Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mahir Duzgun

Mahir Duzgun
@mhrdzgn
205 syf.
7/10 puan verdi
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre
7.9/10 · 22,9bin okunma
Reklam
Mahir Duzgun

Mahir Duzgun

, bir kitabı okumaya başladı
Mrs. Dalloway
Mrs. DallowayVirginia Woolf
7.6/10 · 4.609 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mahir Duzgun

Mahir Duzgun

, 2021 okuma hedefini ekledi.
2021 OKUMA HEDEFİ
4/10 kitap - %40 tamamlandı
4 kitap okudu
10 kitap
702 sayfa
0 inceleme
0 alıntı
"ah, ben ölünce neler söyletecekler sana: ne buldun diyecekler, onun nesini sevdin? iyisi mi, sevgilim, sen hepten yan çiz bana, zaten bende ne arar senin değer dediğin. meğer ki uydurduğun erdemli yalanlarla hiç lâyık olmadığım şeyler yakıştırasın, cimri gerçeğin vermek istediğinden fazla bu ölüye, ardından, övgüler yağdırasın. ah, belki gerçek sevgin görünür diye sahte, istemem aşk uğruna yalancıktan övmeni; adımı da gömsünler cesedinle birlikte yaşamasın; ne beni utandırsın, ne seni. utanıyorum işte bunlara yol açmaktan: hiç değer taşımayan şeylerden sen de utan."
Reklam
"kaçırdığımız sabahlara ciddi bir özür borçluyuz beraber uyanmadığımız bütün sabahlar bir şey eksikti, vardı yeryüzünün haberi yanımızda başka bedenler aklımızda başka hayaller ama aynı güneş aynı gökyüzü ve sen büyürken kimselerin fark edemediği yerlerde gözlerini anlamsızca dikerken en yükseklere durmaksızın seni düşündüğümü söylemem doğru olmaz. ama günün başka kimselere anlamlı gelmeyen anlarında bazen onu elli geçe mesela bazen ikiye altı kala çorabımın tekini ararken ya da kaç yumurta kıracağımı düşünürken tavaya mütemadiyen seni düşündüğümü söyleyebilirim. sevgilim denmez artık uzaktaki sevgiliye sevgilim denmez çok ayıp ama sevdiğim diyebilirim sevdiğim belli olmaz saçma sapan bir zamanda bir çocuk gülüşünde ya da eski bir türk filminde farkında bile olmadan aklına gelebilirim."
"yarından tezi yok, diyor birinci ses. yarın oldu bile, diyor ikinci ses."
"ama ne korkunç bir kış, ne yıpratıcı bir kış, ne dayanılmaz, ne umut kırıcı bir kış bu böyle, diyor ikinci ses. doğrusun, diyor birinci ses. uzun zor çapraşık karmaşık ve soğuk ve dondurucu
"iç savaşın izlerini gördün mü? senin yüzünde izliyorum, demişti, gerçek bir iç savaşın izlerini. senin yüzünde, gözlerinde."
"işkence etme, diyor birinci ses. işkence etme. senden başka bir dileğim yok. işkence eden kim? diyor ikinci ses. işkence etme, diye tekrarlıyor birinci ses. sorularınla, susmalarınla, bakışlarınla işkence etme. konuş. anlat. düşle. ama işkence etme. bıktın mı? diyor ikinci ses. en sonunda bıktırdım mı seni? başardım mı
Reklam
"gün oluyor, diye başlıyor birinci ses. bir duvarda binlerce yüz görüyorum. hangi duvarda? diyor ikinci ses. herhangi bir duvarda, diyor birinci ses.(biraz duraladıktan sonra:) her duvarda. buradaki kalın taş duvarlarda mı? diyor ikinci ses. buradaki kuru taş duvarlarda, kerpiç duvarlarda. tuğla, beton duvarlarda. bütün duvarlarda, diyor birinci ses. burada beton duvar yok, diyor ikinci ses. kuru taş ve kerpiç duvarlarsa karla kaplı. buradan söz eden kim? diyor birinci ses. düşümdeki duvarlardan söz ediyorum. düşündeki duvarlardan mı? diye soruyor ikinci ses. düşünde duvar mı görüyorsun? evet, diyor birinci ses. taş duvarlar. yıkık duvarlar. kertenkelelerin güneşlendiği, sarmaşıkların dolandığı, dibinde çocukların bilye oynadığı yaz duvarları. evet? diyor ikinci ses, cümlenin sonunu beklediğini belirtmek için. evet(bu sözcüğü tekrarlıyor birinci ses), evet ve her duvarda binlerce yüz görüyorum. hepsi de insan yüzü mü? diyor ikinci ses. birinci ses bu soruyu duymamış(gibi), devam ediyor: ve her yüzde binlerce duvar. insan yüzlerinde mi? diyor ikinci ses. insan yüzlerinde, diyor birinci ses. ama burada kimseleri gördüğün yok ki, diyor ikinci ses. hemen hemen kimseleri. ne fark eder? diyor birinci ses. düşlerim insan dolu."
"iyi mi, kötü mü, bilmiyorum, diyor ikinci ses. buradayız, bildiğim bu. ama bundan da kurtulmak gerek, diyor birinci ses. kurtulacağız, diyor ikinci ses. bugüne değin nice yerlerden kurtulduk. buradan da kurtulacağız. buradan da kaçacağız. bu karlı dağ başından. buraları bize göre değil. düzlüğe ineceğiz. deniz kıyılarında dolaşacağız. tabanlarımızı yakan kumların üstünde. çırılçıplak. yaz güneşinin altında. güneyde bir yerde. sonra? sonra oradan da kaçacağız tabii, diyor birinci ses. nereye? diyor ikinci ses. bugünden nasıl bilebilirim? diyor birinci ses. ama bir gün gelecek, oradan da kaçacağız. ama bir gün duracağız. bir yerde, durgun bir suda demir atacağız, öyle değil mi? diyor ikinci ses. evet, diyor birinci ses. bir gün. bir yerde. çukurumuzu kazmak ve içine girmek için."
"kötü fallar umurumda değil benim. serçenin ölmesinde bile bildiği vardır kaderin. şimdi olacak bir şey yarına kalmaz, yarına kalacaksa, bugün olmaz. bütün mesele hazır olmakta."
102 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.