sevgi, aşk ve kan
bileğimin uyuştuğu milatta öğrendim
doğru ve dikenli yolun durakları,
şanlı ve şöhretli dostlarım.
bilirim hoştur yıkanmak ilham dolu damarlarda
hangi jiletten pas, bıçaktan nefret doldu bilinmez
bakire susmaktan, konuşmaktan çekinmez fahişe
uçmakla mı mükellefti bu kuşlar
ötelerde bir soğuk mu var?
aşk mıydı senin ki
soğuk değil miyim yoksa
geçmiş duraklar kadar
mahzunun isyanı yazılmaz, parlar şeytanın zehirli kelamı
güneş açmaz yaralarıma, yıkanmaz kanlı gömlek
susturamam, anlatır kan, sızı ve ağrı
düşen taşları ve kırılan dalları
titrek el, birleşen dudaklar, sıcak ten ve ıslak göz
sarp yokuşlu zirveler ve uçlardaki naralar aşıkların.
yazılmaz destanlardan, kahreden mucizelerden
çınlar kulaklar sen, ben ve kopmuş kıyametten