte değil, bana ihtiyaç duyuyor musun?” “Seni sevdiğimi söylüyorum.” “Sevmeni istemiyorum. Bana ihtiyaç duymuyor musun? Ben olmasam mesela, ölmez misin? Bensiz bir dakika bile nefes alamayacağını söyleyebilir misin?” "Sen aşktan bahsediyorsun." Kızıyordum. “Aşktan değil, ihtiyaç duymaktan bahsediyorum. Sen olmazsan olmazdım demekten bahsediyorum.” Beni seviyordu, ben duygulu, romantik, farklı, garip, ilginç, falan filan bir adamdım ve onu seviyor, üzerine titriyordum, bu yüzden beni seviyordu ama... “Benim beklediğim bu değil, üzgünüm.” Onu terk ettim.
Sayfa 44 - Dedalus Yayınları
Güzellik meselesi de muğlaktı. Mesela arkadaşlarıma göre o güzel değildi. Normal diyorlardı. Normal bir kız işte. Evet, değil mi diyordum ben de ne diyeyim, iki ayağı, iki gözü, iki kulağı var, normal yani. Kuyruğu filan yok, normal... Dalga geçme, ironi yapma, normal işte, ahım şahım bir güzelliği yok, diyorlardı. Onlar böyle deyince ona tekrar bakıyordum.
Sayfa 33 - Dedalus Yayınları
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.