Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Westminister Manastırı’nda bir mezar yazıtı.
“Genç ve hür iken, düşlerim sonsuzken, dünyayı değiştirmek isterdim. Yaşlanıp akıllanınca, dünyanın değişmeyeceğini anladım. Ben de düşlerimi biraz kısıtlayarak, sadece memleketimi değiştirmeye karar verdim. Ama o da değişeceğe benzemiyordu. İyice yaşlandığımda, artık son bir gayretle, sadece ailemi, kendime en yakın olanları değiştirmeyi denedim. Ama maalesef bunu da kabul ettiremedim. Şimdi ölüm döşeğinde yatarken birden fark ettim ki, önce yalnız kendimi değiştirseydim, onlara örnek olarak ailemi de değiştirebilirdim. Onlardan alacağım cesaret ve ilhamla memleketimi daha ileri götürebilirdim. Kim bilir, belki dünyayı bile değiştirebilirdim.”
Bunca kanın helalini kim kime nasıl öder Mezar taşlarıyla barış olur mu?
Reklam
İki saftan ibaretken dünya Bir mezar var bir mezar Üzerinde kimsesiz kız çocuğu yazan Hiçbir çevirmenin hiçbir dile çeviremeyeceği Bir acı, depremden arta kalan
Sayfa 20 - YALAN DÜNYADA KİMSESİZ BİR KINALI KUZUKitabı okuyor
Ne hasta bekler sabahı ne taze ölüyü mezar nede şeytan bir günahı seni beklediğim kadar..
Gerçekten biz artık ölemeyecek kadar yorgunuz. Şimdi artık uyanık duruyor ve mezar boşluklarında yaşamaya devam ediyoruz.
Açlığımızı gidermek için değil, hırsımızı gidermek için yiyoruz; bizler yaşayan ölüleriz ve evlerimiz de bizim mezarlarımız, o kadar ki, birisi gelip mezar yazıtlarımızı tam da kapılarımızın üzerine asabilir...
Sayfa 111 - Kapra YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Yakamoz& Papatya [1-8] hepsini okumak isteyenlere...
Aşk lafını ağzına almazdı Yakamoz. Nerede aşık görse garipser, aşk acısı gördü mü dayanamaz, gülerdi. Çok ketumdu, kimseye hiçbir şey söylemezdi. Bir kadının onu seveceğine inanmazdı, gerçek aşkın onu bulacağına ihtimal bile vermezdi. Sonra bir gün onu gördü, onu Papatyasını bakmaya kıyamadığı o narin çiçeğini hayatında hiç böyle hissetmemişti.
Arama mevsimlerin esrarını âhında Bitsin artık aldanış, bu hüsran ve bu nazar Öldür kelimelerin feryadını ruhunda Suskunluğun sarayı ya kalbindir, ya mezar
Hemen ileride sizi beklemekte olan yaşlılık korkunçtur, hiçbir şeyi geri vermez! Mezar bile ondan daha merhametli, daha lütufkârdır, “Burada bir insan gömülüdür!” diye yazar çünkü mezarın üzerinde; ama yaşlılığın insanlıktan çıkmış soğuk, duygusuz çizgilerinde okunacak hiçbir şey yoktur.
Hepimiz Bukowski’ninki gibi hikâyeler arar ve şöyle deriz: “Gördün mü, asla vazgeçmemiş. Denemeyi hiç bırakmamış. Kendine inancını hiç yitirmemiş.Tüm tersliklere rağmen inat etmiş ve sonunda kendinden bir şey yaratmış!” O zaman Bukowski’nin mezar taşında “Çabalama” yazması tuhaf değil mi?
Reklam
Adının üstüne Anılar koyma. Sen mezar değilsin.
Mezar türküsü
Evet, sen daha benim için bütün mezarları yıkansın. Selam sana, istemim benim! Ve ancak mezarların olduğu yerde olur dirilmeler.
Mezar türküsü
Kör gibi yürürdüm kutlu yollarda eskiden. Derken pislik attınız körün yoluna.
Mezar türküsü
Adam öldürmekten daha beter kötülük ettiniz bana; yerine konmaz şeylerimi aldınız benden. Bunu derim size ey düşmanlarım!
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.