Çevremizde çok fazla olan, yanlış terbiye ve yanlış uygulanan eğitime, gönderme hissediyorsun. “Martı”yı okuduğunda, itaatkar birey yetiştirme çabasında olan, aile ve toplumu görüyorsun bir anda. Merak yerine itaate sürükleyen bakış açısı. Özellikle: “Diğerleri gibi olmak bu kadar mı zor?” “... senin uçma nedenin yiyecek bulabilmek!” gibi cümlelerin beni sürüklediği görüş bu yönde oldu. Tüm baskılara rağmen daima kendi olmaya çalışan ve bunu başaran Martı Jonathan benim kafamda bir “Antigone” yarattı. Rıchard Bach güçlü kalemi ile yine beni gerçek hayattan alıkoydu.