59 syf.
5/10 puan verdi
1889 senesinde Stockholm’de yapılmış Şarkiyatçılar Kongresi’ne delege olarak giden Ahmed Midhat efendi, sarayın himayelerinde gözlemlerini gerçekleştirir, ardından Paris’teki Dünya Sergisi’ne gider ve Avrupa’nın birçok şehrini yakından görme şansını bulur. Bu, Evliya Çelebi tarzında değil de, daha çok Osmanlı’yı temsil ve ülkeleri tahlil anlamında gerçekleşir. Kitap özetle ilgili dönemde Batı’nın Doğu’yu olduğundan çok daha hakir görmesi ama bir yandan şatafatına ağzı açık kalması, oryantalizm, oksidantalizm ve ötekileştirme kavramlarını anlatıyor. Findley, kitabın hemen başında Ahmed Midhat Efendi’nin, kendini Oryantalist veya şarkiyatçı olmaktansa müstagrip (batıcı) olarak tanımladığını ifade ediyor, Fransızcayı kusursuz kullanımı, kültür ve sanat konusunda Doğu’daki çağdaşlarının önünde oluşu sözlerinin lafta kalmadığını gösteriyor. Findley’in Ahmed Midhat için “Ahmed Midhat “Batılı olmayan” modern bir Osmanlı kültürü oluşturmayı çok istemişti.” ifadesi gerçekten ilginç, kafayı kuma sokmadan ilerlemeyi ilk sıraya koyan ama kültüründen de (miskinlik vb. değil) tamamen kopmadan bir medeniyetten bahsediliyor. 1908 öncesi dönemde, Batı ile Doğu’yu, “madde” ve “ruh”u dengeli şekilde birleştirmeye çalışan tek önemli Osmanlı düşünürü olarak tanımlanıyor Ahmed Midhat Efendi.
Ahmet Mithad Efendi Avrupa'da
Ahmet Mithad Efendi Avrupa'daCarter Vaughn Findley · Tarih Vakfı Yurt Yayınları · 19996 okunma
Sefalet ve zorluklar diğerlerinin hafızasını kötü etkiliyor olabilir. Geçmişle, çoğunlukla bir tür miskinlik halinde yüzleşirler. Ne yapacaklarını bilmeden, geçmişi garip bir gülümsemeyle başlarından savarlar. Sanki dedikodu ya da kulaktan dolma şeylermiş gibi, kendi tecrübelerine karşı ilgiden yoksundurlar...
Sayfa 41 - Jaguar Kitap | 20. Baskı: Mart 2022Kitabı okudu
Reklam
Kibir, başkalarını aşağı görme, yasadışı zevkleri satın al­mak için para kullanmakta açgözlülük, kusurlarını bulamadığı kimselere karşı kıskançlık ve dindarlara karşı iftira­cı homurdanmalar, yemekten oburca zevk alma, isteklerini kurarken benliğini saran küt, sevgisiz öfke, bütün varlığının içine çökmüş olduğu bedeni ve ruhi miskinlik. . Kitab-ı Mukaddes 'e göre yedi ölümcül günah
Sayfa 112
Aşk mı?.. Canın ışığı, varlığın mayası, hayatın desteği tek hikmet... Asli hedefi Allah...Aşk olmasaydı varlık olmazdı; ne kuşlar öter, ne de sular fısıldaşırdı. Allah'ın, en büyük Resulüne yakıştırdığı vasıf, Sevgilisi olmak... Nefs yalnız kendisini sevdiğine göre, aşkı aslî hedefine ve onun rızası etrafında mahluklarına yöneltmek, insanda insanı gerçekleştirir. Seven adamda kibir, benlik, âdilik, küçüklük, miskinlik, cansızlık barınamaz.
Sayfa 115Kitabı okudu
:D haykırdım Allah'ımm :D kamp kurma arkadaşım uzak dur :D
"Etrafımda bol bol bencillik, miskinlik, pespayelik ve sofuluk var. Erkek soyu bu kadar düşmüşken nereye kamp kuracağımı bilemiyorum."
MK yayınları, EpubKitabı okudu
İnsanlığımın üzerini kaplayan miskinlik ve alakasızlık kabuğu parçalanmak tehlikesindeydi.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.