Corona mortis

Corona mortis
@minanna
Üniversite
128 reader point
Joined on July 2018
Bu yöntem gerçekten, kötü bir kişiyi topluma yararlı bir insan evladı yapabilecek mi? Asıl sorun bu bizce. İyilik kişinin içinden gelir 6655321. Kişi iyiliği seçebilmelidir. Kişiye seçme hakkı tanınmazsa, o kişiliğini yitirir.
Sayfa 74
Reklam
Empati, kendini başkasının yerine koymak değildir bence. Kendini asla başkasının yerine koyamayacağının farkında olmaktır. Ateşin düştüğü yeri yaktığını bilmektir, Herkesin hikayesinin özgün ve değerli olduğuna inanmaktır.
Sayfa 184
“Aşka inanmıyorum” der bazıları. Zaten aşkın da çok umrundaydı senin inanıp inanmaman. Pat diye geliverir öyle, destursuz, pervasız, cüretkâr.
Sayfa 113

Reader Follow Recommendations

See All
Barış dediğimiz şey insanların kavuşmak için çırpınıp bir türlü ulaşamadığı, hasretlik çekilen sevgili değil ki. İnsanlar gerçekte barışı istemediği için barış yoktur.
Sayfa 87
Binlerce yalnız var sevgili Binlerce yalnız, bizim gibi Binlerce yıldır binlerce yalnız..
Sayfa 141
Reklam
Yoruldum inan ki sormaktan seni Ortaya çık, yoksa geç kalacaksın
Sayfa 134
Ölümler gördüm bilekler zincirliyken Öfkenin başkaldıran cesaretinde
Sayfa 116
Sevgilim dünyayı kötüler sarmış Dert etme bunları... gidelim burdan
Sayfa 101
Şimdi ona aitti, sadece ona, fakat resmi olarak kaydedilirse belediye başkanı, devlet onu şu aptal defterlerden birine kaydederse o zaman bebeğinin bir parçası devlete ait olacaktı. O zaman devlet onu boyunduruğunda tutacak, onu çağıracak, ona emredecekti.
Sayfa 28
..Fakat doğa bizi yasalarındaki ahenge, uyuma öyle bir alıştırmıştır ki, onun görmeye alışık olduğumuz uyumundaki en ufak bir kayma bizi tiksindirir, korkutur; bu nedenle Yaradan’ın her hatası yanlış yaratılmış bu varlığa karşı -her ne kadar bir haksızlık ise de ne yazık ki çözümü yoktur- içimizde öfke uyandırır. Daha da kötüsü tiksintimizi onu özensiz yaratana değil, hiçbir suçu günahı olmayan eserine yöneltiriz: Sakat ve biçimsiz varlık yeterince sıkıntısı, derdi yokmuş gibi sağlıklı ve kusursuz varlıkların nahoş davranışlarına da katlanmak zorunda kalır.
Sayfa 23
Reklam
“Alışılmışlık”
Asıl şaşırtıcı olan, hayvana dönüşmüş bu yaratığın yumrukları yerken sesini çıkarmaması, kendini korumaya çalışmaması, yere devrilmiş ağır bir fıçı gibi bir o yana, bir bu yana, hafif hafif sallanmasıydı.
Sayfa 89
Kulaklarında rüzgârın uğultusu, çığlık atmakta zorlanarak koştu da koştu… Kahpe dünyanın, peşini bırakmayan zulmünden, kötülüğünden kaçıyordu.
Sayfa 88
Sözlerin anlamı ne denli güzel ve derin olursa olsun, çoğu zaman ne mutlu insanları etkiler, ne de mutsuzları. Bunların etkisini ancak konunun dışındakiler, kayıtsızlar hissedebilir. Çünkü mutluluğun ya da üzüntünün asıl anlatım gücü suskunluktadır. Aşık olanlar birbirlerini en çok sessiz kaldıklarında anlar. Mezar başında söylenen sıcak, coşkulu sözler yalnız yabancılar etkiler; bunlar ölenin karısı ile çocuklarına hem soğuk, hem de önemsiz gelir.
Sayfa 66
Biz insanların anlayıp başkalarını anlatmayı daha uzun süre sonra öğreneceğimiz; sanırım yalnızca müziğin yansıtma gücü bulabileceği, insan kederinin güzelliğiydi bu; hissedilmesi oldukça güç, incenin incesi bir güzellik!..
Sayfa 64
...içimde bir sonbahar acıyor; öyle acıyor öyle acıyor ki, acılar acısız kalıyor; mevsimler üstüme devriliyor kışlar kışsız kalıyor… Devrimler öksüz, kalemim safsız kalıyor. Bizi zaman yeniyor aşklarım aşksız kalıyor!
Sayfa 248
181 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.