Mevzu ile alakası yok, yıllardır kafamı kurcalayan bir mesele vardı, onu da çözdüm sonunda. Aha burada da sizinle paylaşıyorum. Mesele basit ama benim için çok önemli. Yıllar önce İstanbul'da yaptığım absürd esprilere, anlattığım fıkralara Ankaralıların bayıldığını fark ettim. Yahu diyorum kendi kendime, burada bir sorun var. Ankara, İstanbul'un 10 yıl gerisinde mi acaba? Üstüne üstlük espri kaliteli, fıkra zekice değil, neden bu kadar gülüyor Ankaralı? Sonuçta boş bulunup anlattığım bir şey. Mesela şöyle bir espri: "Ayakkabın mı eskidi, at gitsin! Çorapların mı eskidi at gitsin! Pantolonun mu eskidi at gitsin! Eşek gelsin!" Bu. Ancak boş bulunup gülebilirsin buna? Öyle değil mi? Değil. Adam güldükçe gülüyor.
İşte yıllardır kafamı kurcalayan mesele bu.
Nasıl mı çözdüm mevzuyu? Valla zor oldu ama çözdüm. Şöyle oluyor: Malum memur şehri Ankara. Orada ya da burada karşınıza çıkan on kişiden yedisi bir kurumda ya bir memur ya da bilmem ne daire başkanı. Fıkrayı dinley
İsmet Saat KaçEbubekir Kurban · Orhun Yayınları · 201253 okunma
Gerçekten insanı saran bir kurgusu var, kitabı okurken vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Kitap yanınızda değilken de acaba Caine'e ne olacak Jasper gerçekkten deli mi, acaba hepsi bir rüyamı... diye düşünmeden edemiyorsunuz. Zevkle okumuştum.
OlasılıksızAdam Fawer · April Yayıncılık · 202386k okunma
Son derece güzel bir Perry Mason romanı daha.
Çok yorucu bir günden sonra Mason ve Della Street, Morris Alburg'un lokantasına giderler.
Bu arada çalışanlarından biri ile ilgili olarak bir sıkıntı yaşanır ve olaya bir de kürk dahil olur.
Ancak işler bu kadarla kalmaz ve bir şantajcı bir otel odasında öldürülür.
Bu olayın bir sene önce öldürülen polis memuru Robert Claremont ile de ilişkisi vardır ve Alburg'un başı büyük beladadır.
Acaba Mason, Alburg'u kurtarmayı başarabilecek mi?
Polisiye severlerin mutlaka okuması gereken bir roman.
Dedektif Queen'den şaşırtıcı bir polisiye roman daha.
Hollywood'da senaryo yazmaya çalışan Queen'e kavgalı iki aile fertlerinin oynayacağı bir film önerisi gelir.
Bu arada kaavgalılar barışır ve evlenmeye karar verir.
Düğünlerinde uçakla bir yerlere gideceklerdir ve aynı zamanda filmin reklamı yapılacaktır.Ancak düğün günü ikisi de zehirlenerek öldürülür ve bu arada kendilerine iskambil kağıtları da içeren isimsiz mektuplar gelmektedir.
Acaba Queen bu esrarı da çözümleyebilecek mi?
Polisiye severlerin mutlaka okuması gereken bir roman.
Kupa DörtlüsüEllery Queen · Akba Yayınları · 19636 okunma
Son derece güzel bir Poirot romanı.
Katil koleksiyonu yapan Shaitana, Poirot ile bir müzede karşılaşır ve bir akşam yemeğine davet eder.
Bu yemekte öldürülür.
Misafirler arasında dört sivil ve Başmüfettiş Battle, Albay Race ve roman yazarı Ariadne Oliver vardır.
Yani dört katil namzedine karşılık dört polis.
Acaba Shaitana'nın katili bulunabilecek mi?
Polisiye severlerin mutlaka okuması gereken bir roman.
Topal bir kanarya sahibinin Perry Mason'a müracaat etmesi ve ona bırakmasından sonra olaylar gelişir.
Bu kadınla ilgili bir yerde Walter Prescott adında bir dam öldürülür ancak kimin öldürdüğü bilinmemektedir.
Olaylar geliştikçe Perry Mason'un müvekkilinin üzerindeki şüpheler de artar.
Acaba Mason müvekkilini her zaman yaptığı gibi kurtarabilecek mi?
Topal KanaryaErle Stanley Gardner · Akba Yayınları · 19715 okunma
Bence yazar nasıl bir türde yazması gerektiğine karar vermeliydi. Young Adoult historical tarzında bir şeyler oluşturmaya çalışmış ama ben nedense okurken biran acaba elimdeki İncil falan mı diye düşünmedim değil. Dinsel çağrışımlara karşı olduğumdan falan değil elbette ama güzel bir hikayeyi batırdığını düşünüyorum yazarın. Kaç defa 'Tanrı' ve 'İsa' geçti inanın sayamadım ama her sayfada heralde en az 10 kere tekrarlanmıştır. Ee bir de kitabın 328 sayfa olduğunu düşününce gerisini siz hesaplayın artık. Evet, hikaye 14. yy da geçiyor, o nedenle bu kadar 'dinsel' olabilir diyenler olabilir. Ama alakası yok bence. Kitaptan etkilenmedim. Kötü olduğunu söyleyemem ama iyi de diyemem. Ne beklediğinize bağlı. Şifacı çırağı olarak yetişen Rose ile Lord Hamlin yani Wilhelm arasında gelişen ilişki zaman zaman keyif verse de insan daha başka şeyler de bekliyor. Evlenmeden el ele bile tutuşmak günah gibi bir hali var kitabın. Çok uçuk bir hayali aktarmaya çalıştığı için kitap beni tatmin etmedi.
Serinin açık ara en güzel romanı.
Schwarz adında bir terzi Chicago'da yürürken bir zaman kayması olur ve kendini binlerce yıl sonrasında bulur.
Galaktika imparatorluğu evrenin hakimidir ve Dünya da her ne kadar sürekli isyan etse de bu imparatorluğa tabidir.
Bu arada Schwarz'a bir deney yapılır ve bu terzi düşünceleri okuyabilme ve yönlendirebilme yeteneğini kazanır.
Ancak bu yetenek başına bela olacak ve Dünya'nın, içerisinde biyolojik savaşı da içeren bir komplosunu öğrenecektir.
Acaba evrendeki hayat tamamen sonlanacak mı?
Bilim kurgu severlerin mutlaka okuması gereken bir baş yapıt
Tek bir tanımla film gibi bir romandı.Daha iyi kurguları daha iyi anlatımlar içinde okumuştum ama neden bilmem bu kitabın akışından kendimi alamadım.Cerrahlar, avukatlar, emniyet mensupları ve mafya dörtgeni içinde insafsızca işkence görerek katledilen suçsuz insanlar.Acaba katil bütün işaretlerin gösterdiği uyuşturucu bağımlısı, şiddete meyilli cerrah mı???Yoksa...