“Spinoza 17. yüzyılda yaşamış büyük bir modern çağ filozofudur ve onun hareket noktası, esas olarak, kendisiyle aynı dönemde yani çağdaş felsefesinin başlangıçlarında yer alan Descartes’ın sistemidir.”
Avrupa medeniyeti
Avrupalı için iyi olan şey,bir Afrikalı yahut Latin Amerikalı için neden iyi olmasın ? Sadece Avrupalılar için iyi olan bir şey, ne kadar evrensel olabilir ki ? Kişisel Yorumum; Avrupalılar kendi içinde bulunduğu durumu tüm dünyaya mâl etmeye çalışmışlardır.Ortaçağ Avrupası karanlık dönemi yaşarken,İslam dünyası "Altın Çağ" dönemini yaşamakta idi.Avrupa, kendi içine düştükleri durumu palyatifleştirmek için (üzerini örtmek için) sanki bütün dünya da karanlık çağ yaşıyormuş gibi Aydınlanmanın getirdiği normları dünyaya kabul ettirmeye çalışmışlardır.Paragrafın buna dikkat çektiğini düşünüyorum.
Sayfa 127 - İnsan YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Batıyı anlayalım.
Bugünkü sınaî ve teknolojik gelişme, "sömürü" ve "dejenerasyon" olmadan mümkün müydü?
Sayfa 277Kitabı okudu
Yüzü ahirete dönük olarak yaşaması gereken bizler, istikametimizi şaşırdığımız anda kalbimiz de algılarımız da bulanıyor.
Sayfa 249Kitabı okudu
Akaid ve dinler tarihine bayılırım. yahudilerde tıpkı hristiyanlar gibi içlerinde bölünmüş hatta parçalara ayrılmışlar. Hepsinin Allah, kitap, melek, peygamber inancı -kendi içlerinde- bile farklı.
İslam ve Modern Çağ - Cilt 2
İslam ve Modern Çağ - Cilt 2
Reklam
Tolkien Latince, Fransızca, Almanca, Yunanca Orta İngilizce, Eski İngilizce, Eski Norveççe, Gotça, modern ve Orta Çağ Galcesi, Fince, İspanyolca, İtalyanca biliyordu. Ayrıca Rusça, İsveççe, Danca, Norveççe, Hollandaca ve Lombardiyacası (O da her ne ise) da fena değildi. Tolkien var olan dillerden sıkıldığında yeni diller icat etti; tam sayı vermek gerekirse alfabeleriyle birlikte on dört dil.
İmam el-Gazzâli, gerçek ilmin, insana kendini ve Rabbini öğreten ve onu Allah'a kavuşacağı gerçeğinin sevk ettiği arzu ve korkuyla donatan ilim olduğunu söyler ve bu ilmin, kişide kör bir “güven duygusu" ve kibir yerine, Allah korkusu ve tevazu hasıl edeceğini vurgular.
Sayfa 164Kitabı okudu
anıtkabirin yapılacağı yerin seçilme sürecinde yaşananlara dair..
Anıtkabir inşaatı 1943'te başladı ve 10 yıl sürdü. Ankara caddelerinde gerçekleştirilen ve bir önceki bölümde ayrıntılı bir şekilde anlatılan törenin ardından Anıtkabir 10 Kasım 1953'te resmi olarak açıldı. Ancak, herhangi bir inşaatın başlayabilmesi için önce müsait bir yere ve uygun bir tasarıma ihtiyaç vardı. Anıtkabir için yer
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.