..bizlerin başlıca iki kusurundan biri yaşama sevincinden yoksun olmamızsa, ikincisi de doğa sevgisinden yoksun olmamızdır bence. Çoğumuz, küçük mutluluklara sıkı sıkı kapatırız benliğimizin kapılarını. Neşeli insanları sulu sayarız. Dertlenecek bir neden bulunmayınca bile, hep dertliyizdir genellikle. Doğanın güzelliğini görmeye de pek meraklı değilizdir.
..yeryüzünde bütün sınırların kalkmasından; bütün milletlerin, bütün soyların kaynaşmasından yana olduğum için, bu evlilikler hoşuma gidiyor. Beyaz soydan kişiler, kara ya da sarı ırktan kişilerle sürekli evlenip çocuk yapsalar, dünyanın en çirkin başbelâlarından biri olan ırkçılık ortadan yok oluverir, yeryüzünde bir tek soy, insan soyu kalırdı.
Ara sıra çılgınlaşma hakkı, insan haklarının en güzellerinden biridir bana sorarsanız. Bodrum’da kadınlar o çılgınlaşma hakkından yararlanabilirdi eskiden.
Bodrum’da sadece Bodrumlular otururdu eskiden ve onlar son derece güler yüzlü, hoşgörülü, terbiyeli insanlardı. Kısacık şortlu, sutyenli yabancı turist kızlar geçerken, Bodrumlu delikanlılar başlarını kaldırıp onlara bakmazlardı bile. Hırtlık yoktu, hırsızlık yoktu, “vukuat” yoktu, cinayet ise hiç yoktu.
Gençliğin mutluluğu, gençlerin kendileri dışında neredeyse herkesin inandığı koca bir yalandır.
Bizi derinden yaralayan olayları hiç anmamak, tümüyle unutmak, daha doğrusu unutmuş gibi davranmak zorundayız yaşamaya devam edebilmek için.
Çünkü insanların gözü vardır, bakarlar, ama görmezler.
Ne var ki, insan sevdiği şeylerden öyle kolay vazgeçemiyor.
Mina Urgan çok değerli akedemisyan yazar çevirmen
çok güzel bir kitap
ve çok güzel bir inceleme
Mina Urgan
Bir Dinozorun Anıları
My book world
@Nurselin80
·10 Mayıs 17:15
Belkide anılar oldukları gibi bırakılmalıdırBir Dinozorun Anıları' da Mina Urgan 'ın hayatını ve düşüncelerini okuyoruz. Hayat akar gider Biz farkına varmadan ve yaşanılan her şey anılarda kalır.
Anılarını yazan, özellikle Cumhuriyet dönemi ve öncesini anlatan yazarların kitaplarını ilgiyle okuyorum.
Çünkü o dönemler yaşandığı ve bitti. Öyle bir zaman gelecek ki bizim yaşadığımız dönemlerde bitecek. Belki bu dönemleri yazan kitaplar gelecek nesiller tarafından ilgi ile okunacak. Geçmiş, tarih ve insanların yaşantıları hakkında bilmedikleri çok şeyi tecrübe edecekler sayfalar arasında akan satırlarda.
Mina Urgan'nın hayatını, yaşadığı dönemi kıskanarak okudum. Hani derler ya eskiden her şey güzelmiş diye işte tam da bu noktadayım. Kaliteli eğitim, müzik, özgürce gezebilmek, çevresindeki insanların bilgi ile dolu olması ve öğrenilen bilgilerin güzelliği.
Evet yaşamları zor ve mücadelelerle dolu olsa da en güzelini yaşamışlar diyor insan.
Benim için bir nevi tarih kitabı geldi. Cumhuriyetin yıllarından bu zamana kadarki yaşanmışlıklara tanık olan birinden dinlemek çok keyifli güzel ve bilgi doluydu.
Kitap okurken, o dönemde yaşamış şairler, yazarlar, siyasetçiler, profesörler, Mustafa Kemal Atatürk'le olan anıları ve yaşanan siyasi olaylar hakkında değerli bilgiler sunuyor bizlere.
Mutlaka okuma listenize ekleyin.
Tarihini bilmeyen geleceğini bilemez.
Keyifli okumalar.
Farklı
Ben enternasyonalizme, yani sınırların ortadan kalkmasına, milletlerin tam anlamıyla kaynaşmasına inanan bir “dinozorum”…
Belkide anılar oldukları gibi bırakılmalıdır
…sonra "Öleceğimi sandım. Ama insan kolay kolay ölemiyor…”
çağımıza uymak zorundayız palavrasına da hiç mi hiç inanmıyorum. eğer yaşadığım çağın en yüce ideali köşeyi dönmekse; eğer yaşadığım çağ toplumsal adaletsizlik üstüne kuruluysa; eğer yaşadığım çağ inandığım her şeyi yadsıyorsa; eğer yaşadığım çağa bayağılık ve çirkinlik egemense, ben böyle bir çağa neden ayak uydurayım? tam tersine, başkaldırırım, direnirim böyle bir çağa karşı.
Sayfa 250
“Vatanseverlik, efendim, bir namussuzun son sığınağıdır. “Dr. Johnson
Gerçekten de bu namussuz heriflerin ya da karıların namussuzluğu arttıkça, vatanseverlikleri de o derece artar.
Sayfa 267Kitabı okudu