"Yaralı kadınları sevin diyen şairin eline,
Verin iki yara kabuğu ,
Otursun sevsin..
Sevmeyin yaralı kadınları...
Becerebiliyor musunuz..
Veya hitap ediyor mu yürekçeniz yüreğine..
Kadın,
Yarasını seviyorken,
Yeni bir yara
armağan edip
gidiyorsunuz ..
Döke saça seviyorsunuz ,
Duygularının
kırılmamış
kemiklerini de kırıyorsunuz..
Hem senden
tonlarca duygunu istemiyor ki...
Yürek yara bere içinde ,
Kendi derdine düşmüş ..
İçerde çığlık çığlığa bir kız çocuğu ..
Dizleri dermansız ,
O'na diz ol ,
Merhamet Çınarı ol ,
Huzur Sokağı ol ,
Omuzunu şefkat yastığı yap
dinlendir
göz kapaklarını
babası gibi...
O konuşsun,
Döksün içini..
Dinle..
Sus ve dinle ,
Bırak çok konuşsun ,
Kurban ol çenesine
Ama
Sevme..
Sevdiğini söyleme
Çok seviyorsan ,
Aşkından deliye dönüyorsan ,
Ona bir iyilik yap..
Yakından şefkatini ver ,
Altı kısık cümlelerle uzaktan sev..
Şunu da aklından çıkarma ;
Bütün yaralı kuşlar
bir gün uçarlar..
Sevme...."