merih
@mh_merih
Televizyon olmadığı için pencereden bulut seyretmeye başladım. Oradaki yayın çok iyi, haberleri daha güvenilir.
Christopher McCandless
#İntoTheWild
#137954376
#93689403
Otodidakt
1660 reader point
Joined on November 2019
Okuma Hedefleri
İtirazım var!..
En son yazacağımı baştan söyleyeyim;
İnsanlığın kaybolmakta olan değerlerine dair 
Yol Bilenler gibi bilimsel bir araştırma kitabı okumayı beklerken, yanlı ve ideolojik yorumların serpiştirildiği satır aralarında açıkça 'Türk düşmanlığı' yapıldığını görünce 
Kaybolan Sesler'i üzülerek kapadım.
Türümüzün gezegende var olduğu günden bugüne aktardığı en büyük
Hayat dediğin şey..
Reader Follow Recommendations
Yanlış da Olsa Düşünmek Hiç Düşünmemekten Daha İyidir - HypatiaTuğba Sarıünal · Destek Yayınları · 20201,839 okunma
Mesut öldü.
Biz onları (hikâyeleri) sürekli eski dönem efsanelerinin tekrarı olarak okumaya alışmışken, 'eski köye yeni âdet' misali, hikâye yazımında yeni bir tarz farkettim kaleminde yazarımızın..
Öyle ya, hikâye dediğin 'günün efsanesi' her neyse, yazılacaksa o temel alınırdı.
Bugün, robotların, hatta elektromanyetik boyutların birey sayıldığı, hak ve ödev sahibi olduğu bir dönemi yaşıyoruz, bununla birlikte, yaşamak için köle gibi çalışmanın yetmeyip, 'köle gibi düşünmenin' de gerektiği bir gerçeğe de alışıyoruz.
İşte, hikâyelerinin tema'sını oluşturan bu günümüz gerçekleriyle satır aralarında düşündürüp, finalleriyle güldüren, kâh Nasreddin Hocavâri zeki, kâh 'Kemal Sunal' tadında saf, akıcı ve özgün bir tarzla 'yeni' bir üslup ve eğlendirici dakikalar vaadediyor 
Büyük Ortaklı Küçük Hikâyeler size..
Tamer Bey'e kitabı bana imzalı olarak ulaştırmasında çok zahmet verdiğimin farkındayım tabi, nezaketine teşekkür yazışmamda kitap için ilk izlenimim olarak "silkeleyici" demiştim. İnsan fıtratının sınırlarının test edildiği bir kaç hikâyeyi daha okuduktan sonra 'artırıyor' ve 'iç okuyucu' diyorum..
On iki adet hikayeden oluşuyor kitap ve evet, bence bir bütün olarak baktığımızda hikâyelerde kendi ikircikliğimizle yeniden tanışıyoruz..
Tamer Sağcan'ın bir araştırma inceleme kitabı olan 
Kavimlerin Kayıp Tarihikitabını da okumuş ve 'tarih dersine' farklı bir bakışı daha okuma şansı bulmuştum. İncelememde bakabilirsiniz #76070954)
Hikâye yazarlığını da bir okur olarak çok sevdim. Dostlara önerimdir, bu 'yeni yeni' hikâyelerle tanışmalısınız.
Elinize sağlık 
Tamer Sağcan bey ve tekrar teşekkürler.
Özgürlüğünüzde ısrar ediyorum..
Kanlı Kitaplık
"Amerika, kitaplıkların niçin gözyaşı ile dolu?" diyordu şair 
Allen Ginsberg 
Uluma ve Öteki Şiirler kitabında. O, batı uygarlığının bugünlerini kimlerin kanı üzerinde bina ettiğinin farkında olanlardan yalnızca biriydi.
Yol Bilenler de Allen Gingsberg'ten yıllar sonra o kanlı kitaplıktaki kitaplardan birinin 
Wade Davis eliyle okura servis edilenlerden belki de en
Okuduğum tüm kadın şairlerin kendilerine özgü ortak bir hüznü var; çığlıkları lâl, gözyaşları yorgun..
Gidiyorlar.. yirmilerinde otuzlarında, kırklarında..
Küskün, yorgun ve sessiz..
Ayaklarında hayalkırığı izleriyle gidiyorlar,
"aşktan tüm yaraları; aşktan, aşktan, aşktan..."*
"Öylesine doluyum ki, tapınıyorlar sesimin üstünde..." diyor 
Furuğ Ferruhzad
Ama, neden böyle?.
Yaşanmaya, daha doğrusu çekmeye değer bulmuyorlardı belki de hayatı, paylarına düşen hep acı olunca..
İran edebiyatının zirvesindeki şairin derin bir yalnızlık kokan kitabıydı 
Sonsuz Günbatımı
İçinde bulunduğu toplum yasalarına ve erkek egemen idareye karşı hiciv sanatından da örnekler verdiği şiirlerinde 'kadının' sorunları ana teması..
Ve kadının sorunları her yerde aynı..
Nilgün Marmara 'ları, 
Didem Madak 'ları hatırlattı şiirlerindeki gidişleri,
Yirmisinde, otuzunda, kırkındakiler gibi, ayaklarında hep hayalkırığı izleri, ve 'kalplerinin bileklerindeki ustura kesikleri'yle.*
Furuğ da otuzlarının başında veda edenlerden. Onun gidişini, platonik aşığı, bir başka 'dev' İranlı şair 
Celal Hosrovşahi şöyle anlatır yıllar sonra; "Öldü Füruğ. Otuz iki yaşındaydı. Bir araba kazasında başını kaldırımın kenarına vurdu ve oracıkta bir kuş gibi öldü. Son kez gördüğümde uyuyor gibiydi."
Tam da dediği gibi,
- "Gidelim" demişti Furuğ..
- Bir şey söylemeli
- Kadeh, yatak, yalnızlık, uyku?!.
- Gidelim
Gidiyorlar, ama neden böyle bilmiyorum.
