mesude t.

mesude t.
@mesudet
yamayamıyorum deliğini kalbin
Sabitlenmiş gönderi
Zaten, bir felakete sükûn ve itidalle tahammül edenlerin manzarası, o felaket için ağlayıp çırpınanların manzarasından çok daha korkunç ve ezicidir.
Sayfa 11
Reklam
ağustos ayında indim bu şehre. kırlarında çiçek toplamaya, çeşmelerinde su içmeye, denizinde nefes almaya, indim. gördüm, kırlarında otları, çeşmelerinde susuzluğu, denizinde boğulmayı gördüm. mevsimler geçsin, havalar açınca çiçekler de yeşerir çeşmelerinden sular akar denizinde nefes alırım dedim. dedim ve aldandım. çok mevsimler geçti, güneş yüzünü gösterdi bu şehre çiçeklerini yeşertti bu şehrin çeşmelerinden suları akıttı denizinde herkeslere nefes aldırdı benim şehrim değilmiş bu şehir o zaman anladım. benim şehrim neresi ya rab benim şehrim neresi ? mesude t.
yüreğim yanıyor, azabım son haddinde
Sayfa 66 - Hasta

Reader Follow Recommendations

See All
O sevgiler ki yoktular, onlar ümitlerimizdi
vefa gösterdim bir adama ayakları altına aldı aşkımı da umudumu da ne verdiysem helali hoş olsun bedavaya sunduğum o kalpten başka
kayıp
Reklam
bir göğüs, başımı yaslamaya bir etek, gözyaşı dökmeye âh ey aşk acısı nedir bilmeyen kıskanıyorum, seni de gönlünü de yere atıp kırıyorsun sonunda umudun sıçrasını öylesine mağrursun ki söndürüyorsun gönüldeki sonsuz alazı
acı görüşme
Korkum o ki bu aşk sonunda dünyayla arama bir perde çekecek topraktan
acı görüşme
“dünya denen çürük ipliğe ne çok rüya dizmişiz.”
Platon'un bize özet olacak çarpıcı bir öğüdü var: Bu yolu hakkınca yürümek isteyen biri gençliğinde güzel biçimleri ziyaret ederek başlamalı; eğer ilk başta eğitmeni tarafından, yolu ona bu güzel biçimlerden sadece birini sevecek şekilde doğru olarak gösterilirse, bu tek sevilenden doğru ve güzel düşünceler yaratacaktır; ve sonra, o tek olanın biçiminin güzelliğinin bir diğerinin güzelliğine benzer olduğunu ve her biçimdeki güzelliğin tek ve aynı olduğunu kendi kendine algılayacaktır.
Evrenin yaratılışında olduğu gibi, düzen düzensizlikten, biçim kaostan doğup geliyor. Coşku duygusu, ne kadar hafif olursa olsun, bu yolla varlığa katılımımızdan kaynaklanıyor. Paradoks şu ki, aynı anda sınırlarımızı da daha canlı yaşıyoruz.
Reklam
Hastaların büyük çoğunluğu kendilerini, anababaları tarafından dayatılan aşırı ve katı sınırlamalarla engellenmiş ve boğulmuş gibi yaşıyorlar. Terapi için gelme nedenleri arasında ilk sırayı, tüm bu sınırlanışların fırlatılıp atılması gerektiği kanaati alıyor. Ne kadar basit olursa olsun, kendiliğindenliğe doğru olan bu itkinin terapist tarafından değerlendirilmesi gerektiği ortada. Insanlar, herhangi bir etkili biçimde bütünleneceklerse, bir yasaklar yığını altında yitmiş olan kişiliklerinin "yitik” yanlarını tekrar ele geçirmeliler
Sınırlar, onlarsız akan bir nehrin yerküre üzerinde yayılıp gideceği ve nehrin onlarsız hiç olamayacağı kıyılar gibi gereklidirler – yani, nehir akan su ve kıyılar arasındaki gerilimle kurulmuştur.
Uslu dur, ruhum, uslu; Gevrektir taşıdığın kollar...
Şiirin içinde barındıracağı ‘varlık’ ‘yokluk’tan türer, şairden değil. Ve şiiirin sahip olacağı ‘müzik’ şiiri yapan bizlerden değil, sessizlikten gelir; tıklatmamıza cevaben gelir.
578 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.