İsmail

Sevilen bir kadın, bir erkeğin bütün acılarını dindirebilirdi.
Sayfa 501
Reklam
Hatırlamak ve tanımak kadar görmek de zaman işiydi besbelli. Onun da düğümü kaderde kilitliydi.
Sayfa 489
Onu düşününce içinde bir acının ucu büküldü.
Sayfa 469

Reader Follow Recommendations

See All
Canlı, hareketli bir ruh bazen hayatın sınırlarını aşar; tatmin edilemez olur, bu yüzden umutsuzluğa düşer. Bir an için hayata küser, bu hal hayatın sırlarını arayan ruhun sıkıntısıdır.
Sayfa 580
AŞK YORGUNU
Aşk onun için artık kızamığa, çiçeğe, sıtmaya tutulmak gibi bir şeydi; aklına gelince ürperiyordu.
Sayfa 483
Reklam
Ayrılık
İnsan böyle durumlarda ya kaderine boyun eğer ve bünyesi eski düzenini bulur ya da acının ağırlığı altında ezilir ve belki bir daha belini doğrultamaz.
Sayfa 468
Hatıralarım ağlıyor
-Meleğim, ağlama! -Hayır, bırak ağlayayım. Ben gelecek için değil geçmiş için ağlıyorum. Her şey gitti, uzaklaştı. Ağlayan ben değilim. Hatıralarım ağlıyor.
Sayfa 464
Duvak, portakal çiçekleri, aşk... Bunlar güzel ama para nerede? Ey aşkın meşru ve temiz mutluluğu! Demek seni de satın almak gerek.
Sayfa 404
Zamanı saatlerle, dakikalarla değil, güneşin doğup batmasıyla değil, sizinle ölçüyorum. 'Onu gördüm, görmedim, göreceğim, görmeyeceğim, gelecek, gelmeyecek... '
Sayfa 310
Kurnazlık bozuk para gibidir. Onunla büyük şeyler satın alınmaz. Bozuk para ile bir insan ancak birkaç saat yaşayabilir. Kurnazlıkla bir şeyi gizleyebilirsiniz, bir adamı aldatabilirsiniz ama onunla geniş bir ufka varamazsınız.
Sayfa 322
Reklam
Hep mi huzur için yola çıkar ıstıraba varırız?
Her kadınla erkeğin gizli amacı bu değil midir? Dostunda değişmez bir huzur, akışı bozulmayan bir ruh bulmak. Aşkın temeli budur ve bundan uzaklaştık mı ıstırap başlar.
Sayfa 250
Bakın kendinize, dedi. Gözleriniz parlıyor. Ne? Yaş da var içlerinde. Müziği ne kadar derinden duyuyorsunuz! Hayır müzik değil duyduğum, dedi. Bu duyduğum aşk.
Sayfa 248
Ne fena bu erkeklerin duygularından utanmaları. Sahte bir gurur. Zekalarından utansalar daha iyi ederler. Zeka daha çok aldanır.
Sayfa 247
Oysa güneşim olduğunu hayal ederdim hep
Gurur hayatın tuzudur derler; gururum nereye gitti? Ya ben yaşadığım hayatı anlayamadım ya da bu hayatın hiçbir değeri yoktu. Daha iyisini de bulamadım, göremedim, kimse de göstermedi. Sen bir gelip bir kayboluyordun, tıpkı parlak, hızlı bir kuyruklu yıldız gibi; bense her şeyi unutuyor, ağır ağır sönüyordum.
Sayfa 227
Hayat üzerine
Ho ho! Sen şairmişsin be! Evet, hayat konusunda şairim, çünkü hayat bir şiirdir.
Sayfa 220
784 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.