"Tanrı'nın en iyi şekilde yetiştirmeleri için ihsan ettiği masum ve çaresiz yaratıktım. İstikbaldeki mutluluğum ya da sefaletim tamamen onlara, bana olan mesuliyetlerini nasıl yerine getireceklerine bağlıydı."
"Her şey annemin arzuları, rahatı düşünülerek yapılıyordu. Bahçıvanların güzel bir egzotik bitkiyi sert rüzgarlardan koruması gibi, babam da onu korumaya, annemin yumuşak ve iyiliksever zihninde hoş duygular uyandıracak her şeyle onu sarmalamaya çalışırdı."
"Belki geçmiş yıllarda sevdiği birinin kıymetsizliğini geç keşfetmiş olmanın acısını çekmişti. Bu yüzden, önceden sınanmış bir kişiliğe daha fazla kıymet verme eğilimindeydi."
"Aynı fikirdeyim dedi yabancı, tamamlanmamış,yarım kalmış yaratıklarız. Bizden daha akıllı, daha iyi, daha candan biri -dostların öyle olması gerek- zayıf ve kusurlu tabiatımızı mükemmelleştirmek için yardım sunmadığı müddetçe öyle kalıyoruz."
"Artık daha çok düşünüyorum, hayallerim daha geniş, daha muhteşem, ama bu hayallerin ayrıştırılması gerekiyor. Romantik olduğumu düşünüp beni hor görmeyecek kadar sağduyulu, zihnimi düzenlemeye gayret edecek kadar beni seven bir dosta ihtiyacım var. "
"Kolomb'un yumurtası deyimi, ortaya konduktan sonra basit ve kolay görünen bir icadı anlatmak için kullanılır. Rivayete göre Kolomb, kendisine Amerika'nın keşfinin kaçınılmaz olduğunu, büyük bir başarı sayılamayacağını söyleyenlere ders vermek için, bir yumurta getirmiş ve onlardan bu yumurtayı diklemesine masaya yerleştirmelerini istemiş. Bütün denemeler boşa çıktıktan sonra Kolomb, yumurtanın ucunu kırıp düzleştirerek, düşmeden kalmasını sağlamış. "