Home
Search
Explore
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.37
·
Not rated
Michel Foucault 1975 yılında Hapishanenin Doğuşunu yayımladığında, başka şeylerin yanında Victoria döneminin en büyük İngiliz romancısını meşgul eden o büyük soruyu da tartışıyordu: devrimci şiddet, devrim öncesi şiddetin yöntemleri ve zihniyetinin bir devamı mıdır yoksa ona bir son mu verir? Foucaultnun Fransa da ve İngiltere de özellikle mevcut
Jules Michelet (d. 21 Ağustos 1798, Paris, Fransa; ö. 9 Şubat 1874, Hyères, Fransa) 19. yüzyılın önemli bir Fransız tarihçisi olarak tanınır. En önemli eserleri arasında Fransız İhtilali Tarihi (Histoire de la revolution française) adlı coşkun ve birçok ciltten oluşan eserini MEB tarafından üç cilt olarak yayınlanmıştır.
Rönesans adlı bu eserinde Rönesans öncesi Avrupa’nın halinden kısaca bahseder. Rönesansa zemin hazırlayan olayları, öncelikle din-felsefe alanındaki yazın hayatının değişimini ifade eder.
“Ortaçağ, bilim için olduğu kadar aile ve eğitim için de güçsüzdür. Doğanın düşmanı olduğu gibi, ailenin ve eğitimin de düşmanıdır.”
“XIV. Yüzyılın İtalyası Dante karşıtıdır. Pazar vaazlarından kovulmuştur Dante.” Der.
Fransız skolastik düşünürü, Pierre Abélard (1079-1142) ve Aquinolu Thomas (1225 -1274) değinir.
Ortaçağ yaşantısının ne olduğunu Rönesans’da nelerin değiştiğini Mediciler’in etkisini, sanatçıların durumlarını anlatır. Rönesans neden üç yüz yıl gecikiyor?
Niçin Ortaçağ, ölümünden sonra üç yüz yıl yaşıyor? gibi soruları da yanıtlamaya çalışıyor.
ÖNCE ARAŞTIR, ÖYLE SEPETE EKLE
Her sayfasında bana farklı bir şey kattığını düşündüğüm bu güzel kitap Cemil Meriç’in hayatının bütününü, bütün sevgilerini, bütün kinlerini, bütün tecrübelerini anlatıyor. Ve kendisi hayat denen mülâkata bu kitabı yazmak için geldiğini düşünüyor..
Kitabın içinden birkaç kesit paylaşmak istiyorum.
Cemil Meriç gözlerini kaybetmiş, hapse girmiş,
Fransız bir tarihçi olan Jules Michelet eserin ilk kısımlarında Rönesans öncesi Avrupa'nın durumuna kısaca değiniyor. Rönesansa zemin hazırlayan olaylar, skolastik düşüncenin koyu taraftarı olan kilisenin sağduyuyu /aklı göz ardı edişi ve buna bağlı bir budalalar aleminin uzun süre hüküm sürüşü, sonraları genç bir kilisenin doğup Papa'nın ortadan kalkacağı serbest düşünme çağının müjdelenmesi, Rönesans'ın neden üç yüz yıllık bir gecikmeyle zuhur ettiği gibi meseleler ayrıntılı bir şekilde irdeleniyor. Tüm bu sancılı süreci geniş bir perspektiften zannımca ağır bir dille ortaya koyan yazarın, döneme dair bakış açısı kazanmak adına okunmasını tavsiye edebileceğim bir eseri.
284 syf.
·
Not rated
18.yy Batı dünyasını ters-yüz eden devrim dalgası, Aydınlanma Dönemi ortaya koyulan kuramların siyasi alanda hayata geçirilmesine olanak tanımıştır. Bilhassa, insanların vazgeçilmez hakları olarak nitelendirilen doğal hakların, iktidarın baskı ve denetimine maruz kalamayacağı savunusu Fransa İnsan Hakları Bildirisinin (1789) özünü teşkil
Bataille'a göre kötülük özgürlüğü, değerin aşırı biçimlerine ulaşmamızı sağlayabilir ve hiç kimse bundan daha uzağa gidemez. Edebiyatın masum olmadığını söyleyen yazar: "Bu çalışma, edebiyatın anlamını ortaya koymak için bugüne dek gösterdiğim çabanın ürünüdür... Edebiyat ya her şeyin özüdür ya da hiçbir şey. Edebiyatla ifadesini bulan kötülük bizler için, sanıyorum egemen bir değer taşıyor." diyor. Ve bu çalışmasında edebiyatı Kötülük'ten ayırmayan sekiz yazarı; Bronte'yi, Baudelaire'i, Michelet'yi, Blake'i, Sade'ı, Proust'u, Kafka'yı, Genet'i farklı yönleriyle sunuyor bize. Herkese iyi okumalar.
