Bir sebepsizlik ve hikmetsizlik nafileliği içinde, insan düşüncesinden daha maskara bir mânâ avcısı olur mu? Avını kendi yaratıyor, sonra onu avlamaya çalışıyor. Evvela buluyor, kendi eserini buluyor, sonra onu arıyor. Kendi kendisiyle saklambaç oynayan bu delinin yanında tımarhanelik deliler daha normal değil midirler?