Bu dalga nerede kırılacak ? Gittikçe kabarıyor öfkesi. Öyle kolay, öyle hafif bir cinayet değil bu kafasındaki; kendisine yenilecek. Bilirim onun öfke alametlerini, ta eskiden beri.
Yıllar, yüzyıllar geçip öyle bir zaman gelecek ki, Oceanus çözecek dünyanın zincirlerini,
yeryüzü yayılacak yayılabildiğince,
Tethys açacak yeni dünyaların kilitlerini,
Thule artık olmayacak dünyanın bir köşesi.
Diyeceğim odur ki, çocuk doğuranlardan daha mutludur hiç çocuk sahibi olmayanlar.
Çocuksuz yaşayanlar, anne baba olmanın insana mutluluk mu yoksa mutsuzluk mı getirdiğini bilmezler ve hiç tanımazlar birçok sıkıntıyı.
Ama evlerinde çocuk olanlar onları nasıl yetiştireceklerini, onlara ne imkanlar sağlayacaklarını düşünmekten sonu gelmez kaygılar içinde geçirirler zamanlarını.
Üstelik evlatları hayırlı mı değil mi bilemeden sarf ederler emeklerini.
Şimdi de, ölümlülerin başına gelebilecek en büyük kötülüğü anlatayım.
Birinin evladına mal mülk sağladığını, evladının da gelişip serpildiğini, örnek bir insan olduğunu varsayalım. Kahpe felek isterse, alır götürür onu birden Hades’in ülkesine.
Tanrıların bunca derdin üstüne insanlara çektirdiği bu acıdan sonra ne anlamı kalır çocuk doğurmanın ?
Bütün tanrılardan daha çok saydığım, ocağımın baş köşesine oturttuğum, destekçim Hekate adına yemin ediyorum. Kalbimi kıran hiç kimse cezasız kalmayacak.
Konuşmaya yücelik katar ölçülü sözler, ama insanlar için en doğrusu, ölçüyü eylemlerinde de tutturmalarıdır. Ölçülü olmayan davranıştan hiç kimseye hayır gelmez. Bir tanrı öfkelendi miydi herhangi bir aileye, ağır cezalar ödetir ona bedel olarak.
“Bizim kuşağımız büyük bir savaş görmedi, büyük bir buhran yaşamadı: ama bizim de bir savaşımız var. Büyük bir ruhani savaş bu. Kültüre karşı büyük bir devrim hazırlıyoruz. Büyük buhran bizim hayatlarımız. Biz ruhani bir buhran geçiriyoruz.”
“Biz tarihin ortanca çocuklarıyız. Bizi bir gün milyoner olacağımıza, film yıldızı, rock yıldızı olacağımıza inandıran televizyon programlarıyla büyüdük; ama bunların hiçbirini olamayacağız. Ve bu gerçek kafamıza ancak dank ediyor.”