meyvelisincap

Nilgün Marmara - kağıtlar
Bir gün, tanrı, canından bir lokma koparıp bana uzattı. Toktum; geri çevirdim. Can tanrının avucunda, onun gözleri benim yüzümde, yalvarmaklı. İsteksizce, ancak, kayra olsun diye cana uzandım. Ağzımın içinde duydum, yutağımda, midemde. Sonra, tanrı, bir telaş içinde ''şimdi o orada sen de burada duracaksınız çünkü zeki kuşlar uçamazlar'' dedi.
Reklam
Nilgün Marmara - kağıtlar
Uçurumlar var, var uçurumlar diyorum ben insanla insan arasında, kendiyle kendi arasında. Böylece özleyebiliyoruz, kendimizi, başkalarını. Uçurumlar arası ebem kuşağından köprüler kuruyoruz, ne çok renkli ve bembeyaz, renkleri ısıtıyor insanı ama aslında bu gökkuşağı köprüler buzdan, yani donuyoruz da baka baka, donuk donuk renkler doluyor yüreklere, donduruyor. Yine de diyorum ben, var bir şeyler çünkü düşlerde en derinlikler, söylenemeyen tam anlatılamayanda, balıklar asılı tavanlara, simsiyah kocaman balıklar insan yüzlü ve gözleri yaşlı dönerken hıçkırıklara tanıdık tüm yüzler.
Batan Güneş - Osamu Dazai
" Yaz çiçeklerini seven insan, yazın ölürmüş derler. Acaba doğru mudur ?" ... " Bende gülleri seviyorum ama dört mevsim de çiçek açıyorlar. Öyleyse her mevsim mi ölmem gerekiyor ? "
Sayfa 36 - Osamu DazaiKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tanrı'nın istediği iyilik mi yoksa iyiliği seçebilme şansına sahip olabilmek mi?
Denemeler
Hayat kendiliğinden ne iyidir ne de kötüdür: ona iyiliği ve kötülüğü katan sizsiniz.
Reklam