936 syf.
10/10 puan verdi
·
32 günde okudu
Karamazov Kardeşler - Fyodor DOSTOYEVSKİ
Ve, kitap bitti. Aslına bakarsak gün içinde bitti. Ama incelemeye nereden başlasam, nasıl başlasam bilemedim. Tam bir ayımı aldı okumak. Bunda bir kitap yazım projesinde olmamın ve aktif bir iş hayatımın olmasının etkileri oldukça fazla. Yoksa kitap elde sürünecek bir kitap değil kesinlikle. Sayfa sayısının yüksek olması sizi korkutmasın.
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · iletişim Yayınevi · 201235,1bin okunma
Mihrimah sultan külliyesi ve mimar sinan
İskender pala'nın anlatımıyla, mihrimah sultan külliyesi ve mimar sinan'ın yapmış olduğu bu şaheser eser'in kısaca hikayesi şöyle anlatılmakta. Mihrimah sultan çok hayırsever bir kadın Ve bir gün mimar sinan'ı yanına çağırıyor bir camii yapması istiyor. Mimar sinan onun için bir yer seçiyor ve üsküdar da bir külliye yapıyor.
Reklam
·
Puan vermedi
Ordusunun Başında: Zamanın İskender’i, Şarkın Sultanı
Ordusunun Başında: Zamanın İskender’i, Şarkın Sultanı           ༄ ༄ ༄ Devlet yönetim mekanizmaları çağın ihtiyaç ve gereksinimlerini bir kaşif gibi keşfedip cevap vermelidir. Yöneten ile yönetilen karşılıklı çıkar ilişkileri bir denge haline getirilip istikrarlı bir ilişki kurulmalıdır. Güçlü devlet ile güçlü toplum birbirini
4. Murad: Şarkın Sultanı
4. Murad: Şarkın SultanıAbdülkadir Özcan · Kroniik Kitap · 2016249 okunma
270 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ciğerdelen... Kitabı dün gece 02:30 civarı bitirdim. Ama ne var ki ben kitabı mı bitirdim, kitap beni mi? İşte orası bilinmez.. Öncelikle şunu söylemeliyim: Bir isim, bir eserle ancak bu kadar bütünleşebilirdi. Safiye Erol bir röportajında Ciğerdelen'den şu şekilde bahsediyor mesela: - En çok sevdiğim de odur, Ciğerdelen.. - Niçin en çok
Ciğerdelen
CiğerdelenSafiye Erol · Boğaziçi Yayınları · 19741,116 okunma
Her sanat adamının bütün eserleri içinde, kendinin de beğendiği bir eseri vardır. Bütün mimari üstatları Sinan'ın şaheseri olmak üzere, Süleymaniye'yi tanıyorlar ve Bizans ufkunun şeklini değiştiren bu büyük abide önünde hürmetle eğiliyorlar. Fakat Sinan, kendi şaheseri Saii'ye yazdırdığı anılarında, yaptığı bütün binalar arasında kıymetsiz bir olay gibi bahsediyor. Onun, kendince, bütün sanatını gösteren bir eseri var: Edirne'de II. Selim Camii..
" Selçuklu camilerinin yatay gelişen 'kütlesi, Beylikler devrinden başlayarak bir yükseliş göstermeye başlamış, Sinan'ın yapılarında bu proporsiyon dengelenmiş, söz gelimi Süleymaniye bir eşkenar üçgene sığabilen oranlarla tesbit edilmiştir. Yükseliş, Sinan'dan sonra da devam etmiş, fakat klasik çağdaki uyumunu kaybetmiştir. Sinan'dan önceki uygulamalarda, yeri keslinmeşmeyen minareler, Sinan'la birlikte, caminin kuzey duvarında iki köşede tek, iki veya üç şerefeli kuleler halini almıştır. İlk önemli gelişmelerini Beyazit Camii (ana kütlenin kuzey cephelerinin iki yananda)'nde ve Edirne Üç Şerefeli (hem ana kütle, hem de avlu köşelerine)'de olmak üzere tamamlanan şema, Süleymaniye'de tekrarlanır. Dört minarenin cami kütlesinin köşelerine yerleştirilmesi şeklindeki ilk uygulama Selimiye'de gerçekleştirilmiş ve cami kütlesinin minarelerle olan ilişkisi, yatay düşey etkilerin karşıtlığı ustalıkla dengelenmiştir. Sinan'ın minare tasarımı, özellikle Süleymaniye'deki durum halk arasında, bazı tarihi gerçeklere bağlanır. Yapıda dört minarenin bulunması, yapıyı inşa ettiren Kanunî Sultan Süleyman'ın, Fetih'den sonraki dördüncü padişah olduğunu; şerefelerin on adet oluşunun ise, Kanunî'nin onuncu Osmanlı padişahı oluduğunu gösterdiği yolunda yaygın bir inanç vardır. Selimiye minarelerinden iki tanesinin içinde üç ayrı merdiven olduğu; her biri ayn şerefeye ulaşan bu merdivenlerin, halkın büyük mimarı hayranlıkla anmasına sebep olduğu bir gerçektir. "
Marmara Üniversitesi Fen - Edebiyat Fakültesi Yayınları
Reklam
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.