Egri Minare Süleymaniye Camiinin inşası tamamlanmış, ibadete açılacağı gün ilan edilmişti O gün gelince istanbul'un her yanından insanlar bu eşsiz eserin açılışında bulunmak için şehrin bu noktasına akın etmişti Herkes hayranlıkla bu Türk mucizesini seyrediyordu Fakat bunlar arasında bulu nan bir çocuk, "Aaa şu minareye bakın nasıl
Canan Anderson
“CANAN ANDERSON KEMANI İLE DÜNYAYI FETHEDİYOR” Türkiye’nin en sevilen keman sanatçısı Canan Anderson, İtalya’nın Vicenza kentinde dünyaya gelmiş. Türk bir anne ile Amerikalı bir babanın kızı olan Canan’ın müziğe yeteneğini anne-sinin bir arkadaşı Canan şarkı söylerken keşfetmiş. İlk konserini 6 yaşında veren sanatçının, çocukluk ve ergenlik
Reklam
Muallim, hoca, öğretmen
Biraz uzun ama gerekli. Merhum Cemil Meriç yıllar yıllar önce isyanını, "Öğretmen ne demek? Ne soğuk, ne haysiyetsiz, ne çirkin kelime" sözleriyle dile getirirken ne çok tepki almıştı.. Aydınların böyle bir özelliği var işte. 30 yıl sonra yaşanacakları öngörüp, teşhisi koyabilmek. Herşey ufak ufak değişti aslında.. Cemil Meriç
Mimar Sinan Camii
İnsana tepeden bakan devasa binaların arasında, kimsenin durmaya ve yavaşlamaya vaktinin olmadığı hız çağında bir otoyol kenarında, sanki bir şekilde asırlar öncesinden günümüze gelmiş ve bulunduğu zaman ve mekanda öylesine garip duran bir seyyah misali Mimar Sinan Cami... Ne zaman önünden geçsem o mahzun ve absürd hâli ruhumda farklı hisler uyandırır, şu sefil dünyada kendini garip hissedenin bir ben olmadığımı hatırlatır.
ÖMER SEYFETTİN'İN DE BAŞINI KESMİŞLERDİ Sadrazam Davudî Paşa yakınıyor: "Mimar Sinan'ın cesedini bile koruyamadık..." Ne yazık ki, geçmiş zamanda Ömer Seyfettin'in cesedine karşı da benzer bir saygısızlık suçu işlenmişti! Bilindiği gibi, Ömer Seyfettin 6 Mart 1920'de öldüğünde, Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde bulunuyordu. Ömer Seyfettin Kadıköy yakasında kira evinde, yalnız yaşıyordu. Oturduğu eve, Reşat Nuri, "Münferit Yalı" adını takmıştı. Kaç zamandır yemek de yiyemiyordu. Son günlerinde ateşli hastalığı ilerlemiş, adeta kendini kaybetmişti. Onunla ilgilenebilen en yakın arkadaşı Ali Canip'ti. hemen her gün uğruyor, biraz yemesi için evinden yemek getiriyordu. Kendini kaybetme derecesinde ağırlaşınca, onu bir faytonla Numune Hastanesi'ne götürmüştü. Hastanede yattığı süre içinde gözlerini açmadı. Arada bir, "çocuk.. çocuk..." diye sayıklıyordu. Olası ki, uzun süredir yüzünü görmediği kızını anıyordu. Ömer Seyfettin kalbinde yanan özlem ateşi içinde öldü! Ünlü yazarı hastanede tanıyan kimse yoktu. Onun aziz bedenini sahipsiz bir ölü, bir kadavra olarak değerlendirmek istediler. Cesedinin çevresinde tıp fakültesi öğrencileri toplanmıştı ve hastane hademesi cesedi üzerine elini koymuş olarak önce fotoğraf çektirdiler. Sonra hademe bir testereyle kıtır kıtır başını kesti cesedin! Fotoğraf gazetelerde yayımlanınca, onu tanıyanlar telaşla hastahaneye koşup, başsız cesedi kurtarmaya çalıştılar...
İSTANBUL AKADEMİK KÜTÜPHANELER Kütüphanenin Adı İlçesi İTÜ Mustafa İnan Kütüphanesi Sarıyer İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi Fatih İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Üsküdar Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Kütüphanesi Boğaziçi Üniversitesi Kütüphanesi Yıldız Teknik Üniversitesi Kütüphanesi Galatasaray Üniversitesi Kütüphanesi Haliç Üniversitesi Kütüphanesi Maltepe Üniversitesi Kütüphanesi Maltepe Ticaret Üniversitesi Kütüphanesi Beyoğlu Kültür Üniversitesi Kütüphanesi Okan Üniversitesi Kütüphanesi Bilgi Üniversitesi Kütüphanesi Marmara Üniversitesi Kütüphanesi Yeditepe Üniversitesi Kütüphanesi Bahçeşehir Üniversitesi Barbaros Kütüphanesi Beşiktaş
Reklam
607 öğeden 841 ile 607 arasındakiler gösteriliyor.