Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.27
Mert Öncel
Mert Öncel
@mimirtells
Akademisyen/Yazar
Yüksek Lisans
Ankara
320 librarian point
1740 reader point
Joined on February 2019
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Puanım 5/5 (%100/100)
Atamın kitabına tam puandan daha düşük bir şey vermeye gönlüm el vermez. İlk kez sanırım bundan 14 15 sene önce okumuştum (tek başıma oturup baştan sona olacak şekilde) ve çok duygulanmıştım. Her Türk gencinin birkaç kere okuması gereken mükemmel bir eser olduğunu düşünüyorum. Özellikle daha da karanlık bir Türkiye'de yaşarken belki de böyle eserler sayesinde ışığı bulabiliyoruz. Ben de hayatım boyunca birkaç kez okudum (hepsini kayıt etmesem de) ama son birkaç sene içinde okumadığımı fark ettim ve utandım. Güzel ciltli bir Nutuk alasım vardı, en kısa zamanda tekrar okuyayım bu şekilde. İzindeyiz Atatürk!
3/5 Stars (%64/100)
I've first read this back in 2016 in Turkish and I remember not liking it a lot (it was good obviously but not as good as Tolkien's other works). It is difficult to judge this as a book because it is more like a collection of notes. And I know Tolkien was not really good at arranging his notes. Christopher Tolkien did an amazing job bringing these to life. It was nice to see some of Tolkien's early versions of certain characters and stories but that's pretty much it. To understand this (and other books in this series), you should have read other major works of Tolkien in the first place. The History of Middle-Earth is for die-hard Tolkien fans who just want more of him. In short, it's a nice collection but it's all over the place and it becomes boring at certain times.
Puanım 3/5 (%63/100)
Bariz Moby Dick'den esinlenme olan bu kitabı da çocukken okumuştum. Ve yine bana zorla okuttukları için çok beğenmemiştim. Bir de tabii okuması da zor bir kitaptı bence. Zaten Moby Dick de çok sevmem orası ayrı konu. Gerçi bunu okuduğum zaman Moby Dick henüz okumamıştım diye hatırlıyorum. Hemingway'in yetenekli olduğu ortada ama bir Amerikan Kültürü ve Edebiyatı lisans/yüksek lisans öğrencisi olarak ben kendisinden çok haz etmiyorum. Yine de yani adam bu kitapla Pulitzer kazanmış, o yüzden saygı duymak lazım. Genel olarak okuması zor olsa da güzel bir kitaptır. O mavi kapağını hiç unutmam, kitaplıkta görür gibi oluyorum ara sıra.
Reader Follow Recommendations
Puanım 3/5 (%65/100)
Sevgili Begüm Albayrak ile Instagram'dan tanışıp kitaplar üzerine birkaç kere sohbet etmiştik. Kitabını ben şans eseri görmüştüm ve isminden dolayı (Asphodel Yunan mitolojisinde yeraltı dünyasının büyük bir kısmını kaplayan bölgedir) ilgimi çekmişti. Kendisi sağ olsun geçenlerde Yeryüzündeki Valhalla'yı yorumlamıştı. Ben de ilk fırsatta onun kitabını bitirdim. Kendisinin ilk romanı olmasına rağmen bence oldukça başarılıydı. Yer yer anlatım bozuklukları veya akışı etkileyen kısımlar olsa da çok normal bence. Onlar da yazdıkça düzelecek şeyler. Benden çok yüksek puan alamamasının tek sebebi kişisel zevklerden dolayı. Polisiye ve bilimkurgu türlerini karıştıran Asphodel'de Mory adlı yaratıklar oldukça ilgimi çekti. Fakat polisiye kısmının daha ağır bastığını gördüm ve ben bu türü çok sevmediğim için bazı yerlerde dikkatimin dağıldığını fark ettim. Bir diğer sebep ise kendimle eşleştirebileceğim bir karakter bulamamam. Karakterler ilgi çekici olsa da "bu işte tam ben" diyemediğim için onlara karşı biraz soğuktum. Lee yer yer de Raven bana yakın geldi o kadar. Bu kişisel ufak eleştirilerim dışında bence gayet güzel bir kitap olmuş ve yakında devam kitabı da gelecek. Bahsettiğim şeyleri seviyorsanız veya ben kadar umursamıyorsanız kitabı çok daha fazla seveceğinize eminim. Meslektaşım Begüm'e buradan başarılar diliyorum, yolun açık olsun! Türkiye'nin daha fazla fantastik, bilimkurgu ve polisiye yazarlarına ihtiyacı var.
3/5 Stars (%62/100)
Overall, it was good but not as good as the previous volumes. The main problem is the pacing. Soooo many things happen all at once in different places that it is difficult to follow the story. The pacing was much better in the animated series. There are also lots of differences between the series and the comics, especially about the relationship between Mark and Amber (and Atom Eve). D.A. Sinclair issue and Mars plot were also bit short. The pacing could have been better but it is still interesting enough for me to continue reading.
Puanım 4/5 (%76/100)
Genel olarak hoşuma gitti ama başkalarının da dediği gibi kısaltılmış hali bile yer yer zordu. Ama Tyson ve bu tarz kitap yazanları da anlıyorum çünkü o kadaaaaarr karışık ve uzun şeyleri ne kadar kısaltıp basitleştirebilirsin. Neil deGrasse Tyson zaten konuşmalarını yıllardır dinlediğim birisiydi ve bu kitabı da alalı baya oldu aslında. Üç Cisim Problemi dizisi öncesi okumak istiyordum ama vakit olmadı. Sonra ertelendi de ertelendi ama şu ana kısmetmiş. Zor deyip gözünüzü korkutmayayım çünkü birçok şey öğrendim ve bildiğim şeyleri de tazelemiş oldum. İlgi çekici bir şekilde anlatmayı başarmış bence Tyson. İlginiz varsa bu tür konulara bence sizin de ilginizi çekecektir.
Puanım 5/5 (%95/100)
Solo Leveling en sevdiğim manhwa olabilir o yüzden tabii ki taraflı olarak bakıyorum seriye. İlk kez 2021de okumuştum ve bayılmıştım. Geçenlerde animesi çıktı ve tam o sırada aslında tekrar seriyi baştan okudum. Animesi de güzeldi zaten. Şimdi webcomic hali de sonunda çıktığı için Türkçe olarak baştan başlamış oldum (light novel hali de çıktı ama ona henüz başlamadım). Bir de tabi 1 hafta önce Solo Leveling mobil ve PC oyunu çıktı. Yani içimiz dışımız Solo Leveling oldu diyebilirim ama ben bu durumdan gayet memnunum.
Seri Jinwoo adında bir avcıyı anlatıyor. Kendisi en güçsüz avcı olarak biliniyor fakat bir gün çok farklı bir zindana giriyor ve bütün hayatı değişiyor. Litrpg türüne de giren Solo Leveling böyle bir bilgisayar oyunu gibi adeta, zaten benim de çok sevme sebebim bu. Ama çizimler çok hoş, savaş sahneleri etkileyici, karakterler ilginç ve hikayeyi de ben oldukça beğeniyorum. Ben ilk cildi Varyant kapaklı olarak okudum ve Komikşeyler çok iyi iş çıkarmış. İlk cilt olarak çok hoş bir giriş var seriye ve devam ciltleri çıktığında da 3. kez okumaya devam edeceğim. Solo Leveling candır, karakterler bana bir yazar olarak ilham veriyor cidden.
Puanım 3/5 (%60/100)
Denizi konu aldığı ve bana Esrarlı Ada'yı hatırlattığı için başlamıştım ama Verne'ün diğer kitapları kadar eğlenmediğimi hatırlıyorum. Tabii ki yıllar önce okuduğum için bütün detayları hatırlamam mümkün değil ama o zamanlar benim için bir kitap eğlenceliyse güzeldi. Ve bu kitabın da diğer okuduğum macera (ve bilimkurgu) kitaplarına göre daha sıkıcı olduğunu hatırlıyorum. İlginçtir ki Goodreads'te bu Verne'ün en çok puan verilmiş ve aynı zamanda en çok da yarım bırakılmış kitabı. Yani genel olarak benzer yorumlar var kitap ile alakalı. Belki bir gün oturup yetişkin halimle okumayı denerim.
Puanım 4/5 (%77/100)
Alexandre Dumas çocukken en sevdiğim yazarlardandı. O zaman ilgimi daha çok çeken şeyler macera hikayeleri olduğu için (ki bu zaten daha sonra evrimleşip fantastik edebiyata dönüştü benim için) Dumas bana çok hitap ediyordu. Üç Silahşörler de Monte Kristo Kontu'ndan sonra en sevdiğim kitabı olabilir yazarın. Çocukken okuduğumda çok eğlendiğimi hatırlıyorum ve böyle kendimi şövalye gibi bir elimde ince bir kılıç diğer elimde de ufak bir tabanca ile hayal ederdim. Güzel günlerdi. Dumas'nın yeteneğine diyecek bir şey yok, dünyaca ünlü bir yazar zaten.
Puanım 3/5 (%65/100)
Bilimkurgunun öncülerinden olan Verne'ün yine bir başka sevdiğim romanıdır. Tabii bundan bilmem kaç yıl önce (2009 gibi) bilimkurgu nedir bilmediğim için bazı yerlerini çok iyi anlamadığımı hatırlıyorum. Yine de bana Define Adası'nı hatırlattığı için sevmiştim. Şimdi bir bilimkurgu okur ve yazarı ve aynı zamanda Amerikan Kültürü ve Edebiyatı okumuş birisi olarak okusam muhtemelen daha çok severdim. Esrarlı Ada yine bende çok ayrı bir edinmiş bir kitap, her ne kadar o zaman okuduğumda bayılmamış olsam da.
Puanım 4/5 (%74/100)
Uzun yıllar boyunca Robert Louis Stevenson benim için sadece Define Adası'ndan ibaretti. Tabii ki en ünlü eseri Dr. Jekyll ile Bay Hyde ile tanınıyor ama çocukken okuduğum Define Adası'nın bendeki yeri ayrıydı. 2008 gibi bir yılda okuduğumu tahmin ediyorum ve net hatırlamasam da çocukken birkaç kere okumuştum. Macera kitapları aşırı ilgimi çekiyordu ve okul için okumak zorunda olsam bile eğleniyordum. Sonra bu kitabı 2017'de İngilizce olarak okuyup üniversitede incelemiştim. O zaman o analizleri yaparken çocukken okuduğum şeyleri hatırlıyor olmak güzeldi. Define Adası da büyük ihtimal birçoğumuzun çocukken okuyup çok sevdiği bir kitap. En son okuyalı bile 6-7 yıl olmuş, şimdi yetişkin halimle tekrar baksam neler düşüneceğim acaba.
Puanım 3/5 (%58/100)
Roma tarihi başta olmak üzere bütün Dünya tarihinde çok önemli yer edinmiş Cicero ve Brutus'un mektuplarını okumak güzeldi. Asıl mektupların olduğu kısım çok uzun değildi. Sunuş ve kitabın sonundaki kısımlar çok ilgimi çekti. Zaten Hasan Ali Yücel serisindeki birçok kitapta böyle ek bilgiler yer alıyor. Tarih, siyaset, politika, ekonomi vb. konular çok ilgimi çekmediği için bayıldım diyemeyeceğim ama değerli bir kitap olduğu ortada ve birçok farklı şey öğrendiğimi de fark ettim. Bahsettiğim alanlara ilginiz varsa eminim ki kitap çok hoşunuza gidecektir. Sadece mektupları okuyup geçmeyin kitapta gerçekten çok yararlı ek bilgiler de var.
Brutus İle MektuplaşmalarMarcus Tullius Cicero · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202261 okunma
Puanım 4/5 (%73/100)
Yine çok uzun yıllar önce okumama rağmen iyi hatırladığım bir kitap. Aslında bu kitap evde uzun süredir duruyordu ama bir türlü sevememiştim (büyük ihtimal yaşımdan dolayı). Ama sonra Fareler ve İnsanlar'ı okuyup bayıldıktan sonra koşa koşa bunu okumuştum. Steinbeck'e alışmak lazımmış önce. Hala Fareler ve İnsanlar kadar beğenmemiş olsam da İnci de yine beni çok üzen ve derinden etkileyen kitaplardan birisidir. Yıllaaaar geçse de o güzel kapağını hatırlıyorum, kim bilir kime verdik bu kitabı.
3/5 Stars (%54/100)
We used this as our primary textbook in one of my master's classes. At first, I found it very very difficult to understand because you need to have a lot of background information about several things, especially feminist theory. However, as time passed, it became more manageable (I'm not saying I particularly enjoyed it but it was at least somewhat understandable). So, even though there are lots of nice essays, most of them are difficult to understand. Some have lots of unnecessary details and some are too short in my opinion. At the very least, I've learned a few things and I'll remember those only.
The Bloomsbury Handbook Of 21st-Century Feminist TheoryRobin Truth Goodman · Bloomsbury Academic · 20191 okunma
Puanım 2/5 (%44/100)
Benim için neredeyse 3 yıldız bir kitap ama genelini düşündüğümde eh işte dediğim için böyle bir puanlama yaptım. Dune garip bir seri. İlk kitap gerçekten ağır ama bitirdiğimde çok iyi olduğunu düşünmüştüm. Sonra 2 3 ve 4. kitap derken serinin gittikçe kötüleştiğini fark ettim. Hepsinde güzel yönler var ama ilk kitaptaki o büyü yok bence. 5. kitap şu ana kadar okuduklarımdan en kötüsüydü. Gerçekten Frank Herbert'e Dune kitabı lazım bir şeyler yaz diye zorla yazdırılmış bir kitap gibi hissettirdi. Başta Duncan falan görüp "bundan bir şeyler çıkabilir" diye düşünürken kendimi sürekli sıkılırken buldum. O yüzden böyle çook uzun sürede bölük pörçük bir şekilde bitirebildim. Sonu da çok aceleye gelmiş gibi hissettirdi (600 küsür sayfa kitap olmasına rağmen). 6. kitap da elimde var, bir ara okurum ama hiç acele edeceğimi sanmıyorum. Bir şeyi tadında bırakmak lazımmış gerçekten. Bence Dune 3 kitap olmalıydı ve filmler gibi Paul Atreides'in hikayesini anlatmalıydı (bunu 3 ve 4. kitapta çok güzel sahneler olmasına rağmen diyorum). 5 ve 6. kitaplar zaten birbirine bağlı gibi olduğu için diğerini de çok seveceğimi sanmıyorum. Dune Sapkınları benden pek geçer not alamadı maalesef.
