Ah o tatlı çocukluk çağım! Hayatımın yirmi beşinci yılında senin özlemini çekip hayıflanmak ve ölürken bir tek senin anınla keyiflenip seni minnetle anmak ne ahmakça!
Sayfa 13 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
“Dostoyevski bilindiği gibi kehanette bulunmaya çok meraklıydı. En sevdiği şey, Avrupa’da unutulmuş olan evrensel kardeşlik ülküsünü orada yeniden canlandırmanın Rusya’nın kaderinde yazılı olduğuna dair kehanette bulunmaktı. Nitekim Avrupalılar üzerinde itibar kazanan ilk Ruslardan biri Dostoyevski’nin ta kendisiydi. Peki, vaazları taraftar bulmuş muydu? Üzerinde biraz konuşuldu, hatta hayretle karşılandı ama çok geçmeden unutuldu. Avrupa’nın minnetle Rusya’dan aldığı ilk armağan Dostoyevski’nin “psikolojisi”, yani değişik türleriyle Raskolnikovları, Karamazovları ve Kirillovlarıyla yeraltı adamı oldu. Kaderin cilvesi, değil mi? Kaderin en sevdiği şey ölümlülerin idealleri ve kehanetleriyle alay etmektir - bunu da kaderin yüce bilgeliğinin açığa çıkışı olarak düşünmek gerekir.”
Reklam
Gül Yetiştiren Adama rahmet ve minnetle... (23.07.2022) İnsanın kendine ulaşma, kendini anlama (bilme) çabası, nasıl onun büyük cihadı sayılıyor ve bu cihadın nihayetine erişmek, değil fiiliyatta, nazarî olarak bile mümkün sayılmıyorsa, insanın mekân üzerindeki çabaları da, onu böyle nihayetsiz bir çabalama alanının ortasında bırakıyor. " s. 184
Sayfa 184 - İz Yayıncılık
Merhumun cenazesinin mezarlığa defnedilme vakti geldiğinde köylü gençlerden biri öne çıkıp şu konuşmayı yapmıştı; "Bizler köy tarlalarından, ormanlardan geldik. Seni son yolculuğuna uğurlamak üzere sıradan çelenkler, çiçekler getirmedik. Zira köylerimiz cenaze merasimine Suomi'mizde yetiştirdiğin bahçenden birer canlı çiçek olarak bizleri gönderdi. Huzur içinde yat milletimizin büyük bahçıvanı! Namuslu, bilgece emeğini minnetle anıyoruz. Sen gerçek bir halk hekimiydin: Yüz binlerce köylüyü tedavi ettin. Damarlarımıza taze, temiz kan verdin. Kaslarımızı ip gibi büktün. Vatana mükemmel nesiller kazandırdın ve bize çalışma sevincini tanıma fırsatı sağladın. Bu minnettar halk senin heykelini dikmek istiyor. Sen de bunu hak ediyorsun, ama senin en güzel heykelin bizleriz. Bizler yeni bir toplumun ürünüyüz, aynı zamanda bu yeni hayatın yaratıcısıyız. Kadın ve erkek yeni ve sağlıklı gençler olarak hepimiz bütün Fin aydınlarına, vatana ve kendi halkına nasıl hizmet edilmesi gerektiğini hatırlatan birer canlı anıt olacağız. Zaman geçtikçe senin adın tedavi ettiğin halkın zihninde ve kalbinde daha da parlayacaktır. Ne bir Caesar ne de bir Napoléon oldun. Başkalarına ait bir karış toprağı işgal etmedin, bir damla kan dökmedin ama vatana binlerce sağlıklı, güçlü, faydalı ve çalışkan eller kazandırdın. Milletin sağlığı için mücadele eden büyük kahramanın şanı sonsuza dek yücelsin! Seni saygıyla selamlıyoruz."
Sayfa 113Kitabı okudu
Kitapların Değeri
İyilikler insana, karşılığını verebileceğini sandığı sürece hoş gelir. Bu ölçüyü aştılar mı onları minnetle değil kinle karşılarız. Seneca aynı şeyi daha kuvvetle söyler: İnsan karşılık veremediğinden utandı mı karşılık verecek kimsesi olmasın ister.
Sayfa 211 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Keskin gene de içimi buran bir duyguydu bu. Bir altın ki ucu sipsivri çelik. Öyle bir zevk ki susuzluktan ölmek üzere olan bir adamın son gücüyle ulaştığı kuyunun ağulu olduğunu bile bile gene de suyundan doyasıya, minnetle içmesi gibi bir şey.
Sayfa 246Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.