Din
Kaydedilen ilk din eski Mezopotamya diniydi. Mezopotamya halkı dünyanın geniş bir boşlukla, yani cennetle çevrelenmiş düz bir disk gibi olduğuna inanıyordu. Ayrıca evrenin uçsuz bucaksız bir denizden doğduğuna, suyun yukarıda, aşağıda, yanlarda her yerde olduğuna inanıyorlardı. Üstelik Mezopotamya'nın dini çok tanrılıydı. Yukarıdaki inançlar
Sümer heykelleri, belden üstü çıplak veya sağ omuzu açıkta bırakan ve tek parçadan oluşan bir elbise giydirilmiş biçimdedir. Eller ibadet pozisyonunda, göbek üzerinde birleştirilmiştir.
Sayfa 64 - İletişim Yayınları - 7. Baskı - Erken Hanedanlar DönemiKitabı okuyor
Mezopotamya'nın ilk uygarlığı, en az Mısır kadar eski olan Sümer uygarlığıdır.
Sayfa 19 - Umuttepe YayınlarıKitabı okuyor
Bu yüzyılın başında Mezopotamya ile ilgili bilgiler çok sınırlıydı ve bunlar büyük ölçüde eski Yunan ve Mısır metinlerine dayanıyordu. 1840'lı yıllardan sonra yapılan kazılar, insanlığı bu zengin uygarlığın kalıntılarıyla buluşturdu.
Sayfa 18 - Umuttepe YayınlarıKitabı okuyor
Bu topraklar tarihte ilk uygarlıkların, bütün yaratıcı eylemlerin, düşüncelerin oluştuğu yerdir. Dillerin, dinlerin, kimliklerin, kültürlerin birlikte yaşadığı yerdir. Mezopotamya sabrın ve mucizelerin mekânıdır. Birçok peygamberin bu topraklardan çıkmış olması sebepsiz olur mu hiç?
Bunun gibi eski Çin-Hint-Anadolu-Mezopotamya-Pers uygarlıklarında da iktisadi sorunların algılanıp çözüm yollarının arandığına dair birçok ipucu bulunmaktadır.
Sayfa -6 - Arkeoloji ve Sanat YayınlarıKitabı okuyor
bugün biraz gergin uyandım. içimden her şeye 'bi de seni görelim mezopotamya eşeği' diyorum.
ROBOTİKLERİN BABASI : İSMAİL EL-CEZARI (1136-1206)
İsmail El-Cazari bir çok bilgeydi: Mezopotamya'daki Cezire Artuqid Hanedanı'ndan bir alim, mucit, makine mühendisi, sanatkar, sanatçı ve matematikçi. 'Dahi Mekanik Cihazların Bilgi Kitabı', İsmail el-Cezari tarafından 12. yüzyılda yazılan ortaçağ Arapçası kitabıdır. Saatler, su yükseltme makineleri, müzikal otomatlar ve insansı robotlar dahil olmak üzere 50'den fazla mekanik cihaz ve otomat tanımlıyor. El-Cazari, her bir cihazın yapımı için detaylı talimatlar verir ve anekdotlar ve tarihi referanslar içerir. Kitap, Avrupa saat yapımının ve otomatının gelişimi üzerinde önemli bir etkiye sahip olup, ortaçağ döneminde İslam dünyasındaki günlük yaşam ve teknolojik yeniliklere dair içgörüler sunuyor. Modern robotiklerin kilit kavramlarını etkileyen kitabı.
Larsa kenti kralı olan Sin-Iddinam'a ait bir tablette de Gutiler hakkında bilgiler yer almaktadır.
neleri yıkacak? (Tanrı Enlil) Guti dağlarına doğru baktı; Uçsuz bucaksız dağlara baktı.
İnsan sınıfından sayılmayan, topraktan pay almayan, engel tanımaz Guti, güdüleri insana, akılları köpeğe, vücutları maymuna benzer (katılmıyorum, Tanrı Enlil terbiyesizlik yapmış Atalarıma😊)
onları dağlardan çıkardı, Çekirge sürüleri gibi yayıldılar topraklara, kollarıyla ovalan kaplarlar, onun (Enlil) adına hayvan avlarlar.
adeta, hiçbir şey kurtulamaz kollarından, hiç kimse kaçamaz kollarından. Elçiler de.Elçiler artık dağ yollarında gözükmez, ulakların gemisi ırmaklardan geçemez ve Akadlılar'ı da böyle perişan ettiler!.
Sevgili (Enlil'in tapınağı) Ekur'u yıkıldığı için, Enlil Akadlılar'dan böylece intikam alır.
MÖ 22.yy / Mezopotamya Tarihi
Sümer metinlerinin bize verdiği bilgiye göre Tufanın ardından Nefilimler, tanrıların ve insanoğlunun
Dünya üstündeki geleceği hakkında uzun toplantılar yapmışlardı. Bu tartışmaların bir sonucu olarak,
"dört bölge yarattılar". Üçünde, yani Mezopotamya, Nil vadisi ve İndüs vadisinde insanlar
oturmaktaydı.
Dördüncü bölge ise "kutsal" idi; orijinal anlamı harfiyen "yasak, adanmış" olan bir terim. Sadece
tanrılara adanmış olan burası "saf diyar" idi; sadece izin ile yaklaşılabilen, izinsiz girmenin
sonucunun hiddetli muhafızlar tarafından tutulan "ürkütücü silâhlar"la hızla öldürülmek olduğu bir
yer. Bu diyar veya bölge TİL.MUN (harfiyen "füzelerin yeri") olarak adlandırıldı. Burası,
Sippar'dakinin tufan tarafından yıkılmasının ardından Nefilimlerin uzay üslerini yeniden kurdukları
yerdi..
Soy ağacını da bilmek gerek diğer kaynaklardan ...
insanoğlunun Tufan'ı
izleyen üç dal hâlinde bölünüp büyümesi olarak kayıtlara geçirmiştir. Nuh'tan gelen ve onun üç oğlu
ardınca adlandırılan bu halklar ve ülkeleri; Mezopotamya ve Yakın Doğu topraklarında yaşayan Sam;
Afrika ve Arabistan'ın bazı kısımlarında yerleşen Ham ve Anadolu, İran, Hindistan ve Avrupa'daki
Hint-Avrupalılar olan Yafet halklarıdır
...Mezopotamya'da insan denilen varlık için tüm yaratıcı sonuçlar önce hayal etmekle başlar diyebiliriz. Bu coğrafyada insan Tanrılara karşı iradesinden, kişiliğinden ve özünden uzaklaşıp ruhunu zayıflatarak kutsi gördüğü irade önünde kendi iradesini reddetmiş olup insan bilinç ve zekasına daha az yer vermeye kendisini mecbur etmiştir.
Sayfa 37Kitabı okudu
Matematik
İnsanlar muhtemelen takvimleri hesaplamak için sayı saymaya başladı. Yerleşimciler, hayvanları gütmeye ve tahılları depolamaya başlayınca ya da saraylar ile kamu binaları inşa edince çetele tutmak ve yapının geometrisini anlamak için matematiği geliştirdi.
MÖ 1.800'de kilden bir tablete Pisagor üçlüsü -dik açılı üçgenlere dair Pisagorcu mükemmel çözümlerin üçlüsü- kazınmıştır. Bunlar Mezopotamya'nın bu bilgiye Pisagor'dan çok daha önce sahip olduğunu gösterir.
Sayfa 26 - Kronik KitapKitabı okuyor
Kanuni’nin seferleri ile Türk tarihi Mezopotamya kıyılarında, Tuna kıyılarında ebedileşmiştir.
