Kızıl Alıntıları
" Ama fotoğraftaki gülümseme sanki gitgide donuklaşıyormuş gibi bir hisse kapıldı. Derken fotoğraf ona öylesine sıkıntılı görünmeye başladı ki, oraya bakmaya cesaret edemez oldu. " " Gözü hiçbir şey görmeden derslerinde ilerliyordu, her türlü hırstan uzaktı, amacı kendini uyuşturmak ve mahrum kaldığı onca şeyi düşünmemekti " " yaşamın gerektirdiği gibi güçlü ve acımasız olmayı bilmiyordu. Neden Shramek ya da ötekiler gibi olamıyordu? Gerçekten değersiz, gerçekten çocuk muydu? " “Günlerce hiçbir şey yaşamıyorum, tanıdık bir yüz görmüyorum; binlerce insanın arasında yapayalnız olmanın ne anlama geldiğini bilemezsin.” " Haftalardır hiçbir derse girmedim, kitaplarım toz inde öylece duruyor. Nedenini bilmiyorum, ama artık ders çakışamıyorum, hissizleştim, buradaki hiçbir meslek beni çekmiyor, çünkü bu korkunç be boğucu yalnızlık duygusundan kimse beni çekip çıkarmıyor "
Neden bazı insanların her şeyi vardı. Meslek, para, aşk, çocuklar... Ve neden bazılarının hiçbir şeyi yoktu? O, bunlardan hiçbirinin yanına bile yaklaşamamıştı.
Reklam
Hiç bir okul, mesleğinin erbabını mezun etmez, o mesleği seçmeye niyetli adaylar yetiştirir. Okullar genç insanları belirli bir öğrenme disiplinine sokar. Disiplin sözcüğüne gıcıksanız, alışkanlık da diyebiliriz. Okulların asal görevi budur zaten. Bu disiplini bir öğrenme aşkına dönüştürebilirseniz, başarılı olamayacağınız meslek yoktur.
Sayfa 144 - Ortaoyuncular YayınlarıKitabı okudu
Yeni bir kuşak var, şu an liseyi tüketmekle, üniversite curcunasında sistem ne uygun görürse yöntemiyle bir meslek grubuna yönelmek üzere, dershanelere koşturuyorlar. Kimi salak mekanlarda toplanıp incir çekirdeğine eziyet muhabbetler ediyorlar. Ehliyetsiz ve çok hızlı araba kullanıyorlar. Birinci ve ikinci lig ayak topu maçlarını sıkı sıkıya
Sayfa 78 - Ortaoyuncular YayınlarıKitabı okudu
Zaten eskisi gibi muamelât ilimlerine sahip adam da yani o nefs aldatması ile şeytan kaydırmasını anında sezen adamlar da kalmamış. Şeytan da gerçi kendine rıza göstermeye bu kadar razı, bu kadar kandırmanın kandırma sayılamayacağı insanlara artık belki de pek yanaşmazmış. Nerde ırz ehli pâkdâmen bir kadını kandırıp tığlatmak, nerde bu zaten iki bacalı haspanın vekili olmak, nerde öyle gaybî bir adamı sektirip tõkezletmek, nerde zaten kendisine yol yordam arayanı emlakçı gibi koluna takıp gezdirmek, nerde bir hüdâperverde adamı burnu üstü sürümek ve onun gayri ömrünün yana yakıla edilen tövbelerini sefa ile dinlemek, nerde "Ben nasıl, kimden dünya işi öğreneceğim?" diye dört dönen, şeytanlık için bile fazla kirli adamı meslek sahibi etmek. Dünyanın tadı ve meşgalesi şeytan için dahi kalmamış. Şeytan boşlukta, mesleksiz, meşgalesiz kalmış. İlmini fazla yaymanın, incelikleri hesapsızca öğretmenin pişmanlığında şimdi sanatının hem de uydurukça yapıldığını seyreden eski bir çini ustası gibi el el üstünde oturmada, hâlâ arada yoklayanlarla eski saf zamanları anmadaymış.
Sayfa 126
Ömürleri boyunca ev işleriyle uğraşan kadınlar, bu bakımdan, erkeklere ve dışarıda çalışan kadınlara göre çok daha talihsizdirler. Evinin işlerini yapan bir kadın ücret almaz, işinde yükselme durumu yoktur, kocası yaptığı işlerin değerini bilmez, çünkü neler yaptığını görmez ve ona ev işlerini yaptığı için değil, bambaşka niteliklerinden ötürü değer verir. Elbet bu, evini çok güzel yöneten, bahçesine çiçekler ekerek komşularının kıskançlığını çeken varlıklı kadınlar için geçerli değildir, ama bunların sayısı azdır; büyük çoğunluk ev işlerini, erkeklerin ya da meslek sahibi kadınların yaptıkları işler kadar zevkli bulmaz.
Reklam
Hanım, kadınlar artık gittikçe erkekleşiyor. Şimdiye kadar erkeklere has pek çok işe sarıldilar ve pekâlâ da beceriyorlar. Bazı işlerde daha da iyiler. Bugün erkekler birçok meslek ve hizmette kadın rekabetinin tehdidi karşısındadır lar. Artik yan yana çalışıyorlar.
Sayfa 33
Hayatımızın ilk çeyreğiyle, hayatın baharıyla ilgili olarak, çoğunlukla yaşlılar, daha genç olanların olanaklarını dert ederler. İki anlamda bir sakınma süresinden söz edebiliriz: Yetişmekte olanlar, hayatın bütün meymenetsizliklerine birden maruz kalmamaları için, onun yerine oynayarak ve öğrenerek olanaklarını keşfetmeleri ve sınayabilmeleri için olabildiğince sakınılırlar. Ebeveynleri ve başkaları, eğitim ve meslek öğrenimi yoluyla edinilebilecek olanakları onlar adına kolaçan ederken, onlar dertsiz bir dönemin tadına varabilirler. Bu sırada yetişmekte olanlar, şunu veya bunu daha şimdiden yapabiliyor olmakla gururlanır, bunu yaparken de çok defa sahici beceriye vaktinden önce koşarlar.
1,000 öğeden 10k ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.