Nurullah Benli
Nurullah Benli
@mnbenli
Doktora Öğrencisi
Yüksek Lisans
24 reader point
Joined on April 2021
Okuma Hedefleri
Aslında Hepimiz Ne Kadar da Aynıyız
Grift bir varlık olarak yaratıldığımız gerçeğinin yanında aslında ne kadar da birbirimize benzeyen yönlerimiz var. Tarih boyunca ne kadar da aynı hatalar yapılmış, ve aynı doğruları yapanlar başarılı olmuş. Bırakalım tarihi, aynı dönemde yaşayan insanlar bile birbirinden habersiz bir şekilde aslında ilişkilerinde nasıl da hep aynı hataları
Kitabın başlığı her ne kadar kitabın Filistin meselesinin tarihi, siyasi geçmişini, müslümanların bu konudaki mücadelelerini ele alan bir eser olduğu izlenimini uyandırsa da aslında büyük üstad En-Nedvî eserde Arapların ve dolayısıyla da müslümanların 6 gün savaşlarında İsrail'e karşı uğradıkları hezimetin sebeplerini —güncel, geçici, konjonktürel değil müslümanların karakterindeki, ahlakındaki, tembelliğindeki, aşırı kaderciliğindeki, ihmalciliğindeki, dünyaya düşkünlüğündeki, vizyonsuzluğundaki, ciddiyetsizliğindeki— ele alarak ve bunlara yine geniş bir perspektiften uzun vadeli çözüm önerileri sunuyor. Müslümanlar olarak meselelerimizi derinlemesine ele almadaki başarısızlığımız göz önüne alındığında eserin kıyneti daha da iyi anlaşılır. Öyle derinlemesine ki kimi yerlerde İslamın eşyayı ve dünyayı algılayış felsefesi, siyonizmin tarihi karakteri, arapların tarihi karakteri gibi konulara değinildiğini görüyorsunuz. Okuyucusuna gerek bilgi gerek ufuk gerek fikir anlamında çok şey katacak değerli ve kolay okunacak bir eser.
Son not olarak kitapta kimi yerlerde Araplar ile İslam arasında sanki ikisinin kaderi ortakmışçasına çok sıkı bir bağ kurulduğunu gördüm, açıkçası bunu tam kavrayamadığımı da belirtmeliyim. Bu belki de benim eksikliğimdir bilemiyorum.
Fetöcülerin Efendimiz aleyhisselam'ın "La ilahe illallah" diyenlerin cennete gireceklerini ifade ettiği hadis-i şerifini bağlamından kopararak Peygamberimiz'e inanmayanların da cennete girebileceklerini ima ettikleri siyer kitabıdır. O zamanlar masum bir cemaat rolünü oynarken ve yazarın onlardan olduğunu bilmediğimiz dönemde kitabı okurken bu imayı fark etmiş ve yazarını araştırdığımda bunlardan olduğunu görmüştüm. Malum dinlerarası diyalog teranesini güdüyorlardı o dönemde de.
Reader Follow Recommendations
Bu kitabın incelemesini daha ayrıntılı yapacağım vaktim olduğunda ancak buraya kitabı okusam mı okumasam mı diye bakan arladaşlar için söylüyorum, lütfen okuyun. Bu sadece kendinize değil ailenize, çevrenize yakınlarınıza da yapabileceğiniz en büyük iyiliklerden biri olur. Çünkü burada aslında her şeyiyle bizi kuşatmış olan bir sistemi tanıyorsunuz. Ve Teoman Duralı gibi bir yazar sayesinde bu sistemin temellerini en temel kaynaklardan öğreniyorsunuz. Bu kadar geniş bir dil yelpazesinden faydalanarak hazırlanmış, yüzde yüz bizim milletimize ait bir yazar tarafından, özgün bir bakışla ve fikir çilesiyle yazılmış kaç tane daha eser bulabilirsiniz. Liselerde, değilse üniversitelerde, insanımızın kendini tanıması için gafletten azat olması için okutulması gereken bir eser. Bir devdir Teoman Duralı Hoca, kıymetiniz bilemediğimiz.
Kitapta gerçekten güzel bilgiler var. Ancak sistematik maalesef çok kötü. Yani bir başlık altında o başlıkla ilgili olmayan şeyler çıkıyor bir anda karşınıza. Bu ne alaka burada diyorsunuz. Yine o kadar çok tekrar var ki. Bu tekrarlar çıkarılsa kitap 200 değil 120 sayfa falan olur zannediyorum. Bir de felsefi derinlik bulamadım. Yani bu örftendir denen bazı şeyler var ki günümüzde artık değişmiş ve bu değişimi yazar kendince ahlakın yozlaşması olarak ifade ediyor ama bunu ne dini ne akli bir delile dayandırmıyor. "Modern toplumda" deniyor ancak modernizmin ortaya çıkardığı spesifik zorluklara dair özgün bir yaklaşım ve çözüm önerilerini de çok istisnai şekilde buluyorsunuz.
