"Her çağ bir sonraki çağın hayalini kurar. Gelecek! Gelecek!"
Michelet'nin cümlesine göre her çağın bağrında sonraki çağa doğru bir yönelim vardır ve bu geleceğe yöneliş kendini rüya biçiminde -dilek imgesi ve düşsel imge olarak- açığa vurur. Bir anlamda, geleceğe yönelmiş olan bu düşsel imge, bilindiği gibi ister Saint-Simon'la olsun ister Rousseau'yu eleştiren Fichte'yle, altın çağın arkamızda değil önümüzde olduğunu ilan eden modern ilerlemeciliğe özgüdür.
Sayfa 75 - Versus Kitap, 2009.Kitabı okudu
Michelet: "Her çağ bir sonraki çağın hayalini kurar. Gelecek! Gelecek!"
Sayfa 70 - Versus Kitap, 2009.Kitabı okudu
Reklam
Jules Michelet
Gezintilerimizde rengarenk zambaklar taşıyan tüm kadınlar daha önce yas tutuyorlardı.
Michelet
Bir fikrin ortaya çıkışı, formüle edilmiş bir şekildeki ilk görüntüsü değildir. Sevginin kuvvetli sıcaklığıyla yoğrulup, kalbin gücüyle filizlenip geliştiği vakittir.
Sayfa 51 - YakamozKitabı okudu
“Eğer ruhumuzu binbir istikamete çevirmek istersek her çalışmamız derin bir sıkıntıya sebep olur. Teşebbüs aşamasında terk edilen çabalar ise şuurumuzda zararlı bir tefekkürden başka bir şey oluşturmaz. Michelet, De Goncourt'a şöyle derdi: “Otuzlu yaşlarımdayken fazla meşguliyetlerimden kaynaklanan şiddetli bir migrenden muzdariptim. Artık okumamaya ve bizzat kitap yazmaya karar verdim. O günden itibaren her sabah kalktığımda ne iş yapacağımı kesin ve net bir şekilde bilirdim. Zihnim yalnız bir konuda çalışmaya yoğunlaşırdı. Başımın ağrısından bu şekilde kurtuldum!” Gerçekten de böyledir. Birçok işi birden yapmaya girişmek muhakkak şiddetli bir yorgunluk meydana getirir. Her şeyi sırayla ve mükemmel şekilde yapalım. Sadece süratle ilerlemek için değil, aynı zamanda yorgunluktan kurtulup tamamlanmış işlerin büyük mutluluğuyla lezzet bulmak için de yegâne vasıta budur.” (Payot)
"Bir fikrin ortaya çıkışı," diyor Michelet, "Formülün ilk beliriş ânından ziyade sevginin güçlü sıcaklığıyla karşılanıp kalbin gücüyle döllenerek gelişmeye başladığı nihai kuluçkasıdır"
Devrimin kadınları
Reklam
"Bir fikrin ortaya çıkışı, " diyor Michelet, "formülünün ilk beliriş anından ziyade sevginin güçlü sıcaklığıyla karşılanıp kalbin gücüyle döllenerek gelişmeye başladığı nihai kuluçkasıdır."
Türklerin Akdeniz, İbranîlerin Büyük Deniz, Yunanlıların Denizlerin Ruhu, Romalıların Nostrum Denizi dedikleri; etrafı portakal, limon, frenk inciri ağaçları, deniz çamları ile kuşatılmış, mersin dalları kokusuyla ıtırlanmış yüksek dağlarla çevrelenmiş, tertemiz ve şeffaf bir hava ile doldurulmuş ve daima yerin hararet merkezinin tesiri altında kalmış olan "Méditerranée" yani Akdeniz büyük bir muharebe meydanıdır ki güya orada hâlâ mitolojinin Neptün'ü ile Pluton'u dünya hâkimiyetini paylaşamazlar! Michélet'nin deyişiyle insanlar Akdeniz sahilleri sularında yerkürenin en kudretli iklimi olmak haysiyetiyle kuvvet kazanırlar.
Sayfa 254Kitabı okudu
Michelet'yi okuduğuna ve bu kadar iyi anladığına sevindim. Böylesi bir kitap, aşk denilen şehit insanları genellikle sandıklarında çok daha derin ve çok yönlü olduğu da öğretiyor bize. Bu kitap yepyeni ufuklar açtı bana aynı zamanda dinsel bir ilham gibi geldi. " Hiçbir kadın yaşlı değildir" ( dünyada hiç yaşlı kadın yoktur anlamına gelmiyor bu; yani, sevdiği ve sevildiği sürece hiçbir kadın yaşlanmaz, demek.)
Michelet'nin dediği gibi; "Bir fikrin değeri ilk çıkış anında değil aşkın ısrarıyla tomurcuklanıp kalbin gücüyle çiçek açtığı zaman belli olur."
Sayfa 147Kitabı okudu
718 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.