İnsanın gördüğü iyilikler ve bağışlar karşısında gönül borcu duyması onun rahat etmesine ve hayatın tadını çıkarmasına engeldir. En mutlu insan, verdiği bir lokma ekmek için Tanrı’dan başkasına borcu olmayandır.
Beklenmedik acılar ve beklenmedik sevinçler öldürürmüş insanı.
Reklam
Ailenden utanmadığın anlaşılınca, kimse seni bundan utandırmaya çalışmayacaktır.
Aşk dediğiniz şey, ilk arzuların hafiflemesinden sonra neşeli, uyumlu bir arkadaşlıktır salt.
Biraz zor görünen her şey sana imkansız görünüyor.
Reklam
“İşte bu dünya tiyatrosunda, sahnesinde de aynı şey olur.” dedi. Kimileri imparator rolü oynar, kimileri papa; kısacası, bir tiyatroda bulunabilecek bütün roller vardır. Ama sonunda, yani hayatın sonuna gelindiğinde, ölüm herkesin sırtından, onları birbirinden ayıran giysileri çıkartır; mezarda herkes eşittir.
Böyle olur bizim memlekette bazen, günahsızlar öder günahkârların cezasını.
“Adını unuttuğum bir bilge, dünyada tek bir namuslu kadının bulunduğunu; her kocanın da bu namuslu kadının kendi karısı oluğuna inanması gerektiğini söylerdi. İnsan böylece kurtulurmuş acılarından.”
Merhametin hayatıma son noktayı koyacak bir bıçağa dönüştüğünde ancak merhamete geldin.
Reklam
Her doğruyu rastgele yerde söylemek doğru değildir.
Kısa bir zaman sonra adana kavuşacak ve adanı Osmanlı paşaları gibi yöneteceksin.
Sayfa 35 - Olympia
Bu kitapları okumaya o kadar meraklıydı ki tarlalarını birer birer satıp paralarını bunlara yatırmaya başladı.
Odasında ayakta durmuş,hazinelerini seyrediyordu. Hazinelerini mi? Bunlar karmakarışık bir halde odayı dolduran kitap yayınlarıydı.
"Ah hafıza! Huzurumun baş düşmanı!" ~Miguel de Cervantes~
Sayfa 51 - HayykitapKitabı okuyor
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.