248 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
RUMELİ'DE BİZDEN NE KALDI "HİCRETLERİN BAKIYYESİ HİCRANLI DUYGULAR" Bu kitap, Rumeli'de toplam 24 ay görev yapmış olan emekli bir kurmay subay ve akademisyen olan Hasip Saygılı tarafından hazırlanmıştır. Görev alanı dışında olmasına rağmen, sahip olduğu tarih şuuru ve atalar mirasına saygının meydana getirdiği kararlılıkla
Rumeli’de Bizden Ne Kaldı?
Rumeli’de Bizden Ne Kaldı?Hasip Saygılı · İlgi Kültür Sanat Yayınları · 201986 okunma
270 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ciğerdelen... Kitabı dün gece 02:30 civarı bitirdim. Ama ne var ki ben kitabı mı bitirdim, kitap beni mi? İşte orası bilinmez.. Öncelikle şunu söylemeliyim: Bir isim, bir eserle ancak bu kadar bütünleşebilirdi. Safiye Erol bir röportajında Ciğerdelen'den şu şekilde bahsediyor mesela: - En çok sevdiğim de odur, Ciğerdelen.. - Niçin en çok
Ciğerdelen
CiğerdelenSafiye Erol · Boğaziçi Yayınları · 19741,117 okunma
Reklam
Toplumsal kamplaşmanın nedenlerinden biri de bu yanlış uygulama olabilir.
Pul koleksiyonculuğu, bir hobiden çok daha fazlasıdır. Evvela kültür işidir. Memleketin halini ve gidişatını pullar üzerinden takip etmek mümkündür. Aynı şeyi para için söyleyemeyiz. Pula 'modern minyatür' dersek yanlış olmaz. Pulun üzerinde yer alan her desenin, işaretin, resmin ayrı bir anlamı vardır. Mesela dünyanın en güzel serisi seçilen
UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alan, Osmanlı sanatının zirvesi kabul edilen ve dünya mimarlık tarihinin başyapıtlarından olan Selimiye Camii, büyük usta Mimar Sinan'ın ustalık eserim diye tanımladığı muazzam bir yükselişin sembolüdür. Sanatsal deha, altın oran, bilgi, ustalık ve vizyon beşlemesinden doğan bu eşsiz yapı Osmanlı Devleti'nin İstanbul'dan önceki başkenti Edirne'ye inşa edilmiştir. ''Selimiye; mekan, büyüklük, yükseklik, topluluk ve ışık etkisi bakımından, yeryüzündeki bütün yapılardan üstündür.'' ---Ernst Diez''
Sayfa 51 - Destek YayınlarıKitabı okudu
" Selçuklu camilerinin yatay gelişen 'kütlesi, Beylikler devrinden başlayarak bir yükseliş göstermeye başlamış, Sinan'ın yapılarında bu proporsiyon dengelenmiş, söz gelimi Süleymaniye bir eşkenar üçgene sığabilen oranlarla tesbit edilmiştir. Yükseliş, Sinan'dan sonra da devam etmiş, fakat klasik çağdaki uyumunu kaybetmiştir. Sinan'dan önceki uygulamalarda, yeri keslinmeşmeyen minareler, Sinan'la birlikte, caminin kuzey duvarında iki köşede tek, iki veya üç şerefeli kuleler halini almıştır. İlk önemli gelişmelerini Beyazit Camii (ana kütlenin kuzey cephelerinin iki yananda)'nde ve Edirne Üç Şerefeli (hem ana kütle, hem de avlu köşelerine)'de olmak üzere tamamlanan şema, Süleymaniye'de tekrarlanır. Dört minarenin cami kütlesinin köşelerine yerleştirilmesi şeklindeki ilk uygulama Selimiye'de gerçekleştirilmiş ve cami kütlesinin minarelerle olan ilişkisi, yatay düşey etkilerin karşıtlığı ustalıkla dengelenmiştir. Sinan'ın minare tasarımı, özellikle Süleymaniye'deki durum halk arasında, bazı tarihi gerçeklere bağlanır. Yapıda dört minarenin bulunması, yapıyı inşa ettiren Kanunî Sultan Süleyman'ın, Fetih'den sonraki dördüncü padişah olduğunu; şerefelerin on adet oluşunun ise, Kanunî'nin onuncu Osmanlı padişahı oluduğunu gösterdiği yolunda yaygın bir inanç vardır. Selimiye minarelerinden iki tanesinin içinde üç ayrı merdiven olduğu; her biri ayn şerefeye ulaşan bu merdivenlerin, halkın büyük mimarı hayranlıkla anmasına sebep olduğu bir gerçektir. "
Marmara Üniversitesi Fen - Edebiyat Fakültesi Yayınları
·
Puan vermedi
Ordusunun Başında: Zamanın İskender’i, Şarkın Sultanı
Ordusunun Başında: Zamanın İskender’i, Şarkın Sultanı           ༄ ༄ ༄ Devlet yönetim mekanizmaları çağın ihtiyaç ve gereksinimlerini bir kaşif gibi keşfedip cevap vermelidir. Yöneten ile yönetilen karşılıklı çıkar ilişkileri bir denge haline getirilip istikrarlı bir ilişki kurulmalıdır. Güçlü devlet ile güçlü toplum birbirini
4. Murad: Şarkın Sultanı
4. Murad: Şarkın SultanıAbdülkadir Özcan · Kroniik Kitap · 2016250 okunma
Reklam
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.