Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kafam kazan gibi kaynıyordu. Kafam aşkla, korkuyla, dehşetle, kurtçuklar, sinekler, gül yaprakları, mezar taşları, parlak mermiler ve kuş tüyleriyle, iyi, kötü, güzel, çirkin, umutlu, umarsız, ölümü veya hayatı anıştıran ne varsa onlarla kaynıyordu...
104 syf.
9/10 puan verdi
İçerisine 18 Öykü sığdırılmış, neredeyse öykülerin tamamında kendimi bulduğum, beni saran bir çırpıda okuduğum bir eser oldu. Öyle ki eşiğe gelip kaldım da, deli karakterleri ile konuştum ve neye benzediklerini konu dağılmadan öğrendim de, fötr şapkayı takıp dolaştım da, çim adam büyütüp bagajda ses yapan sehpaya sinirlendim de, kaybolan delileri arayıp tarlada ağaç kesip arazide mantar topladım da, karabasan da bastı, cenazemiz de oldu, Hasan'ı da mimledik Vahap Dede'ye çok kızdık ama sonunda salonu mutfağa kattırdık :)) Bana mı öyle geldi bilmiyorum ama çoğu öykünün sonu tam sonlanmamış ve okurun hayal gücüne bırakılmış. Bu benim ekstra hoşuma gitti... Okuru sıkmadan okurla kucaklaşan bu güzel öykü kitabını okunmanızı gönül rahatlığıyla tavsiye ediyorum. Kaleminize sağlık
Bahtiyar Gül
Bahtiyar Gül
hocam
Fötr Şapkalı Mezar
Fötr Şapkalı MezarBahtiyar Gül · Şule Yayınları · 202313 okunma
Reklam
Sürgün
nicedir seyduna'nın dağlarında kuşlar yerine kurşunlar kanat çırpardı. kurşun, kendi çığlığına uyanır, kendinden utanırdı bu coğrafyada, ki hiç sevmedi sesini, ismini... ölüm arayan, ışığında oturur ağlardı. ne zaman çığlık kopsa, bilirdi, ardı derin susku kuyusu olurdu, bir yaprakta olsun solumazdı hayat. şehirleri birbirine
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Sonbahar İstanbul’un asıl mevsimidir. Bir kere zaman dediğimiz sihirbaz tanrı, güneşi, suyu, rüzgârı ve ağaçların hüznünü birbirine ayarladı mı, şehri, eşyada yalnız kendi gurbet çekmiş ruhunun hâllerini gören bir ressamın eline bırakır. O, bize akşamlarımızı, sabahlarımızı hazırlar, paletinin bütün hünerlerini, değişmesinin bütün zenginliğini
Bir gül konmuş baş ucuma, yazık değil mi bu genç yaşıma? Askerde bir şey gelirse benim başıma, garip asker yazın mezar taşıma..
Reklam
Bayrakların Kana Boyanışı
Çanakkale, Türk ruhlu gençlerin aşklarından koparılan bir yaprak gül, asil kanlarından akan bir damla kan, kırmızıya boyanan nehirlere parlayan aydır. Çanakkale Zaferi, koca cihan savaşının bir cephesinde, tarihten silinmek istenen Türk milletinin, destan yazdığı en parlak sayfa, en derin manadır. Bu destanı yazan kalem, kanla dolu, zaferle
444 syf.
10/10 puan verdi
·
40 günde okudu
Video: youtu.be/nJL9dvhN9VU Bir Acıya Kiracı. Metin Altıok'tan okuduğum ilk kitap. Bir Acıya Kiracı, 456 sayfalık bir şiir kitabıdır. Kitapta; acı, aşk, ay, ayrılık, bozkır, gitmek, gurbet, hayat, hüzün, kadın, kitap, kuş, mevsim, otel, ölüm, sevgi, tarih, toprak, yalnızlık, yol ve yolcu gibi temalarda şiirler yer alıyor. Bu
Bir Acıya Kiracı
Bir Acıya KiracıMetin Altıok · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20222,549 okunma
218 syf.
·
Puan vermedi
Devamı gelmeli...
Herkese merhaba, Bu kitabı ve değerli yazarını bu güzel platform ve buradaki okuyucular sayesinde tanıdım. Öncelikle burada gerçekten çok kaliteli okurlar olduğunu belirtmek istiyorum.
Oğuz Yılmaz
Oğuz Yılmaz
da buradaki değerli okur ve güzel yazarlardan bir tanesi. Hepimizin hatırlayacağı üzere Mahmut Hoca Efsane bir Hababam sınıfı repliğinde der
Kılavuzun Pusulası
Kılavuzun PusulasıOğuz Yılmaz · KDY · 2022259 okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
·
28 günde okudu
Kitabı bitirdikten sonra paylaştığımda "Ölüm temalı fotoğraflar okudum" demiştim... Ölüm kavramının tüm öykülerde ben buradayım demesi ve betimlemelerin kuvvetli oluşu etkili olmuştu bu söylemimde. Yazarın iyi bir gözlemci olduğunu bu kitap ile anlayabiliriz. Kimi yerde öykünün bir parçasıymışçasına okuma süreci yaşıyoruz. Zaten öykülerin kahramanlarının yanında olayları da o kadar bizden ki adeta içimizden, yaşamımızdan atlayıp dahil olmuşlar kitaba. İçsel konuşmaların bize yansıttığı kırgınlık duygusuna kulak verirsek aslında bir eleştiri yansıması olduğunu fark edebiliriz. Öykülerin kimisi birinci kimisi üçüncü ağızdan anlatılmış. "L Mutfak" isimli öyküde ise anlatıcının Vahap Bey'den bahsetmesi üzerine Vahap Bey'in anlatılanlara açıklama yapması veya itiraz etmesi bize öykülerde sevdiğimiz iki taraflı anlatım tarzını veriyor. Kitapta yazarın -kasıtlı olarak seçmediyse- tek tip temada ilerleyerek kendimi tekrarladığını düşünüyorum. Elbette seçilen tema çok yönlü zengin bir tema ancak araya bir iki öykü serpiştirilebilirdi diye düşünmedim değil. Son olarak editöryal anlamda sık sık hatalarla karşılaştım bu ikinci baskıda düzeltilecektir. Genel olarak karamsar bir havanın hâkim olduğu ancak üzerine düşünülecek derin öykülerin yer aldığı bir kitap. Yazarın emeğine sağlık diyor kitapla kalmanızı diliyorum efenim. #öykü
Fötr Şapkalı Mezar
Fötr Şapkalı MezarBahtiyar Gül · Şule Yayınları · 202313 okunma
Reklam
Osmanlıda mezar taşlarında kırık bir gül varsa o mezar genç yaşta ölmüş bir kıza ait demektir.Bu nasıl bir nezaket ve inceliktir... 🍂🍂🍂
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
Kitap yorumum
FÖTR ŞAPKALI MEZAR Fötr Şapkalı Mezar kitabının yorumuyla sizlerleyim. Her hikâye de sanki bir insanın, çocukluğundan başlayıp yetişkinliğe kadar geçen olayları, anıları hikâyeleştirerek anlatıyormuş izlenimi veriyor. Kitabımız kısa kısa hikâyelerden oluşuyor. Her hikâye de bizlere öğüt veren ve ders niteliğinde olaylar var. Fötr Şapkalı Mezar kitabından bahsedecek olursam; Benli Mustafa'yı tanımak isterseniz benlerinden başlayıp tanıyabilirsiniz. Mustafa, öyle bir kalıba girecek biri değildir. İstediğini alana kader ayni kelimeleri tekrarlayıp durur. İstediği olduğu zaman da dua üstüne dua edermiş. Meczup gibi bir hâli var yani. İnsanlar Mustafa'nın sözlerini gizemli bulurdu. "Allah söyletiyor," derlerdi. Benli Mustafa, kızdığı zaman ağza alınmayacak hakaretler, okkalı küfürler edermiş. Benli Mustafa'nın damarına basmayı kimse istemez. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Kitapla kalın dostlar #okudumbitti #kitapyorumu #arkakapak #hikaye #bookstagram #kesfet #önecikar #erdeminkitapligi #fötrşapkalımezar #bahtiyargül #şuleyayınları #sayfa104
Fötr Şapkalı Mezar
Fötr Şapkalı MezarBahtiyar Gül · Şule Yayınları · 202313 okunma
Mezar taşı
Şimdi bir uyumak özlemi bu... Karşı çıkar gibi ölmek yasına... Bir uyumak ki Öylesi hafif; Korku ve kaygı yokmuşçasına... Kelimeler anlamlarla yitip gitmiş, Bîhaber geceden, günden, yarından. Yalnızca cevaplar kalacak borçlu, Münker ve Nekir sorularından. Şimdi bir ölmek ki, Temiz ve berrak. Gül kokan toprağa vurmak başını... Nasıl ve nerede? Ne vakit bilmem... Bırakıp âlemde gençlik yaşını, Uyumak ve kalmak, öylece orda... Ve bir yaprak gibi usulca solmak, Eskiden sevdiğin bir ilkbaharda.
“Sürmeli yalnızlığım… Geldin ve gittin. Yapraklandım. Yıldız döktüm. Akşamı donandım. Ellerin yüzümde nilüfer. Keder gülümsedi. Deniz bir gönül soluğu. Şarap tenimde gül açtı. Zamana dokundum. Mumlar Tanrıya değdi. Geçtiğin kasabalar birer arzu pıhtısı. Geldin ve gittin. İncinme masalı kentlerdesin şimdi. Işıklı caddelerde bir ölüm ıslığı. Sekiz çocuğun tabutu üzerinden uzanıp öptüm tozlu aynanı. Senin ağzında sekiz beşik, benim boynumda sekiz mezar… dört mevsimli bahçelerden özürler buluyorum yaşamaya…”
536 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.