Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sizin gibi yaratıkların hayatta en değer verdiği mülkün zenginliklerle birleşmiş köklü ve lekesiz bir soy olduğunu öğrendim. Bir insana bu meziyetlerin birinden ötürü saygı duyulabilirdi, ama ikisi de yoksa, çok nadir örnekler haricinde, seçilmiş azınlığın kesesini doldurmak için varını yoğunu harcamaya mahkum bir serseri ve köle olarak görülüyordu! Peki ben neydim?
Bir insanın başka bir insanı nasıl öldürebildiğini, hatta neden yasalara ve hükümetlere ihtiyaç olduğunu uzun bir süre anlayamadım; ama kötülüklerin ve dökülen kanların ayrıntılarını işitince, nefret ve tiksintiyle doldum.
Reklam
İnsan gerçekten de hem bu kadar güçlü , bu kadar erdemli ve muhteşem hem de bu kadar habis ve alçak mıydı gerçekten? Kimi zaman kötülük timsali gibi görünürken kimi zaman da soylu ve tanrısal diye tasavvur edilebilecek her şeyin cisimleşmiş hali gibiydi.
“Hayatta kalanların görev aşırı keder görünümüyle hayatta kalanların mutsuzluğunu çoğaltmaktan sakınmak değil midir?”
Sayfa 110
Her gün gördüğümüz, varlığını varlığımızın parçası bellediğimiz birinin ebediyen çekip gittiğine zihnin ikna olması çok zaman alıyor…
Reklam
Kimseye bağlı olmadığım gibi, kimseyle ilgim de yoktu. ‘Çıkış yolum serbestti’ ve ölümüme yas tutacak kimsem yoktu. Görünümüm iğrenç, cüssem devasaydı. Neydi bunların anlamı? Ben kimdim? Ben neydim? Nereden gelmiştim? Kaderim neydi? Bu sorular zihnimi sık sık bulandırıyor, bense yanıtlarını bulamıyordum.
Âdem’in yaratıcısına yakarışını anımsıyordum. Peki, benim yaratıcım neredeydi? Beni terk etmişti ve buruk yüreğimle ben de onu lanetliyordum.
İnsanlardan köşe bucak kaçıyordum. Sevinç ve mutluluğa dair tüm sesler bana eziyet gibi geliyordu. Tek tesellim yalnızlıktı; derin, kapkaranlık, ölüm gibi bir yalnızlık.
“Lanet olası, lanet olası yaratıcı! Niçin yaşıyordum? Niçin öylesine düşüncesizce verdiğin varlık kıvılcımını o anda söndüremedim?”
Reklam
Artık güneşi, yıldızları görmeyecek, yanağımı okşayan rüzgarı hissetmeyeceğim.
Sayfa 245Kitabı okudu
Öleceğim. Beni tüketen acıları hissetmeyeceğim artık; tatmin olmayan, fakat yatışmak da bilmeyen hislerin kurbanı olmayacağım.
Sayfa 244Kitabı okudu
Hiçbir şey insan zihnine büyük ve ani bir değişim kadar acı veremez.
Sayfa 216Kitabı okudu
Sadece şu iç karartıcı gökleri selamlarım ben, zira onlar bana insanlardan daha iyi davranıyorlar. İnsan kalabalıkları varlığımdan haberdar olsaydı, senin yaptığını yapar ve beni yok etmek için silahlanırlardı. O halde benden tiksinenlerden nefret etmem gerekmiyor mu? Düşmanlarımla aynı masaya oturmam. Ben nasıl sersefilsem, onlar da benim gibi perişan olacaklar.
''Ben yüce gönüllü, iyi biriydim; sefalet beni bir iblise çevirdi.''
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.