Gündelik hayatın ağırlığı kadınların üzerindedir. Kadınlar var olan durumu tersine çevirerek gündelik hayattan bir çıkar sağlayabilirler; ancak her durumda bu yükü taşımaya devam ederler. Birçok kadın bu ağırlığın içinde tutsak kalır. Kimileri için düşünmek, kaçmak demektir; artık görmemektir, çamura battığını unutmaktır, onları dibe çeken yapışkan kütleyi artık algılamamaktır. Kadınların ikameleri vardır; kadının kendisi bir ikamedir. Erkeklerden, insanlık durumundan, hayattan, tanrılardan ve Tanrı'dan şikayetçidirler. Ancak hep ıskalarlar. Kadınlar gündeliklik içinde hem öznedirler, hem de gündelik hayatın kurbanlandırlar, dolayısıyla nesnedirler, ikamedirler (güzellik, dişilik, moda, vs.); üstelik, İkarnelerin çoğalmalan kadınların aleyhinedir. Kadın aynı zamanda hem alıcı hem de tüketicidir; hem metadır, hem de metanın simgesidir (reklamlardaki çıplak beden ve gülümsemedir). Gündelik hayat içindeki durumlarının belirsizliği (ki bu da gündelikliğin ve modemliğin parçasıdır), anlamaya giden yolu onlara kapatır.
Şimdikiler başı dik yürüyor
Fiyatı ikibin filoriye yükselinceye kadar ambarında istifleyeceği otuz fıçı Karabaş balını, ikişer metelik karşılığında otuz hamala taşıtan bu vurguncu tüccar da, çökük omuzlarına ve sırtındaki kambura bakılırsa, çoğu meslektaşı gibi, sanki günah yükü altında ezilmişti.
Reklam
VE ÇOCUĞUN UYANIŞI  BÖYLE BAŞLADI
Gül kokuları çocukların kaburga kırıklarından geliyor  Acıyı ve insanlığı çocuklar  Böyle dayanılmaz kıldılar ve yeni suları  Onların bilgileri getirdi  Elleri önlerine bağlı - duruşları  Omuzlarından göğüslerine doğru kıvrık ve yumulu  Yaşarlar ebedi göz ve ölümsüzlük aşısı yapan kitabı  Ki şimendifer  Nasıl peşinden koşturursa katarları yolcu
Bir zamanlar nasıl olup da böyle bir zalimi, bu kadar değersiz bir insan müsveddesini efendim olarak kabul edebildiğime, yüreğimin hayranlık duygularıyla dolabildiğine şaşıp şaşıp kalıyordum. Çünkü masum insanları öldürmekten zevk alan, kendi başı derde düşünce çocuklar gibi hüngür hüngür ağlayan, gâvur parasıyla metelik etmez bir zavallıydı bu.
Sayfa 107
Her medeniyetin geleceğini bir seziş tarzı ve koruma üslubu vardır.Metodik de olsa,eninde sonunda bir şüpheden doğmuş ve güvensiz sağlam bir iç destekten mahrum olan ve bütün başarısı tekniğin çevresinde kümelenmiş bulunan Batı Medeniyeti,bir Hintlinin boyun eğişiyle teslim olacak ve hemen ellerini havaya kaldıracak değildir.Düşünce,sanat ve siyaset gücünün,bu,kendisi için karanlık değişmeyi artık durduramayacağını anladığı noktada,belki o vakti bile beklemeden,bütün silahlarını Asya ve Afrika'nın üstüne bir Vezüv Yanardağı gibi boşaltacaktır.
Masum insanları öldürmekten zevk alan, kendi başı derde düşünce çocuklar gibi hüngür hüngür ağlayan, gâvur parasıyla metelik etmez bir zavallıydı bu
Reklam
120 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.