Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
Merhabalar
Kaybedilen ve özlenen kişilerin ruhları her zaman yanınızda olur. Peki bu ruh kendinizin ki ise yanınızda kim olur?
Yılları insanların hayalini küçümsemekle geçer Artuç'un. Bu onu bitirir ve ruhunu kaybettirir ve asla kişiliğini bulamadığı bir köşeye koyar.
Fazla dışarıya çıkmayı sevmeyen Artuç, sadece geceleri uzun yürüyüşler
Kitap, bir tiyatro öğrencisi olan Oliver'ın 10 sene kaldığı cezaevinden çıkması ve suçlu bulunduğu olayın komiseri ile olan konuşmalarla başlıyor. Kitapta bir cinayet işleneceğini biliyoruz ama kimin öleceğini kitabın ilk çeyreğinin sonlarına doğru ancak öğreniyoruz. Ne katil ne de maktul bize başında verilmiyor.
Sanırım kitabı en iyi
Yazarımız gerek sosyal medyada gerekse radyo programlarından bilinen birisi. Kitap şiirsel ve metaforik bir dille yazılmış. Sıfat ve isim tamlamaları ve devrik cümleler her yerde. Bu da kitabı okurken anlaşılmayı zorlaştırıyor. Kişisel gelişim kitabı gibi görmek çok mantıklı değil. Kitap da bir katarsis gibi. Düz yazı yerine şiir kalıbında yazılsa daha iyi olurmuş belki. Bazı yerler otobiyografi özelliği taşıyor. Kendinizden bir şeyler bulabilirsiniz tabi. Ama ben daha çok süslü anlatımdan ziyade direk, öz, sade ve anlaşılır üsluptan yanayım. Böylece kendim için bir boşluk kalıyor. Kitapla duygusal bağ kurabileceğim fırsat doğuyor. Kelimeler, metaforlar, benzetmeler, mübağalalar, devrik cümleler, tamlalamalar şelale gibi akınca olmuyor. Anlamı bulmakta zorlanıyorum. Bunlar tabi öznel fikirler. Yazarımızın eline sağlık. Okuyacaklara şimdiden iyi okurlar dilerim.
Güzel bir distopik kitap
Konu çok güzel işlenmiş. Metaforlar müthiş. Dil çok canlı ve yalın. Su gibi akıp gidiyor. Ben beğendim. Yazarın kendiyle dalga geçmesi baya beğendim.
H. bir portre ressamından ötedir. Pek yetekli olmadığı fırça darbeleriden boğulmaya başlayınca eline çok daha güçlü bir silah alır. O silah ki, yerini hiçbir şey doldurumaz ve menzili sınırsızdır. Bu silah pek tabi ki kalemden başka bir şey olamaz.
Saramago ile tanıştığım bu romanı sevdim ve saygı duydum. Onun ve eserleri hakkında daha fazla merak ve ilgi duymamı sağladı. Birazda Gabriel Garcia Marquez tadı aldım.
Kitabın içeriğine gelecek olursak bu eserde her şey var âdeta. Hiciv dolu cümleler, metaforlar, espirili bir dil, felsefe, cinsellik, sanat üstüne bilgiler ve düşünceler, aşk, eleştiri, din, tüm bu konulara zaman zaman övgüler ve yergiler. Gayet eğlenceli gayet düşündürücü bir roman.
Keyifli okumalar diliyorum ve tavsiye edilir demek bile istemiyorum zorla okutulması gerekli sanki.
Ah Küçük Kara Balığımmm... Eser, çocuk kitabı gibi görünse de içinde derin anlamlar ve metaforlar barındırıyor. Dolayısıyla verilmek istenen mesaj, bir nebze de biz büyüklere aslında.
Küçük Kara Balık, kendi hayatını keşfetmek için, birilerinin, içinde yaşadığı toplumun ve ailesinin onun için koyduğu sınırları aşma cesaretini gösteriyor. Bu süreçte kendine bir hayat hikayesi yazarken, cesaretle, öncesinde büyüklerinden, çevresindekilerden ve merak ettiklerini keşfederken karşılaştığı diğer canlılardan duyduğu tehlikelere karşı önlemler alıp, akıllılık göstererek güzel bir macera sunuyor bizlere. Bu cesur balık diyor ki, yaşam sadece bulunduğun yerde, birilerinin çizdiği sınırlar içinde monoton şeyleri yaparak geçmez. Her halukarda bir sonu var elbet, ama içini doldurmak, farklı şeyleri keşfetmek bizim elimizde. Bu süreç tabiki kolay değil, bir çok basamak ve tehlike var ama sonunda denize kavuşmaya değmez mi yaşamak?
Keyifli okumalar
76 syf.
8/10 puan verdi
Didem Madak'ın şiirleri, benim için derin duyguları uyandıran ve içsel bir yolculuğa çıkaran birer hazine niteliğindedir. Madak'ın kelimeleriyle dokuduğu her bir şiir, insanın iç dünyasına dokunur ve ruhu titreten bir etki bırakır.
Şiirlerindeki samimiyet ve içtenlik, beni derinden etkiler ve kendime daha yakın hissettirir. Onun kelimeleri, sadece duyguları ifade etmekle kalmaz, aynı zamanda insanın derinliklerindeki karmaşıklığı ve çelişkileri de yansıtır.
Didem Madak, insan ilişkilerinden aşka, ruhsal çöküntüden acıya kadar geniş bir yelpazede yaşamın tüm renklerini işler ve bunları benzersiz bir dille aktarır. Şiirlerindeki imgeler ve metaforlar, okuyucuyu başka bir dünyaya götürür ve düşünsel bir yolculuğa çıkarır.
Aynı zamanda, Madak'ın şiirlerindeki incelik ve derinlik, insanın iç dünyasındaki karmaşıklığı anlama ve kabul etme sürecine de ışık tutar. Onun şiirleri, benim için sadece birer metin değil, aynı zamanda müthiş etkileyici dizelerdir.
Yetişkin okuyucuya da genç okuyucuya da hitap edebilecek fantastik bir kurgu eser. Beklentinizi çok yüksek tutmadan okursanız beğenebileceğiniz, üzerinde kafa yorabileceğiniz bir hikâye. Üç farklı labirent de kendi içinde ayrı ayrı semboller, metaforlar işlemiş olsa da edebî lezzeti gerektiği kadar geçmedi bana.
Camus'nün Felsefi Düşünceleri Yabancı'da Hayata Geçiyor
Annesinin ölümüne kayıtsız tepki veren ve toplumun geleneklerine uymayan bir adam düşünün. Bu adam, Cezayir'in kasvetli atmosferinde anlamsız bir dünyayla boğuşurken, yabancılaşmanın ve varoluşsal bunalımın derin çukuruna düşüyor.
usta kaleminden çıkan ve okuru derin düşüncelere sevk eden bir başyapıttır. Roman, Meursault adındaki bu adamın hikayesi üzerinden, bireyin toplumla olan karmaşık ilişkisini, yabancılaşmayı ve varoluşsal bunalımı sorgular.
Meursault, duygu yoksunluğu ve toplumdan kopukluğu ile dikkat çeken bir karakterdir. Bu durum, onu etrafındakilerle olan iletişiminde sorunlar yaşamasına ve toplumdan giderek daha da uzaklaşmasına neden olur. Roman boyunca Meursault'nun iç dünyasını ve çelişkilerini derinlemesine inceliyoruz.
Camus, yalın ve akıcı diliyle sürükleyici bir hikaye örüyor. Romanın kasvetli atmosferi, Meursault'nun ruh halini ve yaşadığı bunalımı yansıtıyor. Semboller ve metaforlar ustalıkla kullanılmış, romanın anlamına derinlik katıyor.
sadece bir roman olmanın ötesinde, varoluşsal felsefenin temel ilkelerini kurgu ile harmanlayan bir eserdir. Roman, bize hayatın anlamı, ölümün kaçınılmazlığı ve bireyin özgürlüğü üzerine düşünmeye teşvik ediyor.
Camus'nün bu etkileyici eseri, her yaştan okurun okuması gereken ve sarsıcı bir deneyim yaşatacak bir başyapıttır. Yabancı sizi derinden etkileyecek ve varoluşsal sorgulamalara sürükleyerek hayatınıza dair yeni bakış açıları kazanmanıza yardımcı olacaktır.
Zorluklara Göğüs Germek Simyacı'da Cesaret ve Azim
Bir çoban düşünün, rüyasında gördüğü hazineyi bulmak için her şeyi geride bırakıp çölün bilinmezliğine atılıyor. Bu, Paulo Coelho'nun Simyacı romanında anlattığı büyüleyici hikaye.
Kahramanımız Santiago, bu zorlu yolculuk boyunca farklı karakterlerle tanışıyor ve her birinden hayat ve dünya hakkında değerli dersler alıyor. Her adımda içsel bir dönüşüm yaşıyor ve Kişisel Efsanesini keşfetmeye yaklaşıyor.
Coelho'nun yalın ve akıcı dili, okuru sayfalara adeta mıhlıyor. Gizemli ve büyülü atmosfer, hikayeyi daha da sürükleyici hale getiriyor. Romandaki semboller ve metaforlar ise derin anlamlar barındırarak esere farklı yorumlar katıyor.
Simyacı, sadece bir macera romanı değil, aynı zamanda hayallerimizin peşinden gitmenin ve Kişisel Efsanemizi keşfetmenin önemini anlatan bir başyapıt. Kendimize inanmamız, zorluklar karşısında pes etmememiz ve kalbimizin sesini dinlememiz gerektiği konusunda ilham veriyor.
Dünya çapında milyonlarca insan tarafından okunan ve sevilen bu klasik eser, her yaştan okur için unutulmaz bir deneyim sunuyor. Coelho'nun usta kaleminden çıkan Simyacı, sizi derinden etkileyecek ve hayatınıza dair yeni bakış açıları kazanmanıza yardımcı olacak.
