Oblomov, tahammül edilmesi zor bir miskinlik hali ve sürekli gözü yatakta olan, uyumaktan başka bir şey düşünmeyen, ayakkabıları hizmetçisi tarafından giydirilen, yemekleri hazır önüne konulan, sosyal hayata karışmayan, kalbinde kötülük barındırmayan, temiz yürekli ve iyi niyetli, 30'lu yaşlarında, 300 kadar köylüyü çalıştıran, varlıklı ama varlığından ve bu varlığın yönetilmesinden dahi habersiz bir adamdır. Öyle bir miskinlik düşünün ki, günlerce yatağından çıkamıyor ve eli hiçbir işe gitmiyor. Benzersiz bir aşka tutulsa, ve bu aşk ondan hareket etmesini beklese dahi bu durumda bile alışkanlığından vazgeçmeyecek biri...
Dürüst akıllı ve iyi niyetli Alman arkadaşı Ştoltz, oblomovluk diye bahsettiği bu durumdan kurtarılması ve sosyal hayata girebilmesi adına Olga isimli genç ve güzel bir kızla tanıştırır günün birinde Oblomov'u. Ştoltz Olga'ya Oblomov'un her halinden bahsetmiştir dürüstçe, ancak Olga sevgiyle ve ilgiyle yaklaşır yine de Oblomov'a ve sık sık buluşurlar. Buluştukça da birbirlerine bağlanır, hatta aşık olurlar. Ancak sürekli görüştükleri parkta görünüp dedikodu edilmekten de endişe duydukları için artık bir şeyler yapması gerekmektedir Oblomov'un. Acaba Oblomov çok sevip bağlandığı Olga için fedakarlık yapıp oblomovluktan kurtulup bir adım atabilecek mi? Yoksa miskinliğine yenik düşüp Olga'yı kendinden mi soğutacak? Peki Olga aşkı için Oblomov'u olduğu gibi kabul edebilecek mi yoksa onu unutmak için başkasını mı seçecek? Keyifli okumalar diliyorum.