İlk gittiğim sinema filmi Harry Potter, 7-8 yaşında. Dev 1 ekran. Nizami şekilde düzenlenmiş oturaklar. Sınıf arkadaşlarım, öğretmenler. Simsiyah bir ortam. Hatırlayamasam da azıcık anımsıyorum, farklı güzel 1 histi. O yıllarda 1 bölümünü izleyip 2022 ye kadar devamını getirememiştim. Geçen sene tüm seriyi 1 çırpıda bitirip vedalaşmıştım. 1 hafta önce de okuyacaklarım kısmından ne okusam diye düşünürken önüme çıktı. Sanırım zamanı geldi dedim ve başladım.
Felsefe Taşı.
Potter, öksüz 1 çocuk. Akrabasının evinde kalıyor, zindan gibi 1 odacık ve nefes aldırmayan 1 kuzen. Her şeyden ve herkesten habersiz, sessiz sedasız, gıkını çıkarmadan yaşamını sürdürüyor. Ta ki eve mektup(lar) gelene kadar. Evet hepimizin beklediği o mucize yaşanıyor. 1 yaşam hakkı sunuluyor kendisine.
Bur giriş kısmından sonra yeni hayata adım atıyor, hiçbir şey bilmeden, tecrübesiz ve ürkek. İleriki zamanlarda iyiler ve kötüler savaşının içinde buluyor kendini. Sürekli uzayan tırnakların kesilmesi gibi o da 1 katkım olsun diye uğraşıyor tırnak kesiminde. Daha fazla detaylı bilgi için kitabı okuyunuz :D
Ek olarak: Selam sana Dambıldor :)