Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
656 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
TİMŞEL
“Hep bu kitabı yazmak istedim, bu kitabı yazabilmek için çalıştım, bu kitabı yazabilmek için dua ettim.”
John Steinbeck
John Steinbeck
Bu kitabı ablam hediye etti ve hayatımda yaşadığım en büyük aydınlanmalardan birinin sebebi oldu. Anatomik olarak kitaba baktığımda atmosfer olarak 18.yy sonu ve 19.yy başı Amerika tarihi seçilmiş. Kızılderililerle savaşılan zamanlardan 1. Dünya Savaşına kadar uzanıyor hikaye. Amerikaya göçen ailelerin Salinas Vadisin'de kurdukları her biri birbirinden farklı hayatlar ve bu hayatların ustaca birleştirilmesi ile ortaya böyle harika bir roman çıkmış. Ayrıca Steinbeck'ten otobiyografik izler de taşıyor. Kitapta konu olarak iyi karakterin ailesi ile yaşadığı çekişmeler, kötü karaktere aşık olması sonucu başına gelenler ve çocuklarının, hamurlarındaki kötü duygulara karşı gelmek için yaşadıkları bunalımlar çok akıcı bir şekilde anlatılmış. Eleştirmenler modern bir "Habil ile Kabil hikayesi" olarak adlandırmışlar. Kitabın bir bölümünde Habil ile Kabil hikayesi yani iyi ile kötünün en kadim hikayesi derinlemesine parçalanıp analiz edilerek, insanlığın en büyük çekişmelerinden birine ışık tutmuş ki aydınlanmayı yaşadığım nokta da burası oldu zaten. Tanrının Kabil'in hediyesini kabul etmemesi ile kabil'in "reddedilmiş çocuk" konumuna gelmesi günümüz psikanalizi açısından bakıldığında Kabil'in davranışlarını açıklamada aşırı uyumluydu. Başımı kaldırdığımda uzun bir süre odamın tavanını izleyip dış dünyaya geçmek istemediğim ve uzun zamandır bu duyguya hasret kaldığımı farkettiğim bir kitap oldu benim için.
Cennetin Doğusu
Cennetin DoğusuJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 20176,3bin okunma
576 syf.
10/10 puan verdi
·
13 günde okudu
"Louis-Ferdinand Céline'in kaleme aldığı, modern edebiyatın en etkileyici eserlerinden biri olarak kabul edilir. Bu roman, birinci dünya savaşı sırasında yaşananları, savaşın insan ruhu üzerindeki yıkıcı etkilerini ve toplumsal çürümeyi keskin ve acımasız bir dille anlatır. Roman, ana karakteri Ferdinand Bardamu'nun gözünden dünyayı keşfetmesini izler. Bardamu, savaş alanlarından Afrika'nın koloni topraklarına, Amerika'nın büyük şehirlerinden Fransa'nın kenar mahallelerine uzanan bir yolculuğa çıkar. Céline, bu yolculuğu, insanın karanlık yanlarını ve çelişkilerini gözler önüne sermek için bir araç olarak kullanır. Céline'in yazım tarzı, oldukça özgün ve sarsıcıdır. Dilin sınırlarını zorlayan bir anlatımla, okuru hem rahatsız eder hem de düşündürür. Romanın dili, argo ve yer yer küfürlü bir üsluba sahiptir, bu da Céline'in tabu olarak görülen konuları ele alış biçimini yansıtır. "Gecenin Sonuna Yolculuk", bireyin içsel çatışmalarını ve toplumun yozlaşmasını detaylı bir şekilde ele alırken, aynı zamanda varoluşsal sorgulamaları da beraberinde getirir. Céline, okuru sarsan ve zaman zaman umutsuzluğa sürükleyen bir atmosfer yaratmayı başarır. Eser, savaşın insan üzerindeki travmatik etkilerini ve hayatın anlamı üzerine derinlemesine bir bakış sunar. Kısacası, "Gecenin Sonuna Yolculuk", hem edebi bir başyapıt hem de insan doğasının karanlık yönlerine dair cesur bir keşiftir. Céline'in bu eseri, onun edebiyat dünyasındaki tartışmalı figür olmasına rağmen, edebi anlamda büyük bir değer taşır ve okuyuculara unutulmaz bir deneyim sunar.
Gecenin Sonuna Yolculuk
Gecenin Sonuna YolculukLouis Ferdinand Celine · Yapı Kredi Yayınları · 20184,060 okunma
Reklam
268 syf.
·
Puan vermedi
Ziya Selçuk, çoğumuzun hayatında bir eski Milli Eğitim Bakanı olarak yer etmiş popüler bir figür. Bakan olduğu dönemdeki yenikçi, güler yüzlü, uzlaşmacı yaklaşımıyla hatırlarda kalmıştı. Şimdi onun başka bir yönüyle, yazarlığıyla tanıyoruz. Benim okuduğum ikinci kitabı oldu. Yine beğenerek ve severek okudum. Normalde de yazarın iki kitabı bulunmaktadır. İki kitabını da okumuş oldum.   Bölünmüş Dünya, okura dünyada hakim olan algıları, inanışları ve insanın bunların içinde kendine nasıl bir yer bulduğunu veya bulmaya çalıştığını anlatıyor. Zıtlıkları kabullenebiliyor muyuz, her şeyi kendi suretinde görebiliyor muyuz yoksa kafamızdaki kemikleşmiş algılarla mı hayatı yaşıyoruz? Değişime ne kadar açığız, değişimi ne olarak görüyoruz? Tüm bu ve buna benzer sorular, Ziya Selçuk’un akıcı kaleminden biz okurların düşünce dünyasına ulaşmayı hedefliyor.  Bölünmüş Dünya, ne olursa olsun umudunu kaybetmeyen, değişimi ve kendini yolundan gitmeyi kabul eden insanlar için bilim, sanat, felsefeden feyz alarak  hayat ve modern çağ hakkında, yalın ve içten cümlelerle biz okurlarını şartlar ne olursa olsun düş kurmaya çağırıyor.  Güzel düşler kurmak dileğiyle :)
Bölünmüş Dünya
Bölünmüş DünyaZiya Selçuk · Epsilon Yayınevi · 202346 okunma
Endişe Çağı...
Eğer günlük gazeteleri takip ediyorsanız, çağımızın bir "endişe" çağı olduğuna sizi daha fazla ikna etmenin gerekli olduğunu sanmıyorum. Otuz beş yıla sığdırılmış iki dünya savaşı, ekonomik krizler ve durgunluklar, faşizmin patlaması ve sonu gelmeyen çatışmaların yanına eklenen modern dünyanın soğuk savaşları. Eşikte bekletilen atom bombalarının konuşturulacağı bir Üçüncü Dünya Savaşı'nın sinyalleri... Herhangi bir gazetede her gün görebileceğimiz bu gerçekler, bize öncelikle, kurduğumuz medeniyetin temelden sarsılmakta olduğunu kanıtlıyor.
Sayfa 35 - Kuraldışı Yayıncılık, İstanbul 1997Kitabı okuyor
Yahudiler serbestçe yazmak imkanını elde ettikleri andan itibaren sizin fikir yapınız yıkılmak tehlikesindedir. Alman romantizmi idealizmi yaratarak Katolikliği ihya etmişti. Heine adında Düsseldorflu bir küçük Yahudi çıktı, kurnaz ve neşeli eecbezesini romantikler, idealistler ve Katoliklerle alay etmek yolunda kullandı. İnsanlar politika, ahlak,
Reklam
Yaşar Kemal yirminci yüzyılın ortalarından yirmi birinci yü z­ yılın ikinci on yılına kadar dünya edebiyatının büyük ustala­ rından biridir. O, Doğu ve Batı medeniyetlerinin binlerce yıllık temellerine katkıda bulunmuş olan kültürel "tortu"nun (Yaşar Kemal'in kullanmayı sevdiği bir metafor) zengin olduğu modern Türkiye'de kültürel bir güçtür. 201 2'nin baharında, arkeolojik kayıtlara göre bilinen en eski yerleşim yeri Türkiye'nin güney­ doğusundaki Göbekli Tepe'de1 keşfedildi. Ondan önce de, başka bir Türk ören yeri olan Çatalhöyük, Tevrat'ta bahsi geçen Eriha ile birlikte bilinen en eski yerleşim yeri olarak tescil edilmişti. Yaşar Kemal'in ülkesi, her zaman bir medeniyetler kavşağı olmuş ve olmaya devam etmektedir ve Yaşar Kemal yazdığı kırktan fa zla cilt oluşturan romanlarında, hikayelerinde, röportajlarında ve etnografya yazılarında bu kültürel hazineden, hem somut olarak hem sembolik olarak istif a de eder. Bu yerel kültürel gerçekler tek başına, tepeden tırnağa kendi kişisel mekanıyla dolu olan bir yazara ilgi duymamızı sağlar,
Sayfa 40 - YKY yayınları subat 2017Kitabı okuyor
72 syf.
·
Puan vermedi
71 sf. #tereddüt /29/ @yazaremretimur
emre timur
emre timur
@emretimurokurlari
Şaban Alıyev
Şaban Alıyev
Burcu İşık
Burcu İşık
"Dünya üzerinde yaşayan her canlı varlık sorunsalı ile ister istemez tanışmıştır, bunun farkında olarak veyahut olmayarak ya da bu duruma farklı isimler vererek. Peki gerçekten nedir bu varlık meselesi? Varoluşçuluk varlığı seçimler ve tercihler
Tereddüt
TereddütEmre Timur · Az Kitap · 202341 okunma
Birinci Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkmış Alman devrimci hareketinin yenilgisi yeterince kavranmadığı sürece, bunu takip eden Nazizmi anlamak mümkün değildir. 1930'larda Avrupa'yı kasıp kavurmuş olan Nazi barbarlığı, yenilgiye uğramış devrimin yıkıntıları arasından doğmuştur. Buchenwald ve Auschwitz'e giden yol, 1919 ve 1920 yıllarında Berlin ve Bremen'de, Saksonya ve Ruhr'da, Bavyera ve Thuringia'da, hak- kında çok az şey bilinen çarpışmalarla başlamıştır. Nazilerin simgesi olan gamalı haç, modern tarihe, ilk kez, bu çatışmalar sırasında karşı-devrimci askerlerin giysilerindeki amblem olarak girmiştir.
(Astrolog olmayanların yanı sıra) çok sayıda modern astroloğun da astrolojik önermelerin istatistiksel çalışmalarını sürdürmelerine rağmen, her şeyi açıklayabilmek için istatistiksel yaklaşımı kullanamayacağımızı artık anlamamız gerekiyor; çünkü deneyimin bir çok alanı ve yaşamdaki bir çok nitelik bu tür bir çalışmaya uygun değildir. Hatta,
Reklam
İlk gerçek uygarlık MÖ 3500 yıllarında Sümerlerle, Dicle ve Fırat nehirlerinin arasında uzanan topraklarda, günümüzün Irak'ında ortaya çıktı. Bunu yüzyılı biraz aşkın bir süre sonra Mısır'daki farklı bir oluşum takip etti. Alışılageldik tarih anlatısı, Sümerliler ile Mısırlıları uygarlığın öncüsü olarak görür ve ikisi birlikte bir tür Özel Gelişim Bölgesine sıkışıp kalmıştır. Mezopotamya'yı tüm büyük insani gelişimlerin kaynağı olarak görmek, modern Batı kültürünün kökleri buraya uzandığından, geleneksel tarihçilerin işine gelmiştir. Ne var ki, yakın zaman önce ilk Mısırlıların aslında Sahra Çölü'nün orta bölgelerinden gelmiş Afrikalılar olduğunu keşfettik. Bu bölgedeki Afrikalıların çoğu, yaşadıkları verimli ıtopraklar MÖ 4000 civarında çoraklaşmaya başlayınca Mısır'a göç etti. Diğerleri de güneye yönelerek Batı Afrika'nın ormanlarına yerleşti; bu durum, iki bölgede neden pek çok benzer geleneğin olduğunu açıklıyor. Krallık düşüncesi geleneksel olarak Mısır'a atfedilir ama aslında bu Afrika'dan çıkmıştır: Arkeologlar, henüz firavunlar ortada yokken, modern Sudan'daki Nubiya Devleti'nin birbirinin halefi olan on iki kral tarafından yönetildiğini keşfetmiştir.
Dünya Sağlık Örgütü Amerika, İngiltere, Japonya, Güney Kore gibi endüstrileşmiş modern ülkelerde salgın hâlinde bir uyku eksikliği sorunu olduğunu belirtiyor. Uyku azlığı ve buna bağlı hastalıkların roket hızıyla yükseldiğini bildiğimiz bu ülkelerle en azından bu alanda yarışmak istemeyiz. Aslında bizler gece ve karanlık ikilisinin avantajını tam anlamıyla kullanabilmek için uyuyoruz. Karanlıkta bizler için büyük menfaatler vardır. Hiçbir yere yetişemeyen, meşgul modern insanların düşündüğünün aksine, uyku bir zaman kaybı değil, kârdır.
Dünya benim için keşfetmeyi arzuladığım bir gizemken, onun için kendi hayalleriyle doldurmak istediği bir boşluktu.
Sayfa 27 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
176 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
Buruk Ayrılık Osuma Dazai'den başka kitaplarda okuduğum için beklentim biraz yüksekti Buruk Ayrılık kitabında. Yüz sayfalık kısa bir kitap olduğu için hemen bitiyor zaten. Bir Çinli ve bir Japon iki tıp öğrencisi gencin arkadaşlıklarını, Çin ve Japon siyaseti hakkında düşüncelerini geniş kapsamlı bir şekilde anlatıyor. Modern Tıp Eğitimi almak için Japonya'ya gelen Zu Cucin ve arkadaşı Takaşi Tanaka ile hocaları Fucino arasında geçen dostluğu ve yoldaşlığı, Rus-japon savaşını en ince ayrıntılarına kadar anlatılıyor. Edebiyat ile ilgili derin anlatımlarda mevcut. Keyifli okumalar. Gereksiz şeyler,kimsenin bilmediği yerlere atılır. Tek bir büyük tepsiye sahip olmaktansa,bir sürü küçük tepsiyi üst üste dizmeyi bil. Edebiyat olmasa yaşadığımız dünya boşluklarla kaplanır.Edebiyat,doğasıyla,o tekinsiz boşluğu bir akarsu inceliğinde doldurur. #burukayrılık#osamudazai#selyayincilik#okudumbitti#okudum#okumakgüzeldir#okumakiyileştirir#okumakgüzeldir#okumagünlüğü#kitapyurdu#kütüphanem#yazar#kitapvekahve#bookstagramitalia#booksandcoffee#keşfetteöneçıkar#keşfetteyiz#izmirkitap#tavsiyekitap#önerikitap#inceleme#alıntı#kitaplardanalıntılar#kitaplarvesözleri#booklover#bookstagrammer
Buruk Ayrılık
Buruk AyrılıkOsamu Dazai · Japon Yayınları · 2021206 okunma
Modern dünyanın ikircikliği !
Müzeler artık hiçbir şey eklenemezmiş gibi duran yapıtlarla dolu…
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.