En değersiz gurur, milli gururdur. Bu, onunla gurur duyandaki bireysel özelliklerin yoksunluğunu ele verir. Çünkü insan neden milyonlarca insanlarla paylaştığı bir özelliğe tutunma gereği duyabilir ki başka türlü? Dikkate değer kişisel niteliklere sahip olan, sürekli göz önünde bulundurduğu ülkesinin hatalarını açıkça görebilecektir. Ama dünyada gurur duyabilecek hiçbir şeyi olmayan her zavallı aptal gurur duyabilmek için son çare olarak ait olduğu ülkesi ile gurur duyar.
Osmanlıca bir lisan değil, bir bürokratik jargondur. Çok hoş bir bürokratik dil olduğu kesindir. Bütün imparatorlukların böyle bir bürokrasi jargonu vardır. Sokaktaki insanın bilmeyeceği veya herhangi bir okumuşun yazamayacağı şekilde yazar ve konuşurlar.
"Harf devrimini yaptık, Osmanlıcayı öldürdük" gibi sloganların anlamı yoktur. Çünkü bunlar zaten çok kimsenin bilemeyeceği, kullanamayacağı bir jargondu, ama hiç şüphesiz o kültürün dili ve zenginliğidir. Yaşatılması için yapılacak tek şey vardır, sızlanmayı bırakıp hiç değilse ilgili uzmanların ötesinde, herkesin değil ama ilgilenenlerin okuyup öğrenmesi çalışması gerekir.
Latin harflerini sadece Türkçenin imlasına ve ses uyumuna uygun olduğu için benimsedik; yoksa bazılarının ifade ettiği gibi bir medeniyet değişimi ve savaşı değildir. Alfabe ile milliyetçilik olamaz. Zaten bu alfabenin sahibi olan Romalılar da artık yaşamıyor.
...sana anlatmıştım, neydi milliyetçilik?
-İnsanın, kendi çıkarlarına, milletinin çıkarlarını tercih etmesi, kendinden önce milletini düşünmesi.
-Evet, ülkücülük ise, böyle düşünen bir kimsenin, harekete geçmesi, düşüncelerini fiiliyata dökmesidir.
Milliyetçilik, Bolivya dağlarında öldürülen Arjantinli maceracı serseri Guevera için zırlayıp da, sıra Kazak kahramanı Osman Batur'a gelince susmak hiç değildir.
ATATÜRK OLMASAYDI, Milliyetçilik duygusundan yoksun kalmıya devam edecek ve eşiğinde olduğumuz Ümmetçilik kazanına düşecektik. Çok farklı görüşler içinde, hiç bir zaman sağlam bir bağ olamamış şeklî din kardeşliği perdesi ardında ya Arap, ya Acem (İran) şoven milliyetçiliğinin potasında kaynıyacaktık: Bilhassa URUBE (Araplaşma-Araplaştırma düzeni) nin hammadesi olacaktık.
Atatürk bizi Türklüğümüze iade etti.