İnsan bazı anlarda eskiden yaşadığı şeyleri tekrar yaşıyormuş gibi olur. İçinde bulunduğu an bir rüya ya da yaşanılıp da unutulmuş bir hal gibidir, ama aynı insanlar sanki yine çevresine oturmuşlardır, onları tanır ve evvelce duymuş olduğu sözlerini tekrar duyar.
Şimdiye kadar hayatı yalnız okuyarak, dinleyerek öğrendin. Kendi yaşantınla da görüp anlayacaksın… Hele bir ortasına düş, birçokları gibi acılara, dertlere katlan, o zaman… bu kaygılara harcayacak zaman bulamazsın… Güçlerini sakla!
- Peki ne yapmalı o zaman? Kendini bırakıp zavallı bir insan olup kalmalı mı?
+ Hiç de değil. Kendine cesaret verip yolunda sabırla, sebatla yürümeli. Sen ve ben birer kahraman değiliz; çözülmez sırlarla Manfred veya Faust gibi savaşacak değiliz; onlar gibi büyük iddialara girişmeyeceğiz; başımızı eğip zorluklar içinde yaşamaya, onları yenmeye çalışacağız; o zaman mutluluk tekrar bize gülecektir ve…
- Ya bu şüpheler yakamızı bırakmaz da içimizdeki kasvet gittikçe artarsa?
+ Ne yapalım! O zaman bu hali hayatın yeni bir yüzü olarak kabul ederiz… Fakat böyle bir şey olmaz, bizim başımıza böyle şey gelmez. Bu yalnız senin derdin değil ki, bütün insanlığın derdi. Bir damlası sana sıçramış… İnsanın hayatla bağı, tutunacak bir dalı olmadı mı bu dert korkunçtur.
Ah! Prometheus’un ateşini insan böyle ödüyor işte! Bu sıkıntıya katlanmakla kalmayacak, onu seveceksin; içinde doğan kuşkulara, sorulara saygı göstereceksin. Bunlar hayatın taşan, fazla gelen kuvvetleridir; en çok da mutluluğun en son sınırına vardığı, bayağı isteklerin sona erdiği zaman ortaya çıkarlar; sıradan bir hayat içinde doğmazlar. İhtiyaç ve dert içindeki insanlar onlarla baş edemezler. Halk yığın yığın şüphe bulutlarını, anlamak çabasının verdiği sıkıntıyı bilmez. Fakat zamanında cevap arayanlar için bu sorular bir yük değil, tersine bir nimettir.
Anlamıştı ki aşk, geniş, inkâr edilmez bir iyilik ve doğruluk kaynağı olduğu kadar, aşırılık ya da yanlış anlama halinde çirkinliklerin, sahteliklerin de kaynağıdır.
İnsan kendi hayatını düzenlemek, tabiatını değiştirmek için yaratılmıştır. Sen karnını şişirip şişirip sonra da kabahati tabiatta buluyorsun. Senin de kanatların vardı ama çıkardın.